Anasayfa / BYBO / Yapım / Hamilelik / Hamilelik günlükleri / Arzu’nun Hamilelik Günlüğü- 32. Hafta

Arzu’nun Hamilelik Günlüğü- 32. Hafta

Geçen hafta aktif doğumdan bahsetmiştim… Bu haftaya Pazartesi günü doktor kontrolü ile başladık.

Ne tatlı kadın yaaaa, çok sevdim Naciye’yi ben:)
Güzel güzel dinliyor, sakin sakin anlatıyor, yanıtlıyor… Huzur veriyor, hiç acelesi yok! Yeterli zaman ayırıyor, başından savmıyor… Yanından mutlu ayrılıyorum.

Bebeğimiz 2 kg olmuş. Boyu uzun bir bebek diyor bacak ölçüsüne bakarak. %70 persantil dedi.
Karın çevresine bakarak da şişman bir bebek olmadığını söyledi. %50 persantil dedi.
Sonra da “E sizden ve eşinizden de minik bir bebek beklemiyoruz zaten!” dedi.
Başaşağı dönmüş, yüzü içeri dönük ama bunlar daha değişir dedi. Bayağı hareketli, kocaman hareketler yapıyor. Sağlıklı, güzel bir bebekmiş:)

Benim de durumum şahaneymiş! Risksiz, rahat bir anneymişim… Ve evet memelerim eski boyutuna dönermiş:) 

Çalışkanlığım için teşekkür etti bir de 🙂 Doğum tercihlerimizi uzun uzun konuştuk, bana herşeyi bayağı detaylı anlattı. İsteklerime karşı çok duyarlı ve yanıt vermeye çalışıyor dürüstçe. Doğal doğum için ve isteklerim için hiç bir itirazda bulunmadı. Sadece ne zaman müdahale etmek isteyebilir, onları açıkladı. Açıklamaları beni tatmin etti; doğal, nazik ve yavaş bir doğum için bana ve doulama her türlü desteği sağlayacağını ama hangi tıbbi gereklilik hallerinde bize müdahale etmek isteyeceğini anlattı.
Benim de duymak istediğim buydu zaten. 

Bu hafta üzerinde durduğum ve düşündüğüm 3 farklı konuyu da sizinle paylaşmak istiyorum: 

1-  Doğum için özel sağlık sigortası yaptırmak: 

Bu konu oldukça zorlu ve üstünde kafa patlattım. Ben, çok uzun yıllardır kendi işimi yapıyorum, turist rehberiyim. Herhangi bir şirkete bağlı çalışmıyorum. Tabii ki çok avantajları var: kendi kendimin patronuyum ama kendi kendimi de korumak zorundayım.

Yani, çalışıyorum ama kimse benim için SSK falan ödemiyor. Kimse bana ücretsiz yıllık izin vermiyor. Ücretli/ücretsiz doğum izni diye bir şeyim yok. Belli bir maaşım yok. ¨Para gelince harcıyorum, para yoksa harcamıyorum¨ genel prensibi ile yaşıyorum.
Yani, çalışırsam para var… Çalışmadığım gün param yok. Kendimi korumak için ( Tabii ki babamın zoruyla, yoksa ben o parayla Hindistan’a falan giderdim) özel sağlık sigortamı hep yaptırdım; bunu kendime yaptığım en iyi yatırım olarak görüyorum.
Şimdi, bundan sonra yazacaklarım sadece Yapı Kredi Sigorta ile olan tecrübem. Diğer şirketleri bilmiyorum. 

Hamile kalmak istediğimi anladığımda, yaşım 37 falan olmuştu. O sene sigortacımla konuşmuş ve hamile kalırsam ne olacak diye sormuştum (yani, 3 sene önce sigorta konusunu düşünmeye/planlamaya başlamıştım)

O da şöyle anlatmıştı:

“Var olan sağlık sigortanız doğumu karşılamıyor. Eğer, gelecek sene hamile kalmayı planlıyorsanız, BU SENEDEN poliçenize aile planlaması teminatı eklemelisiniz. Bunu da minimumdan yaparsınız.
Yani, doğum yapacak olduğunuz sene aile planlaması teminatı eklemeniz yetmez, bir sene önceden teminat ödemeye başlamalısınız.
Gelecek sene hamile kaldığınızda poliçenizi yenilerken minimumdan değil, masraflarınızı karşılayacak kadar olan bir teminattan yaparsınız.”
 

Benim anladığım; insanların sadece hamilelik için bir senelik sigorta yapmalarını engelleme amacıyla sigorta şirketinin kendini korumasının bir yolu.

Hamile kaldığınız sene, poliçenizde aile teminatı en az 1 senedir varsa, doğumla ilgili tüm harcamalarınızı bu teminat limitinde sigortadan alabilirsiniz.

En avantajlı durum: sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu bir hastanede, anlaşmalı olan bir doktorla doğum yapmak. O zaman gerçekten ekonomik oluyor.

Bir diğer avantajı: Sigortayı taksitle ödüyorsunuz, cebinizden bir anda hastane/doktor için binlerce lira çıkmıyor.

Yapı Kredi Sigorta’da bebeğiniz de sigortalı doğuyor. Bütün bunları, sigortacınızla oturup ince ince sorup soruşturmanız ve anlamanız gerek. Ve tabii ki önceden planlamanız gerek.

Ama şimdiye kadar hiç sigorta yaptırmadıysanız, bundan sonra da kendiniz ve bebeğiniz için yaptırmayı planlamıyorsanız sadece ve sadece doğum için sigorta yaptırmak pek akıl karı değil gibi gözüküyor bana… Çünkü sigortacı açısından kesin risk olarak görüldüğünden ucuz bir poliçe olmuyor. 

2- Hastane seçimi: 

Çok zormuş! Zorluğu da Istanbul’un trafiğinin gözümde büyümesi… Gözüme kestirdiğim her iki yakada da birer hastaneye gittim. Her ikisi de bana çok misafirperver davrandı. (Yanımda götürdüğüm kurabiyelerin faydası olmuş olabilir). Hemşirelerle, ebelerle, yeni doğan hemşireleriyle tanıştım.
Odaları gördüm, doğumhaneye baktım. Genel rutinlerini öğrendim. Hem anne için hem de bebek için ne tarz yaklaşımları var anlamaya çalıştım. Çok soru sordum.
Doulam Sima ile konuştum… Onun görüşü de: “Doktorun ne derse o olur. Hangi hastanede doktorun rahatım derse, ona git. Yoksa trafik falan çok dert değil. Doğum dediğin 1-2 saat içinde zaten olmuyor. Düşündüğün her iki hastane de artık doğal doğum ve tercihlere aşina olmaya başladılar. Doktorun, hangisiyle daha iyi işbirliği yapabildiğini söylüyorsa, o hastaneyi seç.”

Hala, kesin bir seçim yapmış değilim. Doğum yaklaşınca içime doğacağına inanıyorum:) 

3- Hastane çantası: 

Bebeğimiz ve benim için hastane çantamızda neler olmalı? Çok seyahat eden birisi olduğum için çanta hazırlamak konusunda uzmanım. Gözüm kapalı 3 haftalık çanta hazırlayabilirim– zannederim kocam, benimle bunun için evlendi çünkü onunkileri de hazırlıyorum:)
Gerçi, bu seferki biraz daha farklı bir çanta ama temel olarak gereksinimler aynı: temizlik için – uyku için – giyinmek için- eğlenmek için alınan şeylerden ibaret. 

Ziyaret ettiğim hastanelerden öğrendiğim, bebeğimiz için herhangi bir şey gerekmiyor. Uyku ve giyinmek için her şeyi hastane sağlıyor. Sadece, hastaneden çıkarken giyeceği şeyleri ve araç koltuğunu getirmeniz gerekiyor. Yani (Mayıs ayı için konuşuyorum):

-Body/zıbın
-Tulum /pijama
-Şapka / patik
-Yelek gibi bir üst
-İnce bir battaniye
-Tülbent

Ben, sadece temizlik için Nerolinn’den aldığım malzemeleri yanımda götüreceğim çünkü hastanenin kullanacağı paketlenmiş kimyasalların bebeğimize değmesini istemiyorum.

Benim listem biraz kabarık: 

  • Temizlik için: Şampuanım, sabunum, diş fırçam/macunum ( hepsi doğal ve kokusuz) 
  • Lens solüsyonum ve kabı 
  • Yedek gözlüğüm 
  • Saç fırçam 
  • Bornozum 
  • Büyücek ped
  • 2 paket
    -Memelerim için ped 
  • Saç tokalarım 
  • Giyinmek/ uyumak/ örtünmek için: 2-3 takım gecelik, 2 sabahlık, çorap, terlik
    – İç çamaşırları: Bolca don, 2-3 tane emzirme sütyeni, 2-3 atlet
    -2 tane şal 
  • Çıkış için 38 beden daracık elbiselerim ve minik iç çamaşırlarım… 🙂 
  • Eğlenmek için, müzik dinlemek için lap-top
    -Fotoğraf çekmek için makina 
  • Pilates topum ve yoga matım 
  • Şarj aletleri 
  • Atıştırmalıklar: çikulata, hurma, kuru meyve, elma, masaj yağları (bunları Sima getirecek) 
  • Kutlama için şampanya

Önümüzde az zaman kaldı artık… Endişe yerini heyecana ve meraka bıraktı… hazırlıklarımız da yavaş yavaş bitiyor. Bebeğimizle birlikte bizi yepyeni bir hayat bekliyor. 

Gelecek hafta görüşmek üzere…

Arzu

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

5 Yorum

  1. :))) evet fotoğraftaki kare tam götüreceklerin boyutunda .. umarım hastane konusu da netleşir 😀

  2. Çok seviniyorum her yazdığını okuduğumda Arzu. Ne kadar mutlu, ne kadar huzurlu ve dingin olduğunu buradan görebiliyorum. Hazırlıkların da çok hoş :))

  3. Ped konusunda mumkun olan en buyuk boyu oneririm, ozellikle ilk hafta icin. Bu dogumumu Hollanda'da yaptim, bagli oldugum sigorta firmasi evime bir 'dogum paketi' yolladi. Icinde dogum sonrasi giyecegin kulottan pede, yatagina serecegin hasta alti bezine her sey var. ben ozellikle pedleri sevmistim. Turkiye'deki dogumumdan sonra 'super ince' pedlerle cok zorlanmistim, saat basi degistirmem gerekmisti. Anane tipi pedler heralde isini daha cok gorur. Bir de yatagini temiz tutmak istersen hasta alti bezi ya da ortusu diye bir sey var medikalcilerde. 60×60 cm gibi bir musamba uzeri pamuklu. Ondan oneririm. Onu degistirmek carsaf degistirmekten daha kolay. Ben o bezleri daha sonra bebeklerin altini acmak icin de kulanmistim, ozellikle disarda, alisveris merkezlerindeki bebek odalarinda.

  4. Merhaba,
    "Kadin bagi" kullanarak aci bir tecrube yasamis biri olarak, en azindan 1 hafta hasta pedi kullanmanizi cook siddetle tavsiye ederim.
    Bir de bir kerelik kullanilan donlar var, hasta pedleri onlara cok guzel uyuyor, normal dondansa onlari
    kullanin…

Leave a Reply