Anasayfa / BYBO / Yapım / Hamilelik Öncesi / Bebek Sahibi Olmaya Hazırım. Şimdi Ne Olacak?

Bebek Sahibi Olmaya Hazırım. Şimdi Ne Olacak?

Herkes anne/baba olamaz.
Çünkü annelik ya da babalık bir çocuğu dünyaya getirmekle sınırlı
değildir. Hayattaki pek çok başka başlangıç gibi anne olmak için de
hazır olmak gerekir. Bunun da birtakım şartları olmalıdır. Toplumun
evlendikten sonraki beklentisi budur diye çocuk sahibi olmaya kalkışmayı
doğru bulmuyorum. Her şeyden önce duygusal, ruhsal ve maddi açıdan
hazır mısınız bunun cevabını verebilmeniz gerekir.
–      Bir başka canlının kendi kendine yetmeye başlayana kadar sorumluluğunu almaya hazır mısınız?
–      Eşinizin bu konuda size tam destek sağlayacağına emin misiniz?
İlişkinize ve eşinize en ufak bir şüphe olmadan güveniyor musunuz?
–      Maddi imkanlarınız bir çocuğun sağlıklı ve mutlu bir şekilde yetişmesine yeterli mi?
–      Bütün kötü alışkanlıklarınızı bıraktınız mı?
–      Hayatınızın tamamen değişmesine hazır mısınız?
–      Bir bebeği 9 ay boyunca taşımaya, bu süre içinde kendinize her
zamankinden daha iyi bakmaya, bebek/çocuk bakımı konusunda sürekli
okuyup/öğrenmeye, vücudunuzun şeklinin bozulmasına ve hamileliğin
getirebileceği başka bir sürü değişikliğe hazır mısınız?
–      Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra sağlıklı ve mutlu olması için her şeyinizle çalışmaya hazır mısınız?
–      Kariyerinizi yoluna koydunuz mu? Bebek size engel teşkil eder mi?
–      Kendinizi olgun ve sorumluluk alacak kapasitede hissediyor musunuz?
–      Eşinizle nasıl bir çocuk yetiştirmek istediğiniz konusunda hemfikir misiniz?
Bu soruların 1 tanesine bile hayır cevabı verdiyseniz büyük
ihtimalle çocuk sahibi olmaya hazır değilsiniz demektir. Her şeyden önce
kendinizi ve eşinizi bu fikre alıştırmalı ve hazır olmayı
beklemelisiniz. Aksi takdirde hem kendiniz mutsuz olursunuz hem de
çocuğunuzu mutsuz edersiniz.
Hazır olduğunuza emin olduktan sonraki aşama tabii ki yumurtlama
(ovulasyon) günlerinizi takip ederek programınızı yapmak ve
çalışmalarınızı bu günlerde yoğunlaştırmak… Sağlıklı çiftlerin yaklaşık
%50si ilk 4-5 ayda hamile kalıyor. %70′i ilk 9 ayda, %85′i ise ilk 1
senede hamile kalıyor. Eğer 30 yaşın altındaysanız ve ilk 1 senede
hamile kalamadıysanız birtakım testler için bir uzmana görünmenizi
tavsiye ederim. Eğer 35 yaş ve üzerindeyseniz ilk 6 aylık denemeden
sonra bir doktora görünmelisiniz. Bu bölümde hamile kalma çalışmalarınız
sırasında fertilitenizi arttırmak için yapabileceklerinizden bahsetmek
istiyorum.
1.   Strese engel olun
Bebek çalışmaları sırasında yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri
strese girmektir. Hiçbir sorununuz yoksa da, infertil (kısır) teşhisi
konulmuşsa da, hamile kalmanıza engel olacak bir rahatsızlığınız varsa
da yoksa da stres, var olan durumu büsbütün beter hale getirir. Neyse ki
stres, üzerinde çalışırsanız engel olabileceğiniz bir şey.
Her şeyden önce infertilitenin çözümsüz olmadığını düşünün.
FertlilteRehberi’nde okuduğunuz gibi her türlü engelin muhakkak bir
