Bugünkü misafir yazarım Arzu Kaya- Uranlı. Fiziksel engelli, psikolojik problemleri olan, otizm, ADHD dikkat dağınıklığı, öğrenme zorluğu gibi sorunlar yaşayan çocuklara ve yetişkinlere hizmet amacıyla kurulan ¨Hipoterapi¨merkezi Excel Equestrian & Therapy Center hakkında yazıyor… Türkiye için bir örnek teşkil edebileceğini düşündüğüm için sizlerle paylaşmak istedim.
Geçtiğimiz Mayıs ayının güneşli bir sabahı, Demet Demirkaya, fotoğraf makinesini de yanına alıp kendini Long Island’ın şirin sokaklarında uzunca bir bisiklet yolculuğuna bıraktı. Yıllarca Amerika’da yaşamış ve anne olma ayrıcalığını yurt dışında yakalamış bir çok Türk kadını gibi, senelerce hayatını yalnızca oğluna adamıştı. Oğlunun kendine güvenli , ilkeli, vicdanlı bir genç olarak yetiştiğini görüp artık sahip olduğu enerjiyi başkalarına yardım etmek için de kullanabileceğini düşünüyordu. Kimi yardım kurumları için gönüllü olarak fotoğraflar çekiyordu ama daha fazlasını yapabilecek gücü ve donanımı olduğunun farkındaydı. Bu düşünceler içinde birden aşina olduğu güzergahtan uzaklaşarak kaybolduğunu fark etti. Yol sonunda bir at çiftliğine vardı. Ata binmeyi çok seven Demet Demirkaya, Excel Equestrian & Therapy merkezini işte bu şekilde buldu. Özel binicilik dersi alabilirim düşüncesiyle kurumun yöneticisi Kathleen Kotler’a başvuran Demirkaya, Kotler’den sadece çiftlikte gönüllü çalışırsa ona ders veribileceğini, önceliklerinin engelli çocuklar olduğunu öğrenince aldığı cevaptan etkilendi ve burada gönüllü olarak çalışmaya başladı.
Katleen Kotler’in 22 yıldır yönettiği Excel Equestrian & Therapy merkezinde ‘Hipoterapi’ ile fiziksel engelli, psikolojik problemleri olan, otizm, ADHD dikkat dağınıklığı, öğrenme zorluğu gibi sorunlar yaşayan çocuklara ve yetişkinlere yardım ediliyor. Atın çok boyutlu hareketlerinden ve vücut ısısından faydalanılarak yapılan bir tedavi olarak tanımlanabilecek olan hipoterapiden 2 yaş üstü herkes faydalanabiliyor. Terapi merkezinin şu an yaşları 6 ila 30 arasında değişen 25 öğrencisi var.
Çiftliğe 5 yaşında öğrenci olarak gelmeye başlayan daha sonra ise çiftliğin gönüllüleri arasına katılan 27 yaşındaki ilkokul öğretmeni Courtney Thompson da ADHD olarak adlandırılan dikkat dağınıklığı problemini atlarla terapi sayesinde yenmiş. “Ata binmeye başlayınca hayatım değişti. Atla iletişim kurmak inanılmaz güzel. İlk anda onu çok sevdim ama beni mutlu eden onun da beni sevdiğini hissetmek oldu” diyor Thompson.
Kurum yöneticisi Kathleen Kotler ise hipoterapiyi “Atlarla biraz ilgilenirseniz onlar ve insanlar özellikle çocuklar arasında nasıl güçlü bir sevgi oluştuğuna ve bu sevginin ne gibi mucizelere yol açabileceğine tanık olmanız hiç güç değil.” sözleriyle açıklıyor ve ekliyor, “Bu karşılıklı bir sevgi. Evlilik gibi. Karşılıklı bir bağrışma var; ‘deh’, kişneme, ‘kıh’, başka tonda bir kişneme… Ama bunun sebebi aşk! Atlardan öğrenecek çok şeyimiz var. Anlayabilsek hayat daha kolay olabilir”.
Haftalık seansların sayısı binicinin durumuna ve ihtiyaçlarına göre değişebiliyor. Hipoterapi seansları sonucu pelvis, bel bölgesi ve kalça eklemi hareketliliği artıyor, baş ve gövde kontrolü güçleniyor, denge reaksiyonlarını uyararak gövde dengesini geliştiriyor. Atlarla terapi ayrıca kasları kuvvetlendiriyor, eklem hareketliliğini yükseltiyor, kalp-damar sitemini geliştiriyor, metabolizmayı uyarıyor, mesane kontrolünü geliştiriyor, bağırsağın itme hareketlerini uyararak bağırsak problemlerini azaltıyor. Solunum sistemini geliştiren, spastisiteyi ve kontraktürleri azaltan hipoterapi aynı zamanda sosyal iletişimi artırıyor, kendine güveni güçlendiriyor ve ata binen kişiyi rahatlatıyor, stresten uzaklaştırıyor.
Kimi durumlarda hipoterapi, ilaç tedavisi, cerrahi müdahale gibi başka bir tedavinin destekleyicisi olarak kullanılabiliyor. Kotler de dönem dönem psikologlarla, fizikoterapi uzmanlarıyla birlikte çalıyor. 11 Eylül sonrası bir kilise tarafından psikolojik desteğe ihtiyacı olan kimseler için başlatılan ‘Her şeye rağmen, hayat yaşamaya değer’ kampanyasına kurum olarak destek vermişler.
Öte yandan, kar amacı gütmeyen, bütünüyle gönüllüler ve onların bağışlarıyla ayakta kalmaya çalışan Excel Equestrian& Theraphy merkezinin yardıma ihtiyacı var. Demirkaya “Çiftlik çok eskimiş ve yıpranmış. Akan damlar, kırık çitler tamir istiyor. Atların yemi, ilacı, temizliği maddi gereksinim oluşturuyor. Çiftliğin on gönüllüsü var ama bunlar genelde çiftlik sayesinde şifa bulmuş engelliler olduğundan çok düzenli bir şekilde bir program içinde gelip çalışamıyorlar’ diyor ve gönüllülerin dördünün çocuk olduğunu belirtiyor. Demet Demirkaya, çiftliğe yeterli maddi destek sağlanamazsa bu güzel hizmetlerin sona ermesinden endişe ediyor. Zira fiziksel koşulları çok yeterli olmayan çiftlikte bulunan altı engelli atın da bakıma ve ihtiyacı var.
http://www.excelequestrian.org adlı site aracılığıyla Excel hakkında daha ayrıntılı bilgi edinebilir ve çiftliğe bağışta bulunabilirsiniz. Unutmayın, çiftliğin gönüllü olarak çalışmak isteyenlere de kapısı ardına dek açık.
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Atlar gerçekten çok özel hayvanlar. Yunuslarla terapiyi biliyordum ama atlarla terapiyi ilk kez duydum. Bence çok iyi düşünülmüş bir proje.
Teşekkürler paylaşım için (: