Hamileliğimin son haftasında kontrole gittiğim bir gün doktorum: ¨Doğumun başlamış, yarına doğurursun!¨dedi. Normal doğum yapacağım başından beri belliydi çünkü benim ameliyat fobim var! Ağrım sızım da olmadığından doktorumun da tavsiyesiyle bebeksiz son günümün keyfini çıkararak bol bol yürüyüş yaptım, gezdim.
Doğumum başlamıştı ama bende herhangi bir belirti yoktu. Normal günlerimdeki gibi hop hop hopladım, zıp zıp zıpladım 🙂 Fakat geceyarısı bebeğin benim gibi oynamadığını farketmemle fenalaşmam bir oldu. Fenalaşmadan kastım: Baş dönmesi, mide bulantısı… Herhangi bir ağrı hala söz konusu değildi. Hastaneye gittik, açılmadan dolayı bunları yaşadığım söylendi, eve geri gönderildik. Sabah olduğunda hala o kadar normal hissediyordum ki markete pazara gittim, yine küçük yürüyüşler yaptım.
Madem bebek gelmek üzere idi kendime iki süs yapayım da çocuk çıkar çıkmaz ¨Anam ne çirkin kadınmış!¨ demesin diye düğüne gider gibi süslendim. Hastaneye gittiğimizde hala ağrım sızım yoktu. Kontrollerim yapıldı, yatışım yapıldı… Karpuz gibi yatarak NST’ye bağlandım. Alette sancım görünüyor ama bende hafif bir karıncalanmadan başka hiçbir şey olmuyordu. Amazon musun mübarek diyerek de sürekli kendimi gaza getiriyordum… Kocacığım da ¨Sende doğuracak göz yok, bari eve gideyim de kedileri doyurayım.¨ diyerek yanımdan ayrıldı. Annem de ¨Ben çıkıp 2 tur atayım¨ diyerek gitti. Ben de kendimi NST’den kurtarıp odanın içinde volta atmaya başladım.
Tam ¨Ya bu bebek doğmak istemez de sezaryen olmak zorunda kalırsam??¨diye düşünürken bacaklarımda bir ağrı hissettim. Öyle korkunç bir ağrıydı ki olduğum yere çöktüm kaldım. Hemşireleri çağırmak için zile nasıl bastım çok net hatırlamıyorum. En son doğuma girerken kocama yanımda olmadığı için telefonda basbas küfrettiğimi ve annemin yıllarca sayısız normal doğuma tanıklık etmiş bir ebe hemşire olmasına rağmen beni hayretle syredişini hatırlıyorum. Acı çekiyordum ama öyle bahsedildiği şekilde bir acı değildi, resmen bütün vücudumu doğum sancısı kaplamıştı. Başka kadınlarda kademe kademe artan doğum ancısı bende bir anda oluşmuştu.
Doğumhaneye girerken bütün pencereleri açıp içeriye temiz boğaz havası girmesini sağladılar. Önceden istediğim gibi şahane bir müzik çalıyordu. Herkes inanılmaz güleryüzlü bve huzurluydu. Doğum masasında tam karşımda bir saat duruyordu: Saat 14:30’du. ¨Ne kadar sürer?¨diye sordum. ¨Sana bağlı ama çabuk gelecek gibi görünüyor¨dediler. Nefes alıp vermeye başladım. Sancı giriyor saat 14:30, gözümü kapatıyorum nefes alıyorum itiyorum gözümü tekrar açıyorum saat hala 14:30. Aynı hareketi 6-7 defa tekrarlayınca takatim kalmadı. Doğum ortasında ¨Zaman geçmiyor, DOĞURAMIYORUM ULAAAAAAAN!!¨diye bağırdım. Meğerse saat bozukmuş. Onu sonradan öğrendim:)
Doktorum ¨Hazır mısın?¨dedi. Tam ¨Yok hazır değilim¨demeye hazırlanırken bir anda korkunç bir acı hissettim. Ardından bir acı daha ve sessizlik. Bütün ağrım sancım yok olmuş yerini tarifsiz bir sessizliğe bırakmıştı. Bebeğimi gördüm. ¨Neden mor??! Neden o kadar mor??!¨ diye kaç kere sorduğumu hatırlamıyorum. Çocuk patlıcan kadar mordu. Kordonu boynuna dolandığı için bir süre nefessiz kalmış. Dakikalar boyunca ¨Neden mor?¨diye sordum. Bebek ağlamıyordu, elleri kolları oynuyor mu onu da anlayamıyordum. Annem başımda sevinçten ağlayıp her şeyin yolunda gittiğini söyledi. Sadece biraz oksijensiz kalmıştı. Biraz oksijen verip bebeği onaracaklardı 🙂 Küçücük kafasına boyu kadar oksijen maskesi taktılar. Her şey kol mesafemde oluyordu.
Rengi daha insani bir renge dönüşünce ağlamaya başladı. Hemen önlüğümü çıkarıp koynuma koydular. ¨Tarifsiz bir mutluluk yaşadım¨demeyi çok isterdim ama o kadar çok korkmuştum ki o an hiç bir şey anlamadım. Her şeyin yolunda olduğunu bebeğim bana cin gibi bakıp emmeye başlayınca anladım. Hafif serin bir yaz akşamı, İstanbul’da güneş batarken ben hayatımın en güzel ışıltısı kızım Güneş’i doğurdum.
Evren’in doğal doğum hikayesi
Evren’in ikinci doğal doğum hikayesi
Güneş’in doğal doğum hikayesi
Mine’nin doğal doğum hikayesi
Gizem’in doğal doğum hikayesi
Öykü’nün doğal doğum hikayesi
Asuman’ın doğal doğum hikayesi
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
nasıl guzel bır an degıl mı… dogum hıkayelerınde bebeklerın anne ıle kavusma hıkayelerını okumaya doyamıyorum… saglıkla buyutmenızı dılerım sevgıler
Ne kadar güzel bir doğum hikayesi. Ben de her seferinde okumalara doyamıyorum. Başka da söyleyecek bir şey bulamadım. Hep mutlu ve birlikte kalın.
Sevgiler.
saat bozuk kısmına deli deli güldüm, son cümleye deli deli duygulandım 🙁