doğal tedavisi var. Doğal yöntemlerin yetmediği durumlarda da tıbbın
verebileceklerinden faydalanabiliriz. Her geçen gün tedavi ile hamile
kalma teknikleri daha da ilerliyor. Önemli olan pozitif bir bakışla
hamile kalabilmek için elinizden geleni yapmaya hazır olmanız.
Elbette
hepimiz hazır olduğumuz anda hamile kalabilmeyi isteriz ama ne yazık ki
bu her zaman herkes için geçerli olamıyor. Eğer istediğimiz anda
bebeğimiz olmadığında moralimizi bozar, stresin bizi ele geçirmesine
müsaade edersek içinden çıkılmaz bir kısır döngüye gireriz. Stres
fertiliteyi etkiler, infertilite stresi arttırır. İnfertiliteyi bizzat
yaşamış biri olarak bunu söylemenin yapmaktan çok daha kolay olduğunu
biliyorum ama mümkün olduğunca sakin olalım, olumlu olalım, umutlu
olalım ve bebeğin hazır olduğunda gelip bizi bulacağına inanalım.
Çinliler bebeklerin ailelerini kendilerinin seçtiklerine inanırlar.
Bizim de bu inanca katılmamızın sakıncası olmaz herhalde. Varsayın
bebeğiniz hala arıyor sizi, bir türlü seçemiyor milyarlarca insan
arasından doğru anneyi… Belki bebeğin işini kolaylaştırmak için dua
edebilirsiniz, meditasyon yapabilirsiniz, yoga yapabilirsiniz, vs.
İnancınızın gereği her ne ise ibadetlerinizi umutsuzlukla huzursuzlukla
değil de rahatlamak için yapın, kendinizi iyi hissetmek, huzur kazanmak
için yapın.
Eğer işiniz çok yorucuysa ve saatlerinizi azaltma şansınız
varsa öyle yapın. Böylelikle ekstra zamanınızı kendinize
ayırabilirsiniz. Müzik dinlemek, uzun yürüyüşlere çıkmak, spor yapmak,
romantik ya da komik filmler izlemek, temiz havada gezmek ya da sizi iyi
hissettirecek ne varsa onu yapmak stresi yenmenize yardımcı olacaktır.
En büyük yardımı da bu konuda sizinle empati yapabilecek ailenizden ve
arkadaşlarınızdan alabilirsiniz. Eşinizin tam destek vermesi şarttır.
Eğer aileniz ve dostlarınız yeterli olmuyorsa profesyonel destek almayı
düşünebilirsiniz. Bunun muhakkak bir psikolog ya da terapist olması şart
değil elbette, aklına ve anlayışına güveneceğiniz bir din insanı da
olabilir. Bunların yanında sizinle benzer şeyleri yaşayan insanlarla
tanışabileceğiniz forumlara üye olmayı da düşünebilirsiniz. Sizi en iyi
anlayacak insanlardan biri benzer duyguları hisseden ve benzer yollardan
geçen bir insandır. Paylaşacağınız pek çok şey karşınızdakine anlamlı
gelecektir.
Sitenin farklı yerlerinde de değindiğim gibi yoga ve/veya
meditasyonun stresi yenmenizde, an azından azaltmanızda yardımı çok
büyük olacaktır. Bunların yarattığı en belirgin duygu rahatlama
hissidir. Yoga ve meditasyonun yanında masaj, derin nefes egzersizleri,
dua etmek ve vizüalizasyon (hayalinde canlandırma) da benzer etkiyi
yaratacaktır, Biliyorum, bunları yapmak çok zor ama bebek fikrini
düşüncelerinizin endişe başlığından çıkarıp umut kısmına koyun. En
azından deneyin. 
2.   Kafeini kesin
Kahve içmeyi bırakın. Bazı uzmanlara göre kahve gebeliğe engel
olabilir. Ancak miktarı konusunda çelişkili görüşler var. Kimisi 2
bardaktan fazlası zararlı diyor kimisi 4. Bu durumda tamamen güvende
olmak için hiç içmemek en iyisi olur diye düşünüyorum. Aynı şekilde
