Endometriozis ve Fertilite

35 yaşın altında olup da 1 yıldan uzun süredir korumasız ve düzenli ilişki yaşadığınız halde henüz hamile değilseniz fertilitenizle ilgili bir problem yaşıyor olma ihtimaliniz yüksek demektir. Fertilite sorunu kadından kaynaklanıyor olabileceği gibi, erkek kaynaklı da olabilir. Erkek kaynaklı sorunlar ve kadın kaynaklı sorunlar hemen hemen aynı orandadır.

Bu yazımda,  infertilitenin en sık rastlanılan nedenlerinden biri olan endometriozisden bahsetmek istiyorum.

Endometriozisi, endometriyumda (rahmi çevreleyen çizgi) bulunması
gereken hücrelerin rahim boşluğu dışında -genellikle
yumurtalıklarda-bulunması ve gelişmesi nedeniyle meydana gelen
jinekolojik bir rahatsızlık olarak tanımlayabiliriz. Bu hücreler, tıpkı
rahim içindeki hücreler  gibi hormonal değişikliklere tepki verirler. Bu
yüzden bilhassa adet döneminini endometriozisi olan kadınlar
diğerlerinden daha sancılı geçirebilirler. Dünya’da kadınların yaklaşık %10unda bu rahatsızlığın görüldüğü
düşünülmektedir. Neden oluştuğu hakkında çeşitli varsayımlar olmakla
beraber kesin bir neden gösterilemiyor.

Aşağıdaki resimde vücudunuzda endometriozisin bulunabileceği yerleri göreceksiniz.

Bu kısa girişten sonra gelelim bu hastalığın bizi ilgilendiren
kısmına: yarattığı rahatsızlğın ve sancının yanında maalesef bir de
infertiliteye neden olabiliyor. Endometriozisi olan kadınlar kesinlikle
bebek sahibi olamazlar diye bir kural yok elbette ama sanırım “çok
zorlanırlar” dememim de sakıncası olmaz. Uzun yıllar denedikten sonra
hamile kalan kadınlar olabildiği gibi, yaşam tarzını ve beslenmesini
değiştirerek bebek sahibi olabilmiş kadınlar da vardır. O yüzden bu
teşhisle karşılaştığınızda karamsarlığa kapılmanın, umut yitirmenin ya
da derhal tedaviye başlamanın gereği yoktur diye düşünüyorum. Her kadına
gore bir çözüm mutlaka vardır.
Çocuk sahibi bir endometriozis hastası olarak benim önerilerime
geçmeden once bu rahatsızlığın belirti ve semptomlarından bahsetmek
istiyorum:

–      Karın Ağrısı: adet sırasında ya da hemen öncesinde kasıklara,
hatta üst bacaklara kadar yayılabilen şiddetli karın ağrısı
endometriozisin en sık rastlanılan semptomudur.
–      Bel ağrısı: yine adet sırasında ya da hemen öncesinde belde şiddetli ağrı
–      Kabızlık
–      Sürekli yorgunluk
–      Yoğun adet kanaması
–      Cinsel ilişki sırasında ağrı
–      Depresyon

Tabii sadece semptomlara bakarak endometriozis teşhisi koyulmaz çoğu
zaman. Kesin tanı ancak ameliyatla konulabilir. Yani doktorun
endometriozisi gözüyle görmesi gerek. Benim durumumda da bu böyle
olmuştu. Neredeyse yumurtalığımı kaybetmeme neden olabilecek bir kist
patlaması sonrasında acilen ameliyata alındım. Laparoskopik oldu.
Ameliyat sırasında doktorum endometriozisin varlığını farketti. Halbuki
öncesinde bu rahatsızlığın varlığına dair en ufak bir şüphem yoktu.

Endometrioziste şiddetli semptomlar ve belirtiler yaşanabileceği
gibi, hiçbir belirti olmadan da bu hastalıkla yaşıyor olabilirsiniz. Bir
de bunun evreleri vardır 1’den 4’e kadar. Doktorumun dediğine gore
bendeki de son evreye yakınmış. Fakat, bende en ufak bir belirti yoktu. O
yüzden semptomlara ve bunların yoğunluğuna bakarak endometriozisin ne
seviyede olduğuna karar vermek doğru olmaz.

Eğer bu hastalıkla savaşmaya kararlıysanız ilk başlamanız gereken
nokta beslenme ve yaşam biçiminizi değiştirmek olur diye düşünüyorum. Bu konuda size Endometriozis Diyeti ve Endometriozis Diyeti (2) başlıkları altında yardımcı olmaya çalıştım.