Hiçbir markayı diğerlerinden ayrı tutmuyorum. İçeriklerinden bazılarına bakalım:
– Buğday unu:
Tam buğday unu olması durumunda küçücük bir şans verebilirdim bu maddeye ama beyaz unun sağlığımıza zarararlının artık hepimiz farkındayız. O yüzden bu konunun detaylarına girmesem de olur. Bırakın bebeklerimizi kendimiz bile tüketmemeliyiz.
– Şeker:
Şeker? Artık acaba şeker de sigara ve alkol gibi devlet tarafından denetlense mi tartışmaları süregiderken bir bebeğe rafine şeker vermenin tehlikelerinden bahsetmek zorunda olmak istemezdim. Şeker, boş kalori olmasının ötesinde toksik bir maddedir. Sindirimi sırasında vücuttaki değerli vitaminleri ve mineralleri emer. Vücut kendini bu maddeden arındırabilmek için müthiş bir savaş verir. Hergün alınması durumunda vücudu haddinden fazla asidik yapar. Böylelikle vücut asit-alkali dengesini sağlayabilmek için normalin üzerinde çaba gösterir ve desteğe ihtiyaç duyar. Kanı koruyabilmek için vücut kemikler ve dişlerden kalsiyum emmeye başlar. Neticede vücut yorgun ve bitkin düşer. Düzenli şeker tüketimi zamanla iç organları etkilemeye başlar. Hepsinden önce karaciğer etkilenir, çünkü şeker glukoz formunda burada depolanır. Elbette karaciğerlerimizin de bir kapasitesi vardır ve neticede çeşitli hastalıklara davetiye çıkarılmış olur.
Şeker, en çok beyin fonksiyonlarına zarar verir, enerjimiz alır, hafızamızı etkiler, muhasebe ve hesap yeteneğimize zarar verir… Büyüme çağındaki bir bebeğe bunları yapmalı mıyız gerçekten? Şekerin zararlarını saymakla bitiremem. Umarım bu yazdıklarım yeterince ikna edici olmuştur. Çocuklarımıza şeker ve şeker içeren maddeler vermeyelim, kendimiz de yemeyelim.
– Buğday nişastası
Bütün nişastalar aynı değildir. Bazıları zararsız ya da minimum zararlıyken bazılarından kesinlikle uzak durmak gerekir. Buğday ve diğer glutenik nişastalar EN kötüleridir. Ben nişastayı buğdayın işlem görerek oluşturulmuş bir ¨dışkı¨sı olarak tanımlıyorum hep.
– Bitkisel yağlar
Bilmiyorum bitkisel yağların sağlığımıza direkt zararlarını bilmeyen kaldı mı? Margarin dediğimiz madde bitkisel yağlardan yapılır mesela. O yüzden artık sofralarımızda görmüyoruz. İnsanoğlu bu yağların 1900’lerin başına kadar farkında değildi çünkü ancak o zaman bu yağları oluşturabilecek kimyasal işlemler geliştirildi. Bu yağlar nelerdir: kanola, soya, mısır, ayçiçek gibi yağlar… Tereyağı ve hindistancevizi yağının aksine bu yağlar doğal yolla elde edilemezler. Binbir farklı işlemden geçirilmek zorundadırlar. Yeri gelmişken vurgulayayım: tereyağı bir zamanlar çılgınca kötülendiği gibi zararlı filan değildir. Bilakis mutfağımızın başının tacı olmalıdır.
Kötü olan bitkisel yağlar değildir aslında, bu yağların elde ediliş biçimidir. Bitkilerin yağı yüksek ısı, basınç ve çeşitli kimyasal işlemler yoluyla elde edilir. Tüm bu işlemler hassas bitkilerin kimyasal yapısını bozar, bitkideki antioksidanlar ölür, serbest radikaller ortaya çıkar. Önemli olan yağın yukarıda saydığım işlemlerle değil, sıcak pres yoluyla değil, soğuk pres yöntemiyle elde edilmesidir. Bu bağlamda zeytinyağı ve üzüm çekirdeği yağı da çok sağlıklıdır.
– Yağsız süt tozu
Süt tozu zaten başlıbaşına problemdir. Yağsızı da probleme problem ekler. Süt tozunu elde etmek için süt bir kimyasal işlemden geçirilir ve bu esnada lesitin denilen bir madde kullanılır. Bu madde vücudumuzda doğal olarak bulunur ancak bu şekildeki kullanımı zon derece zararlıdır. Soyafasülyesinden elde edilir. Soya her ne kadar tartışmalı da olsa benim tasvip ettiğim bir şey değil. En basitinden herhangi bir süt tozu ambalajına baktığınızda son kullanma tarihi 567 sene sonrası filandır ve süte kıyasla daha ucuzdur. Tıpkı UHT sütler gibi son kullanma tarihi çok uzun müddetler olan ve ucuz olan ¨yiyeceklere¨şüpheyle yaklaşmak gerekir.
