Amerika orijinli bazı çizgi filmlerin subliminal mesaj içerdiği meselesi bugünlerde çok konuşuluyor. Benim ne düşündüğüme gelince: hem
doğru hem de değil diyorum. Neden değil: Çünkü Amerika’da üreticilerin günlük
hayatın her anına, her noktasına soktukları cinselliğin bir de çocuklara
hitabeden çizgi filmelere sokmaya ihtiyaçları yok. Amerikalı çocuklar
bu mesajlarla doğup bu mesajlarla yetişiyorlar zaten. Neden doğru: bu da neden
doğru olmadığnın açıklamasıyla aynı.
Sürekli bu mesajlarıyla yetişen çocuklar 15-16 yaşına
geldiklerinde de cinsellikle resmen tanışıp hamile kalıyorlar. Hatta geçenlerde Dr. Öz’ün bir haber programında aldığı soru şu idi: “12 yaşındaki kızmın yakında cinsel hayatının başlayacağını düşünüyorum. Doğum kontrol hapı kullanması uygun mudur?” “Haydaaaa” dedim ve 12 yıllık tecrübeme rağmen programda konuk olan herkesten ve bilhassa doktorlardan aynı tepkiyi bekledim. Fakat heyhat! doğum kontrol hapı kullanmak uygun mudur değil midir’den başka bir şey konuşulmadı, söylenmedi. Bir Allah’ın kulu da çıkıp “Bre ana, bre baba! 12 yaşındaki çocuk daha çocuktur ne cinselliği, delirdin mi!” demedi. Hal böyle olunca neden cinsellik mesajları sub olsun ki?
müddet yaşamış olan herkes farketmiştir ki burada “ilk gençlik” denen çağ
yok. Yani kız çocukları çocukluktan hooop genç kızlığa atlıyorlar.
19-20 yaşındaki genç kızlar gibi giyinmeye ve davranmaya başlıyorlar. Bu
da pazar ve kültür ve ahlak (anlayışsızlığı) tarafından desteklenen bir
şey. “Cinsel özgürlük” hareketlerinden sonra maalesef ipin ucu fena
halde kaçmış durumda. İşin kötü tarafı yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi herkes bu durumu kanıksadı.
Türkiye bu subliminal mesajlardan
rahatsız oluyor ama bakın mesela Amerika’da “toddlers and tiaras” denen oldukça
popüler bir bebek güzellik yarışması programı var. Yani Türkiye gizli
kapaklı mesajları dert edinirken burda o mesajlar gözümüzün içine baka
baka parlak renklerle sunuluyor. 1-2-3 yaşındaki bebeklere prenses
kıyafetleri giydiriliyor, makyaj yapılıyor, peruk takılıyor, topuklu
ayakkabı giydiriliyor hatta takma diş bile takılıyor ve podyuma
itiliyor. Pretty woman (hatırlarsanız kendisi hayat kadını filmde)
kılığında yarışmaya sokulan bebekler bile var. Şimdi bu olay apaçık
çocuk istismarıdır. Ve fikrimce suçtur! Ama bunu bir amerikalıya
anlatamazsın çünkü cinsellik o kadar çok hayatın içinde ki ne 15 yaşında
hamile kalan ve doğuran bir çocuğa ne de güzellik yarışmasına
hazırlanan bir bebeğe tepki gösterilir. Bilakis, bu olayların TV şovları
yapılır ve bu şovlar en çok izlenen sınıfına girer. Dolayısıyla
Disney’in seksi bir şeylerin arkasına saklama çalışmaları biraz gereksiz
zahmet olur yapımcılar için.
Fakat asıl problem apaçık biçimde
sunulan: “aşk bu dünyanın en güzel şeyidir, aşık olmalıyız hemen”
mesajları bence. Çocuklara kabarık etekli kusursuz fizikli prenses olma
isteği ve yakışıklı kaslı güçlü bir prensle evlenme isteği aşılanıyor.
Mutluluğun tek yolu buymuş gibi gösteriliyor. Elbette aşk’la ve aşık olma ile ilgili bir sorun yok. Ama bunu öğretme ve sunma şekliyle ilgili çok ciddi bir sorun var. VAR!
Amerika’nın cinselliği
teşvik edip gözümüzün ve aklımızın ve herşeyimizin içine sokma telaşının
nedenine girmeyeceğim, konu dağılmasın. Ama bizler de biraz uyanık olup
elalemin telaşınının kurbanı olmamalıyız. Çok şükür Disney’in içinde de
dışında da çocuklarımıza seyrettirebileceğimiz “müsait” çizgi filmler
mevcut. Leyla kızım 2 yaşında ve
günde yarım saat çizgi film izliyor. Bizim izlediklerimiz: Charlie ve Lola, Peppa Pig, Holy & Ben’s Little kingdom ve disney’in bazı
DVD’leri. Mesela Easter Bunny’i çok seviyor. Bunların çoğunun türkçelerinin olmadığının farkındayım ama eminim Türkiye’de de çocuklarımıza uygun filmler mevcuttur. Yoksa bile ingilizce izlemenin ne sakıncası olur ki?
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Bu konuda bilincli olmak gerek ki izlenilenlere dikkat edilsin…Cocuklara ne verilmek isteniyor bizde biraz izleyip o cizgi filmi bilmeliyiz..
Bu arada blogun ismi cok hosuma gitti 🙂
Sevgiler
Blogumun ismini begendiginize sevindim. Ben de blogunuzu cok begendim. 860 numarali takipcinizim:)
Eren
Sayfanı keşfettiğime sevindim.
Takibindeyim.
Sevgiler.
Teşekkürler. Ben de iade-i takip ediyorum:)
Eren
Çok güzel bir yazı.
Ellerine sağlık.
Charlie and Lola BBC de var. Ada izliyor. Bende kitabına bakıyorum ama henüz İngilizce sine rastlamadım.
Hoşgeldim.
Tesekkurler Oglak Kizlari! C ve L'nin mi ingilizce kitabini ariyorsun ariyorsun?
Eren
sitenizi yeni farkettim ve izlemeye aldım yazıları okumaya başladım bile epey zamanımı alacak tabiki paylaşım için teşekkürler.
peppe ve Caillou ( Kayu ) izletebilirsiniz.