Sendromlar devam…
Balayından döndük, evimize, kendimize alışmaya çalışıyorduk. Bu arada tatil boyunca kasıktaki şiddetli ağrım enerjimi çok düşürmüş, durumu idare edemiyordum.
Bir Cuma iş çıkışı eşim beni üniversiteden alıp, annemlerin yazlığına gittik, o zaman motorsiklet trafikten kaçma aracımız. Aylardan Ağustos, hava mis. Bastık gaza hooop annemdeyiz. Akşam ablamlar, biz, halamlar bahçede mangal keyfi yaptık. Annemin bulaşık makinası bozulmuş, ben de bulaşık yıkamayı çok severim, girdim mutfağa, başladım bulaşıkları yıkamaya. Aslında suyla oynuyordum, öyle severim suyu. Bir anda sağ kasıktaki ağrı bütün bedenimi sardı ve ben iki büklüm kıvranaya başladım. Hemen eşime seslendim, herkes geldi tabi. “Beni hastaneye götürün” dedim. Evde bir panik! Ablamın eşi hemen arabayı getirdi, ablam, eşi, ben ve Kadir bir hız bir özel hastanenin aciline vardık. Hemen yatırdılar, doktor 2 dakikaya yanımda bitti. Ağrım şiddetini arttırıyor, ben kusma isteği ile kıvranıyordum.
İlk muayenede apandist olasılığı konuşuldu. Bu arada ablam oğluna 5 aylık hamile iken, apandisti patlamak üzere ameliyata alınmış, çok ağır bir tecrübe yaşamıştık. Ablam ise o kadar sakin ve kontrollüydü ki, 5 aylık hamile olarak alacağı anesteziye panik olmadan, doktoru dinleyip, bize gülümseyerek ameliyata girmişti; ben salya sümük ağlıyordum. Ama bu sefer ablam kontrolünü kaybetmiş, bana saçmasapan davranıyordu. Mesela ağrıyan yerime hafifçe vurup, “eyvah! bu kesin apandist” falan diyordu. Eşim genelde süper sakin ve mantık küpüdür ama ben hasta olunca sinirli bir adama dönüyor. O akşam da bana bir takım tahliller yapılırken çok gergindi. Ablama da feci sarmış, benim de rahatsızlığımı anlamıştı. Neyse kan alma işleminde tansiyonum düştü ve hafif bir baygınlık geçirdim. Aman allahım sinirli eş, panik abla ve süper sakin enişte arasında kalakalmış, ayılmak istemiyordum.
Neyse tekrar sedyeye yattım, değerlerim takip edildi ve apandist olmadığı anlaşıldı; iyi de NEYDİ?
Şans önemli bir unsur, bana bakan nöbetçi doktor, “Kadın doğum uzmanımız da nöbetçi, sizi ona yönlendireyim” dedi. Kadın Doğum mu? Ama Neden? Biraz gerilmiştim. Neyse 1 üst kata yürüyerek çıkamadım, tekereli sandalye ile götürüldüm, doktor sadece beni içeri aldı, ağrıyı anlattım, muayne etti ve “PID olabilir, kendi doktorunuza gitmelisiniz” dedi. PID mi? O da ne? Allahım korku bütün bedenimi sarmıştı. Kadir bütün ciddiyeti ile İstanbul’daki doktorumu aradı, hemen gelin demiş. Bu arada bizde motorsiklet var, ablamlar da sabah tatile çıkacaklar ama planı çoktan ertelemişler. Kadir bu arada ortağını aramış ve gelip bizi almasını söylemiş. Bunu ablam ve eşine açıkladığında feci bozuldular. Ben de o halimle kime dertleneceğimi şaşırdım. Kadir bütün ciddiyeti ile “Siz tatilinize gidin, birşey olursa haber veririz” diyip, herkesi bertaraf etmişti.
Feci kızmıştım. Ağrımı unutup, kadın triplerine bağlamıştım hemen. Bu arada kolumda kelebek iğne vardı; nefret ederdim, içinde plastik olduğunu bilsem de kolumu asla kıramam ve içim kaldırmaz. Ama bir daha damar yolumu aramalarındansa kelebeğe razı olabilirdim. Çünkü damarlarım çok ince ve genelde iyi bir devlet hastanesi hemşiresi damarı hemen bulabiliyordu, özeldekiler biraz beni bayıltma noktasına getiriyor. Neyse Kadir motora atladı ve basıp eve gidip, arabayı alıp hastaneye geldi. Kadir’in ortağı ve en yakn arkadaşı da beni İstanbul’a getirdi, hastaneye vardığımızda Kadir gelmişti bile. Kim bilir nasıl bir hızla gitmişti ☹. Karşılaştığımızda çok kızgındım, ablama bayılmazdım ama neden onları dışlamıştı? Sonuçta onun kardeşiydim. Mantık abidesi kocamın tabii ki de bir açıklaması vardı. İlk hastanede ablamın beni ne kadar gerdiğini ve benim bunu ona söyleyemediğimi anlamış, benim o halde ablamla kavga edip, gerileceğime; o ara bize iyi gelmeyen kimseyi yanımda tutmama kararı almış. Ortağı da ablamları görünce ben niye geldim demiştir kesin dedim ama o da arabada bana “Kadir çağırdıysa bir bildiği vardır” dedi. Süper bir güven ilişkisi ☺.