kafein içeren diğer tüm içeceklerden uzak durmak gerekir. Dr. Jacob
Teitelbaum’a göre kola, gazoz gibi içecekler hamile kalma olasılığınızı
%50 oranında düşürür. 
3.   Vitamin ve Mineral almaya başlayın
Kaliteli bir multivitamin almaya başlayın. Aldığınız vitaminin içinde
en az 400mcg folik asit olmasına özen gösterin. Aynı zamanda içinde en
az 50mg B6 vitamini ve magnezyum da olmalı. Demir seviyenizin de
sağlıklı bir sınırda olması gerekir. Eğer herhangi bir şüpheniz varsa
bir ferritin testiyle seviyenizi öğrenebilirsiniz. 40 ng/ml den aşağıda
olan bir ferritin seviyesi ile hamile kalmanız güç olabilir. Yapılan bir
çalışmaya göre; ferritin seviyesi 40’ın altında olup infertil (kısır)
olan kadınların yarısı demir takviyesi alınca hamile kalmış. Eğer demir
eksikliğiniz varsa aldığınız multivitaminde demir de bulunmasına özen
göstermelisiniz. Ayrıca, günlük aldığınız vitamin C 1000mg’ı geçmemeli,
500mg ideal bir miktardır. 
4.    Beslenmenize dikkat edin
Mümkün olduğu kadar asidik yiyeceklerden uzak durun ve alkalin
ağırlıklı beslenmeye özen gösterin. Kırmızı eti ve hayvansal gıdaları
mümkünse kesin, değilse çok az tüketin. Ağırlık vermeniz gereken
yiyecekler: Badem, ceviz, elma, salatalık, brüksel lahanası, pancar,
limon, kuşkonmaz, avokado, brokoli, kereviz, havuç, pazı, soğan, kavun,
üzüm, kayısı,  armut, erik, tatlı patates (yam), enginar, şeftali,
papaya, mango, kivi, turp, karnabahar, ıspanak ve koyu renkli diğer
sebzeler olmalı.  Ancak üzüm, armut gibi şeker oranı yüksek meyveleri
çok fazla tüketmemelisiniz çünkü hamile kalma çalışmaları sırasında
mümkün olduğunca şekerden uzak durmanız gerekir. Şeker ihtiyacınızı
sadece ve sadece doğal yiyeceklerden karşılamalısınız.
Dengeli beslenmenin doğurganlıkla ilişkisi hakkındaki ayrıntıları Beslenme Bozuklukları ve Fertilite başlıklı yazımda okuyabilirsiniz. 
5.   Alkolü azaltın
Eğer yumurtlama (ovulasyon) probleminiz varsa alkolü tamamen
bırakmanızda fayda var. Yapılan çalışmalara göre alkol prolaktin
hormonunun yükselmesine neden olabiliyor. Hamile kalmaya çalışırken bu
hormonun normal sınırlar içerisinde olmasına ve yükselmemesine
ihtiyacımız var. Eğer tamamen bırakmakta zorluk çekiyorsanız minimuma
indirin. Haftada en fazla 2 ya da 3 kadeh ideal olacaktır.
Alkolün doğurganlıkla ilişkisi hakkındaki ayrıntıları Alkol Tüketimi ve Fertilite başlıklı yazımda okuyabilirsiniz. 
6.   Düzenli uyuyun
Hamile kalmaya çalışırken hayatınızda bir rutin oluşturmanız çok
önemli. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmalısınız. En az 8
saat uyumalısınız. Fazla uyku da az uyku da ne fertiliteniz ne de genel
sağlığınız için iyi değildir. Hafta sonları da düzenden sapmamaya özen
göstermelisiniz. Uyumakta zorluk çekiyorsanız papatya çayı iyi
gelebilir. Ancak uyumanıza yardim etmesi için melatonin alıyorsanız,
bırakın. Prolaktin hormonunu yükselterek hamile kalma şansınızı
düşürebilir.
Maddelerin devamı burada.

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

Bir yorum

  1. Benim bu soruya paralel olarak sorum şudur "Kız bebek sahibi olmaya hazırım? Peki şimdi ne olacak?" 🙂

Leave a Reply