Duman grubunun yeni albümü bir harika! Dinlemeyenlere hemen tavsiye ediyorum ☺. Neden şarkı sözleriyle başladığıma gelirsek, ben artık her şarkıda oğlumuzu düşünür oldum. Normalde Tuncay da çok aklıma gelmezdi evet ama şimdi ufak bir melodide, sözde aklıma ilk gelen şey son ultrasondaki yüzü oluyor ☺.
İki gün önce kontrole gittiğimizde gözlerini açıp etrafa bakışı bir türlü aklımdan çıkmıyor. Diğer dikkatimizi çeken ayrıntı da saçlarının çıkmış olması. Bu konuda kime çekeceği de aramızda bir merak konusu tabi. Tuncay’ın ailesinden gelen genetik bir mirası var: saçsızlık! Ailenin erkeklerinin hepsi belirli bir yaştan sonra bu sorundan muzdarip.Hafif hafif ön taraflar açılmaya başlıyor ☺. Ben Tuncay’ı hiç fırça gibi saçlarla düşünemiyorum, bu halini seviyorum o ayrı ama bebeğin saçlarını da merak etmeden duramıyoruz işte…
Gelelim kontrolden akılda kalanlara… Çıktıktan sonra Nişantaşı’nda biraz yürüyüp taksiye bindim. Eve geldiğimde de Tuncay ile konuştuktan sonra Eren’i aramaya karar verdik. Kontrolde bir sorun yoktu ama Kübra Hanım’ın bazı söylediği şeyler kafama takılmıştı. Bebeğin iri bir bebek olmadığını ama büyük bir bebek olduğunu söyleyince ben de ¨Babası da öyle doğmuş¨ diyerek gülümsedim. Konu konuyu açtı bu arada. Doktorumuz da bana eski hastalarından örnek verdi. Korkmamam gerektiğini, daha önce de böyle hastaları olduğunu çok zorda kalındığı durumlarda sezeryanla bebeğin alındığını, diğer türlü hem annenin hem de bebeğin çok iri bir bebekte zarar göreceğini söyleyince hoopp bende ya bebek çok büyür de aynı şey bana da olursa endişesi oluştu.
Ne bileyim kadın doğururken o kadar zorlanmış ki son olarak mecburen müdahale etmişler. Bu ilk duyduğum örnek değil ama doğuma 3 küsür ay gibi bir süre kalınca insan ister istemez etkileniyormuş. Tabii Eren ile konuşunca kafamda bazı havada olan şeyler şimdilik oturdu. Son ultrasona göre bebeğimiz bir haftada 200 gr almış (770gr) ve boyu da 31 cm olmuş ☺. Tam kesinlik yok bu ölçümlerde fakat büyüdüğünü duymak insanı iyi hissettiriyor. Olması gereken haftadan da iki hafta önde gibi görünüyor. Atıl Bey de bunu söylemişti.
Bunları yazarken de hareketler son sürat devam ediyor ☺.
Bugün hareket ederken ufak bir video çektim. O kadar hoşumuza gitti ki bence ileride o da bakınca inanamayacak. Bir de arada ona bu süreci nasıl geçirdiğimizi, neler yaptığımızı, günümüzün nasıl geçtiğini anlatan ufak videolar çekmeye başladık.
İsim konusu hala bir muamma! Nasılsa bulamayacağız deyip düşünmemizle vazgeçmemiz bir oluyor. İştahım da son günler de iyice açılmış durumda. Canım zararlı zararsız birçok şey istiyor. Buraya kadar gelmişken düzenimi bozmaya niyetim yoookk ☺. Mandalinaya, ete, yumurtaya, üzüme vuruyorum kendimi.
Bu haftamız da böyle geçti işte… Günler o kadar hızlı geçiyor ki altıncı ayımızın tamamlanmasına günler kalmış. Her zaman olduğu gibi bugün de seni çok merak ediyor ve özlüyoruz biricik oğlumuz. Her muhabbetimizin yarısını da geçtin sen artık ☺.
Haftaya görüşmek üzere,
Başak
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Ay ne güzel, ne güzel. Şimdiden korku yapma. Önündeki bu güzel günlerin iyice tadını çıkar. Her şey güzel olacak. Evrene pozitif mesaj gönder. 😉
Öpüyorum.
Derya azıcık korkuyorummmmmm:)