Sonuçta Kadir’e hak vermedim değil, ablam çok iyi niyetli olsa da, bazen bana iyi gelmiyor, beni geriyordu. Olmaması iyi olabilirdi. Ama çokca bozulduklarını biliyor, bunu nasıl tamir edeceğimizi kestiremiyordum. Kimsenin kocamla kötü olmasını istemiyordum, böyle de bir ego ile yeni tanışmıştım.
Neyse hastaneye vardığımızda doktorumuz gerekli heryeri aramıştı, beni hastaneye yatırdılar ve sabah 2 gibi bir dizi testlere başladılar. Sonra azıcık uyuduk. Sabah erkenden doktorum geldi, tekrar muayne etti ve PID dedi. Yani Pelvik İltihabi Hastalık! Rahim içi vücudun en steril yeriymiş ve benim bu en steril yer iltihaplanmış, acilen antibiotik tedavisi dedi ve günde toplamda 3000 mg lık antibiotik aldım… Şaka gibi değil mi? 1000 mg sabah iğne, 1000 mg akşam iğne, 500 mg da günde 2 kere hap içiyordum. Tam bir fil edasıyla devriliyordum. İşe gidemedim, yemek yiyemedim, günlerce uyudum; eşim de işe gitmedi, başımdan hç ayrılmadı. Annemlere hiçbirşey söylemedik. Bu arada hastanede yattığımız ilk sabah ablam ve eşi geldi ☺ içleri rahat etmemiş, tatil rotalarını 4-5 saat uzatıp, tekrar İstanbul’a dönüp, bana bakıp, öyle tatile gittiler.
Sonra bayram oldu, eşim doktora dedi ki, “Hala antibiotik tedavisi devam ediyor ve bayram ortası bitecek, muayene şansı var mı?” doktor tekne ile tatile çıkacakmış ama telefonum hep açık, irtibat kurarız dedi. Bu arada eşim ilaca feci karşı, hele antibiotik, asla! Bu kadar antibiyotik onu işkillendirmiş, türkçe, ingilizce, almanca ne kaynak bulduysa PID araştırmaya başlamıştı. Doktorumun bana anlattıkları da şöyleydi;
“Rahim içi iltihabı antibiotik ile yok edebiliriz. Ama ağrıların PID den mi, başka birşey mi emin değiliz. Aldığımız kist ile ilgili bir sorun yok ama başka kistlerin olabilir. Bu kistler yapışıklık yapmış ve organlarını çekiyor olabilir, bu da bu gibi kasık, bel ağrısı yapabilir. Sen her adet dönemi hem dışa, hem içe kanıyorsun, içe kanamalarda içeride yapışıp, kalıyor. Beden bazen bu iç kanamaları vücudun başka biryerinden akıtabilir. Bel, kol vb aklına gelmeyecek yerler olabilir ama bu çok istisnai bir durum. Şimdi PID tedavi edelim, diğerlerine bakarız“ dedi.
Tam da bu günlerde House dizisinde aynı konu işlenmiş, kızın gözleri kanıyordu. Aklımı kaçırmama 3 kalmıştı; neler neler oluyordu bana ve neden oluyordu? Çok üzgün, çok kızgın ve feci bunalımdaydım. Kadir de aynı şaşkınlıkla deli gibi okumaya başladı, derken bayram dönemi malum doktor telefonlarımızı açmadı, sms’lere dönmedi ve benim tedavi yarım yamalak kalıverdi. Neredeyse 2 hafta antibiyotik alıyordum ve bedenimin diğer yerleri zarar görmeye başlamış, bunu ziyadesiyle hissediyordum.
Kadir hemen doktor olan kuzenini arayıp, kısaca özet geçti ve aynı gün bizi şu an ki doktorum olan kişiye gönderdi. Aynı gün kendisine gidip, elimizde dosya ile herşeyi anlattık. Oldukça yanlış bir tedavi uygulandığını söyledi. Bu kadar antibiyotik içmeme ve iğnelere şok olmuştu. Tabii biz ondan daha şok ve kızgındık.
Genç kızlıkta çift vajina, rahim sendromu, sonra kist aldırma, sonra PID, sonra içe kanama, yapışıklık, yok vücudun kanı başka yerden dışa atması… hepsi çok fazlaydı; bir Balık kadını olarak delirmeye yüz tutmuş ve hızlı bir inişe geçmiştim.
Nazlı
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
son uc yazıyı üstüste okumanın rahatlığıyla yorumumu da buraya yazayım 🙂 işlerimin yoğunluğundan takip edememiştim bu aksam öyle iyi geldiki. ne güzel yasamız ve ne güzel anlatmışsınız. ıstenme merasiminizde bir an bende varmışım gibi oldum ve çok hüzünlendim çok da hayran kaldım böyle nezaket sahibi yüce gönüllü akıllı insanlar olması çok güzel. gelecek yazılarda da su hastalıktan yırttığını okursam çok mutlu olucam sevgiyle kalın 🙂
çok teşekkürler :)) karşılık bulmak da çok ilginç bir keyif veriyormuş. siz de sevgiyle kalın…
Şaşkınlık, hayret ve üzüntü verici bir durum… Umarım şimdi iyisinizdir. Heyecanla diğer yazılarınızı bekliyorum.
çok teşekkür ederim… umarım geçecek…