Süt tozlarının oksitlenmiş karbonhidrat içerdiği muhakkak. Bunun sağlığımıza ne oranda zararı olduğu ise tartışmalı. Netice: çocuklarımıza vermeyelim, kendimiz de kullanmayalım.
Bu içerikler, kendini organik olarak pazarlayan bebe bisküvilerinin içerikleri. Diğerlerinde her türlü katkı maddesi, aroma ve gıda boyası bulunabilir. Ama piyasadaki bütün bebe bisküvileri eşit oranda sağlıksızdır. Hiçbirini diğerinden ayırt etmem. Ben çocuklara bu maddelerden vermek için herhangi bir neden düşünemiyorum. Eğer ille de bisküvi yesin istiyorsanız evde kendiniz yapın, tam tahıl unu kullanın ve kesinlikle şeker koymayın derim. Eğer paketlenmiş gıda vermekte ısrar ediyorsak (ki ben ısrarla uzak durmanızı öneriyorum) şeker içermemesine özen gösterelim.
Bir noktada annelerin kendi yediklerini önemsemeseler bile bebeklerine yedirdikleri konusunda daha dikkatli olmaya başlamaları gerekiyor çünkü bebeklerin kendi sağlıklarını koruma şansı yok.
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
guzel bir yazi olmus keske tum anneler okuyabilse. henuz bebegime hazir hic bir gida vermedim, 9.5 aylik. bebe biskuvisinede ihtiyac duymadım. aslinda cok daha vahim tablolar var. oglum efe kadar belki daha kucuk bebeklerin elinde birakin bebe biskuvisini, cubuk kraker hatta cips goruyorum. hangi dusunce tarzi, hangi mantik bir anneye bu cilginligi yaptirir aklim almıyor. sonucta herkesin kendi bilecegi is, yasam tarzifalanda bebek buyuturken bu kadar kolaya kacilmamali. elimde soyulmus salatalik ve havucla avm gezmisligim var, bir syler disleyebilsin diye. neyse cok uzattim umarim genis bir kitle okuma sansı bulur bu yaziyi. sevgiler.
Teşekkürler Julyet. Ben elimden geldiğince takipçilerimle paylaşıyorum yazıyı…
Eren
Böyle yararli bilgiler sağladığnız için teşekkürler. Blogger annelerden geldim, bana da beklerim:)
teşekkürler. blogunuza üye oldum:)
Eren
doktorlar bile ek gıdaya geçen bebeğe kahvaltı olarak bebe bisküvisi öneriyor. çubuk kraker annelerin bebekleri için atıştırmalık olarak seçtikleri ilk şey. o kadar bıktım ki böyle şeyleri görmekten…en nefret ettiğim şey benim çocuğuma da ısrarla yedirme çabaları.
o doktorlar yok mu zaten o doktorlar…
Seker yerine ne koymayi onerirsiniz meyve disinda? Bal ve pekmezin de hicbir faydasi yok bildigim kadariyla.
Gezgin anne, bilakis. pekmez de bal da çok çok faydalıdır. Sadece pişirmemeniz gerekiyor bunları. Eğer kurabiye yapacaksanız stevya kullanmayı deneyebilirisniz. Ya da hiç tatlandırıcı kullanmamayı…
Eren
eren
üzüm yararlıdır, hiç şeker konulmadan pişirilen pekmez yararlıdır.
doğal bal da olsa boş kalori oldugu için yense de olur yenmese de olur. şekerin tahrip gücü yüksek bomba olması nedeniyle şeker katılmış bal ve pekmez zararlıdır.
üzüm yararlıdır evet. bilhassa kırmızı üzüm. pekmez de yararlıdır. Ancak pişirme sınırı vardır. Çoğu anne ona dikkat edemediği için hiç pişirmemelerini öneririm ben.
Bala boş kalori demem. Günahtır 🙂 Asla boş kalori değildir. Bilakis oldukça doludur. Şeker katılmış bal ve pekmez zararlıdır evet. Rafine şeker katılmış herşey zararlıdır.
Eren
Erencim,
bütün yazılarını takip etmeye çalışıyorum ve bilginden çok faydalanıyorum ama maalesef görüyorum ki tr de birçok anne çocuk yetiştirme konusunda kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor bebeğim olunca bunun daha çok farkına vardım. Zira sitenin bahçesine çıkınca 2 yaşında çocuğu cips almaya giderken, park salıncak binen çocukları nutella lı ekmek yerken, daha yürümeye başlamadan topitopla tanışan bebekleri görüyorum aklım almıyor. Ve bir gün otururken 8 aylık oğluma kraker vermeye çalışan bir kadını geri çevirdiğim için uzaydan gelmiş gibi muamele görüyorum. Eminim arkamdan dedikodumu da yapmışlardır:) Bebe bisküvisi evet bizim doktorumuz da kahvaltı da vermemizi söyledi ancak evde kendim yaptım oğlum da kıtır kıtır yiyor valla. Amaaan markete git at sepete ne uğraşcaaan… diyo bizim anneler. Neyse müsaden olursa şu yazıyı bizim kopyalayıp bizim apartmanın girişine asıcam belki okuyup da bana uzaylı gözüyle bakmaktan vazgeçerler.
