Yoğun, çok yoğun bir üzüntüydü testin sonucunu aldığımda hissettiğim… Üzerime çöken tonlarca ağırlıkla artık yaşamanın hiçbir zaman eskisi kadar anlamlı olmayacağını düşünüyordum. Gözümde ve kalbimde yeri büyük olan her şey küçücük olmuştu, hayatta beni en çok mutlu ettiğini düşündüğüm kişi ve olaylar bile beni teselli etmiyordu. Hiçbir şeyle avunamayacağımı sanıyordum. Hatta negatif sonucu gördüğüm o ilk an ölsem bile olur diye düşünmüştüm.
Büyüklerimizin söyleyegeldiği bir laf vardır: “Allah sabrını veriyor”. Forumlarda şurada burada negatif sonuçlu tüp bebek hikayeleri okur, hikayenin sahibine şaşardım nasıl da devam ediyor hayatına diye… Hele ki birkaç olumsuz denemesi olup hala denemeye gücü olanlara daha da şaşırırdım. Çok güçlü, dayanıklı olduklarını düşünürdüm.
Test sonucunun ertesi günü tabii ki üzgün ama daha normalleşmiş bir halde uyandım. İçimdeki acının az da olsa hafiflemiş olduğunu fark etmek çok şaşırtıcıydı. Aklıma o okuduğum hikâyelerdeki güçlü kadınlar geldi. Belki yaşadıkları onları güçlü olmak zorunda bırakmıştı, benim gibi…
Telefonum sürekli çalıyordu. Arkadaşlarım arıyorlardı. Cevap vermediğimde sonucu tahmin edeceklerini biliyordum ama yine de bir mesaj atıp durumdan haber etmek istedim. Benim kadar önemsediklerini biliyordum. “Sadece yine olmadı, bana dua edin, iyi değilim…” yazıp hepsine gönderdim. Bu mesajı aldıktan sonra arayanlar da oldu. Yine açmadım. Çünkü gücüm yoktu. Bu olaya ben gibi üzülen kimseyle yüz yüze gelecek, iki kelam edecek gücüm ve cesaretim yoktu.
Normal hayatıma dönmem gerekiyordu artık. Eşimle birlikte olmaya çok ihtiyacım vardı ama onun çok acil yetiştirmesi gereken bir işi vardı ve bütün zamanını ona ayırmak zorundaydı. Ne yapsam neyle avunsam diye düşünürken telefonum çaldı. Tanımadığım bir numara arıyordu. Açtım. En yakın arkadaşlarımdan biriydi arayan. Kendi numarasından arasaydı açmayacaktım belki ama yine de sesini duyunca çok sevindim. Biraz konuştuk, karşılıklı üzüldük… Ve bana iyi ki aramayı cevaplamışım dedirten teklifi yaptı: “Dilek ya beraber bizim yazlığa gidelim mi? Fatma da geliyor, Nergis de zaten yakın onu da ararız. Birkaç gün kalırız, iyi gelir, havamız değişir. Ne dersin?”
Verdiğim cevap ışık hızındaydı. “Evet, gidelim, ne zaman, bu akşam olur mu?”
Gerçekten ortaokul sıralarından beri beraber büyüdüğümüz, kardeş kadar yakın arkadaşım ihtiyacım olanı daha benimle konuşmadan bilmişti. İhtiyacım tam da buydu. Uzaklaşmak, evden, ortamdan, kafamdaki düşüncelerden… Öbür gün yola çıktık. Yazlık dediğimiz, İstanbul’a uzak olmayan bir şehrin, küçük bir ilçesinin ücra bir köyünde, yeşillik, ormanlık, serin bir yerindeki evleriydi. Daha önce de gittiğim için oranın bana iyi geleceğini biliyordum. Öyle de oldu. Oranın sakinliği, sanki her şeyden soyutlanmış havası, geceleri yaptığımız uzun dost sohbetleri, doğa yürüyüşleri beni onardı, iyileştirdi. Dört gün kaldım, ama döndüğümde daha iyiydim. Bu kadar büyük bir üzüntünün bu kadar hızlı hafiflemesi mucize miydi?
