Anasayfa / BYBO / Yapım / Hamilelik / Hamilelik günlükleri / Başak ve Tuncay’ın Hamilelik Günlüğü — 35. Hafta

Başak ve Tuncay’ın Hamilelik Günlüğü — 35. Hafta

“Tartıda kilonuzu göremiyorsanız siz olmuşsunuz Başak Hanım!” 

İki hafta öncesine kadar hamilelikten sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Evet, çok güzel, özel bir süreç ama bir yerden sonra en azından benim için sıkıcı olmaya başlamıştı. Sanki sekiz ay değil 2-3 senedir hamileydim. Karnımın düz halini cidden hatırlayamıyordum. Bunun neden kaynaklandığını bulmam çok zor olmadı. Doktorumla en son konuşmamızda (ben o zaman 32. Haftadaydım galiba) 34. Haftayı atlatmak gibi bir hedef koymuştuk. 34. Hafta biterse bebeğin akciğerleri de tamamlanacak vs… 

O haftalar geçmek bilmedi. Beklediğim için çok zorlandım. Bu hafta ise eskisi gibi sakin sakin, mutlu mesut geçti. Derken bugünki randevumuzda tatlı doktorumuz “Başakçığım , bir de 37. haftayı atlattık mı gerisi kolay olacak.” demesiyle gözlerimin önünden sayılar, tarihler ışık hızında geçmeye başladı. “Oldu mu şimdi? Böyle hedefler beni geriyor. Ya neden böyle bir şey yaptınızz??” demedim tabiki. “Süper, hemen geçer zaten. 34’ü nasıl atlattık değil mi?” gibi cümlelerle sevimli sevimli doktoruma bakıp diğer düşüncelerimi kovdum. Bekle şimdi otuz yediyi… ☺ 


Bu hafta ilk defa NST’ye bağlandım. Bütün gün deli gibi kıpırdayan, on dakika durmayan Ozan’ın çıtı çıkmadı desem yeri. Çok bilgim olmadığı için doktorun asistanına “Ya valla çok kıpırdıyor normalde, böyle göründüğüne bakmayın, cidden bu çocuk böyle değil” gibi aslında Ozan’ın küçük bir hacıyatmaz olduğuna ikna ettirme çabalarına girdim ☺. Hele akşam olduğu zaman, özellikle gece yatmak için yatağa uzandığımda yediğim darbelerin, girdiğim şekillerin haddi hesabı olmuyor. Bu süper bir şeymiş. Bebek böylelikle kaslarını geliştirip daha da güçleniyormuş. NST sonucuna gelirsek 10-15 dk. kadar bağlı kaldık. Ozan 10 dk. uyumuş ☺. Son beş dakika sessiz takip… Tam bir sirserii yahu 😀 

Ayrıca doğum belirtileri başladığında neler yapmam gerektiğinden de detaylıca bahsettik. Eğer sancılar veya diğer acil belirtiler mesai saatinde gelirse doktorun ofisine gideceğim. Mesai saatleri dışındaysa ambulansla hastaneye gideceğiz. E süper! O böyle konuşunca bana bir rahatlama, güven geliyor… Süreci olabildiğince normalleştiriyoruz. Tuncay bu randevuya toplantıları yüzünden katılamadı fakat sünnet olayını bir danışmamı istemişti. Sünnetinin de bu hastanede olmasına karar verdik. Doğumdan 24 saat sonra eğer bir sıkıntı yoksa sünnet olabilirmiş. Biz bir hafta sonrasında bu işi de halletmek istiyoruz. En baştan belirtmiştim. Sünnet düğünü, mevlüt vs. gibi ritüellerden pek hoşlanmıyoruz ve yapmayacağız. Hemencik olsun bitsin ☺. 

Bebişimize gelince kafamız yine iki hafta (37 hafta gibi), karnımız bir hafta önde gidiyor. Kilomuz da 3.080 olmuş.( +- 400). Hızla büyümesi hoşuma gidiyor minnoşun ☺. Ama kafası yine de çok büyümese daha iyi olabilir… Ben de 54 kg olmuşum. Doğumun başından beri on kilo almış bulunuyorum. Tartıda kaç kilo olduğumu göremediğimde Bülent Bey başlıktaki sözü söyledi. Olmuşuz biz! ☺. 

Doktorum bu muayenede doğum sırasında odada kimlerin olacağından da bahsetti. Toplamda altı kişi kadar olmayı planlıyor. Asistanı, çocuk doktoru, yardımcısı, hemşire vs. Bunları görünce şaşırmamamı, daha fazla kişinin olmayacağını garanti etti. Ayrıca eşimin doğuma girip girmeyeceğini sordu. Tuncay kati kararla girmek istemiyor. Ben de girmesini istemiyorum. Girdiği zaman ondan yüz bulup ağlamaya, yapamayacağım diye bağırmaya başlayabilirim. Çünkü ne zaman bir işi kendim yapmaya gittiysem daha başarılı oldum. 

Eksiklerimizin çoğunu tamamladık. Ana kucağımızı Erhan amcası ve Burcu teyzesi aldı. (maxi-cosi pebble) Yıllık bez tüketimini yanında birsürü alt değiştirme örtüsü, ıslak mendillerle diğer Erhan amcası gönderdi. Bu arada oyun halılarını üçledik. Bu kadar oyun halısıyla ne yapacağımızı bilemiyoruz 🙂 Ahmet amcası salıncağını aldı. Odasında hala neyi nereye koyacağıma karar veremediğim için bir düzen kuramadık.
Vucudumda bu haftaki değişikliklere gelirsek yatakta dönmelerim daha da zorlaştı. Ozan’ı tutup ilk önce onu döndürüyorum sonra ben dönüyorum. Ağırlıktan dolayı sola doğru yatmışsam sabah soldaki kemiklerim ağrıyor. Haliyle biraz canım acıyor tabi. Yemek hazırlama işlemini genelde oturarak yapıyorum çünkü ayakta hazırlamaya kalkarsam istemsizce öne doğru eğiliyorum. Ozan’ı taşımak ağır geliyor olabilir ☺. Bu ufak sıkıntıların dışında hiçbir sıkıntımız yok.
Artık kontrollerimiz haftada bire düştü. Diğer randevumuz önümüzdeki hafta cuma günü olacak. 

O zamana kadar 35. haftamızı okuyan herkesi öpüyoruz. Ozanımızı hergün daha çok seviyoruz. ☺

Başak

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

Bir yorum

  1. mesai saati disinda dogum sancisi baslarsa – ki o ne demek, kac dakika ara olmali? mesela ilk sanci 1-2 kere geldi firlayacak misiniz, su gelirse hemen kosacak misiniz- neden ambulansla gideceksiniz? cok acil ozel bir durumunuz mu var?

Leave a Reply