Merhaba, bende sizin gibi uzayli muamelesi gorenlerdenim:) okadar yoruyorlarki insani uykusuz gecelerlemi (dis donemi) bu kisilerlemi ugrasacagim guc toplmaya calisiyorum. Insanlar buna cogu universite okumuslarda dahil, gercekten bu beslenme konusunda hicbir bilgiye sahip degiller..ben cevremdeki herkesi bilgilendirmeye calisiyorum ama nafile..bizde cocuk buyuttuk bole dikkat etmedik cokta iyi gibi seyler duyuyorum..yinede yilmadan anlatacagim, cok dolmusum:) bende yaziyi kopyaladim..
Ne kadar bilgilendirici bir yazı olmuş, ellerinize sağlık, oğlum ek gıdaya yeni başladı, bebe bisküvisi henüz vermedim, şimdiden bir tarif buldum, ileride ellerimle yapacağım. Bu bilinci uyandırdığınız için teşekkürler, sevgiler:)Bize de bekleriz:)
http://coko-prens.blogspot.com/
PEKİ BEBE BİSKÜVİSİ YERİNE NE ÖNERİRSİNİZ,BNM KIZIM SÜTE MUZ VE BEBE BİSKÜVİSİ KATINCA MEST OLUYOR,BUNUN YERİNE ÖNERECEĞİNİZ BİRŞEY VARMI
kendi bisküvinizi ŞEKER KATMADAN kendinizin yapmanızı öneririm. Ne dersiniz?
Eren
bebe biskuvisi yerine ne onerirsiniz kahvalti icin?bebegim 6 aylik,kahvaltiya basladik.bebek ekmegi olabilir mi,yada kahvaltisina ne koyabilirim?tesekkurler.
kahvaltıda hamur işi hiç vermeseniz de olur. Ben kızıma 1 yaşına kadar vermedim. Sonrasında da tam buğday ekmeği yedi, hala öyledir. 1 yaşına kadar ana besin maddesinin hala anne sütü olduğunu unutmayınız. Verdiğiniz herşeyi sadece tattırmak amacıyla vermelisiniz, beslemek için değil.
Eren
Erenciğim ne değerli bilgiler sağolasın,ben kızıma hiç vermedim ki vermesemde yemez ama benim kızım evde yaptığım tahıllı ekmekleride yemiyor iştah açma konusunda önerilerini bir yeni yazı hakinde bekliyorum :))))
sevgiler
yazılarınızı dikkatle takip ediyorum.Verdiğiniz bilgilerden de faydalandığım kesin.ellerinize sağlık yine güzel bir yazı olmuş.
Ek gıda konusu çetrefilli biraz,Elimden geldiğince hazır gıda kullanmıyoruz. Bebe bisküvisini de kendim yaptım. http://sakaranne.blogspot.com/2013/03/bebe-biskuvisi.html
Çocuğu neye alıştırırsan onu yer mantığındayım.hazır şeylerle ne kadar geç tanışırsa o kadar iyi bence
Almanyadayim ve tum anneler kavanoz mama,kasik mamasi bebekler icin kekler biskiviler hepsini kullaniyor ve bunlari doktorlarda destekliyor hepsi bebeklere uygun organik olarak yapiliyor bende kendim yapiyorum ve uzayliymisim gibi bakiyor arkadaslarim bana 🙂
Merhaba eren, bebeğim 8 aylık. Grupta da paylaştım ama seni etiketlemeyi beceremediğim için buraya yazarak sana danışmak istedim. Bebeğim kendi kendine yemeye fazla alıştı ve ben bir şey uzattığımda kabul etmez oldu. Çorbalar, meyveler neyse de tahıl yediremiyorum. Sonunda parmak şeklinde kurabiyeler yapıp eline verebilirim diye düşündüm. Kendimce uydurduğum tarifi sana bir danışmak istedim. Iyi bir şey yapmaya çalışırken yanlış bir şey yapmak istemiyorum. Birbiriyle konmaz, ısıya maruz bırakılmaz, şunu çıkar ya da şunu ekle tarzı yorumların bana yol gösterir.
1 fincan kinoa (sıcak suda beklettim)
1,5 fincan yulaf ezmesi
1,5 fincan buğday ruşeymi
2 kaşık tereyağı
1 yumurta
1 fincan keçi kefiri
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı Hindistan cevizi
Birkaç tane rendelenmiş çiğ badem
Hepsini yoğurdum parmak şekli verip 175 derece fırında pişirdim.
Kefir ve buğday ruşeymi bir arada sakıncalı mı mesela, bir de kefirin ve tereyağının 175 derece ısıya maruz kalması sakıncalı olabilir mi? Küçücük midesini boş kalorilerle ve birbiriyle yanlış tepkimeye girecek şeylerle doldurmak istemiyorum.
Bu kadar detayla uğraşabilecek vaktiniz var mı gerçekten?
Vakitsiz, yoğun çalışan ve maddi imkanı kısıtlılar için de pratik önerilerde bulunabilirseniz sevinirim