Şimdi ne olacak?
Dondurulmuş embriyolarım bekleyedursun, hastaneye gidecek, yeniden o karmaşık günlere dönecek ne gücüm ne de cesaretim vardı. Bu konuyu bir süreliğine askıya almak istiyordum. Hem maddi hem manevi olarak çok yorgundum/yorgunduk.
Bekleyecektim o belliydi. Ama beklerken ne yapacaktım. Bir yol haritasına ihtiyacım vardı. İlk işim kilo vermek olmalıydı. Sonra ilaçlardan yıpranan bedenimi biraz dinlendirmem gerekiyordu. Hastane, rapor, tedavi peşinde koşarken ertelediğim şeylerle ilgilenmem, biraz sakinleşmem, biraz neşelenmem gerekiyordu. Hatta daha önceleri ilaçlarla beraber kullanılması genelde uygun görülmediği için pek kullanamadığım bitkisel kürlerin, çayların, otların da tam zamanıydı. O halde önce yaz tatilini en iyi şekilde geçirmek, gezebildiğimiz kadar gezmek, her anın keyfini çıkarmak, canımızı sıkan olaylara ve insanlara “bye bye” demek lazımdı. Sonrasında araştırmalara başlayıp ne yapacağıma karar verecektim.
Bir yandan da var gücümle dua etmeliydim Allah’a, kalbimi ferahlatması, bana güç vermesi için…
Bana ve benim gibi yorgun düşmüş herkese…
Haftaya görüşmek üzere…
Dilek
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
3 aşılama+2 negatif tüp denemesinden sonra 3. Denemede ikizlerime gebe kaldım.Su an 10 ayliklar, gözlerim dolu dolu okudum, yazdıklarinizda kendimi gördüm. Bizi en Iyı biz anlarız. derdi veren sabri da veriyor, umidinizi kaybetmeyin. ne kadar ilgisi vardi bilmiyorum ama transfer sonrası rapor alıp.dinlendim. Iyı gelir dediler, bol bol kabak çekirdeği ve ananas yedim. inslh siz de enk kısa zamanda kavuşursunuz. Yolunuz açık olsun.
teşekkür ederim. ikizleri öperim 🙂 allah tüm bekleyenlere nasip etsin müjdeli haberleri.
seni çok iyi anlıyorum çünkü aynı şeyleri yaşadım aşılamayla hamile kaldım şimdi kızım 4 aylık çok garip sende yazmışsın her ay negatif sonucundan sonra aynı hısla tekrar başa dönmek sanırım burda başlıyor bizim annelik fedakarlığımız onları kucağımıza almadan kendi isteklerimizi ertelemeye:))bu süreçte inan bana tevekkül etmeyi öğretti hayata bakış açım değişti zor bi süreç ama inan olucak bu arada saraçoğlunu kürlerini mutlaka öneririm bu süreçte onunla görüş işe yarıyor sevgiler
üzerinde en çok düşündüğüm meselelerden biriydi bu "kendi isteklerini ertelemek" meselesi. ne ev ne araba için girişimde bulunamadık, tatil yapamadık hep hastane masrafları için para biriktirmek zorundaydık çünkü. önemli olan bu çabaların nihayete ermesi.
gerçekten de bu süreçlerde insan çok değişiyor, olgunlaşıyor,tevekkül sahibi olmaya biraz da mecbur kalıyor. inancını nasıl sağlam tutabileceğini öğreniyor en önemlisi. allah uğruna mücadele ettiğimiz şeyi hayırlı kılsın.
kızını hayırlı ömür dilerim.
dilek
Eğer nasipse önümüzdeki günlerde ilk aşılamamız gerçekleşecek.Adlandıramadığım bir korku ve heyecan yaşıyorum.Yolun başındayız,biliyorum,dileğin isteyen herkesin bir bebek sahibi olması,sevgiyle kal…
inşallah ilk ve son olur aşılaman. tekrar etmek zorunda olmadan bebişin gelir.
kolay değil biliyorum ama allah kolaylaştırsın.sadece sakin ol, rahat ol bu her şeyi kolaylaştırır.
sonucu merakla bekliyor olacağım.
dilek