Anasayfa / BYBO / Yapım / Hamilelik / Hamilelik günlükleri / Dilek’in Hamilelik Günlüğü – 39. Hafta

Dilek’in Hamilelik Günlüğü – 39. Hafta

Tecrübesiz Hamileler, Tehditkar Anneler

39. haftayı geçmiş bir hamileyseniz “Daha doğurmadın mı sen?” sorusu kâbusunuz olmaya başlamış demektir. Bunu az çok tahmin edip, doğum ne zaman diye soranlara muhtemel doğum tarihinden 1 hafta kadar ileride bir zaman aralığı vermiştim ama öngörmeme ve önlem almama rağmen kurtulamadım. 

Lakin asıl kâbusun nereden geleceğini öngörememişim. “Daha doğurmadın mı sen?” sorusunun arkasından gelen gereksiz uyarılar silsilesi varmış bir de meğer. 

– Aa bu ne hal şişmişsin… (kendi hamileyken 25 kilo almış, senin aldığın 14 kiloya laf ediyor) 
– E artık son haftadayım, normal bunlar… 
– Ayy en iyi zamanın şimdi, bol bol uyu, dinlen, sonra nerdeeee.
– Şimdi de uyuyamıyorum, karnım büyüdüğ…. (cümlesi yarıda kesildi) 
– Valla bebek doğduktan sonra uyku muyku yok, asker gibi nöbettesin. Ayy ben hasta olduğumu bilirim uykusuzluktan. Halüsinasyon bile gördüm bir kere. 
– Tabii ki zorlukları oluyordur. 
– Bi doğur da, keşke içimde kaldı diyeceksin. İçindeyken en rahat zamanı.
-Korkutma ya beni! Hallederim Allahın izniyle şimdiden bunları düşünüp gerilmeye gerek yok. (gerçekten tırsmış bir hal) 
– Aa neden korkuyorsun, hele bir evlat kokusunu al da, bak hiç biri umurunda mı? 

Şimdi bu tehditkâr anneye bir çift lafım var; birincisi ben başına geleceklerden habersiz, masum, heyecanlı bir anne adayıyım. Beni korku filmlerini andıran uykusuzluk senaryolarıyla korkutan sensin. Sonra korkma diyen de sensin. Ne ayak?
İkincisi, sen evlat sevgisini tatmış, onun her zorluğu silecek kadar güçlü bir duygu olduğunu görmüşsün ama ben henüz görmedim. Yani anlattıkların beni KORKUTUYOR! Ya başaramazsam, dayanamazsam diye üzülüp duruyorum.
Bırak beni faydası dokunmayacak bilgilerle donatmayı, depolanması mümkün olmayan şeyleri biriktirmem gibi ütopik tavsiyelerde bulunmayı. İlle bir şey diyeceksen dua et. İstemiyorsan onu da yapma. 

Hz. Muhammed’in dediği gibi “Ya hayır söyle ya da sus!”
Bir de şu versiyonu var; 

– Nasıl düşünüyorsun? Normal mi sezaryen mi? 
– Normal istiyorum, bakalım bir sorun olmadığı müddetçe… 
– Bak işte o hiç belli olmaz. Bizim bir arkadaş 20 saat sancı çekti de yine sezaryen oldu. Çektiğiyle kaldı. 
– Zaten riskli gruptayım doğum çok zor olursa sezaryen da ihtimaller dahilinde.
– Ay canım sezaryen kolay mı? Yıllarca ağrın sızın geçmez, hele bi üşütsen 20 yıl sonra bile ağrır dikişin. 
– Yok, ben zaten ille sezaryen olsun demiyorum. Olması da ihtimal diyorum.
– Normalden şaşmayacaksın. Gerçi vakum falan kullanırlarsa bebeğin kafası…

(Lütfen daha fazla anlatma, kalbim dayanmıyor)
Bu ülkede felaket tellallığı yapmaya meraklı, bu kadar insan varken, hala çocuk doğurmaya istekli olmak çok zor. Neyse ki annelik içgüdülerimiz baskın çıkıyor ve bu tiplere rağmen yapabileceğimize inanıyoruz.
Hamileliğin son zamanları zaten sanırım biraz da hormonların etkisinden, gergin geçiyor. Özellikle ilk bebeğine hamile olanlar neyle karşılaşacaklarını bilmemenin tedirginliğini yaşıyor, acabalardan kurtulamıyorlar. Bir de amacını gerçekten hiç ama hiç anlayamadığım bu tehditkâr anneler senaryoya dâhil olunca işler karışıyor. 

Bize destek olsanız, bol bol uyu sonra uyuyamazsın diyeceğinize, herkes gibi, sizin gibi bizim de bebeğimize duyduğumuz sevgi sayesinde bu zorlukları atlatacağımızı söyleseniz hoş olmaz mı?
Zaten hamilelikten, koca göbekli olmaktan, ağır olmaktan iyice yorulmuş ve doğum yapıp rahatlamayı beklerken, korku filmi tadındaki lohusalık sendromlarınızdan bahsetmeyip, bebekle gecen ilk günlerin güzelliğini anlatsanız olmaz mı?
Çok şey mi istiyoruz? 

Tüm 40 haftalıklar adına, 
Dilek

Not: Bu tehditkâr tipler birden fazla kişiden ve konuşmadan esinle kurgulanmıştır. Minicik de abartılmıştır. Ama minicik.

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

5 Yorum

  1. Ama Dilek cidden sen hala dogurmadın mı?!
    (Geyik :p)

  2. Sevgili Dilek,

    Allah hayırlı, sağlıklı doğum nasip etsin… Ben de 30.haftayı bitirdim, bu felaket tellalleri hamileliğimin ilk haftalarından itibaren etrafımdaydı… Artık bu konuşmaları yapanlarla (ben bu tiplere ebeveyn guruları diyorum) aramda şöyle diyaloglar geçiyor…

    – Çocuk doğunca asıl derdi başlıyor gibisinden korkutucu, gerilim dolu cümleler
    – O zaman sen hiç çocuk doğurmamalıydın…
    – Aaa olur mu öyle şey canım, dünyanın en güzel duygusu ama
    – Madem dünyanın en güzel duygusu, her hamile kadına şikayetlenmeyeceksin!!

    Evet biliyorum çok kırıcı olabiliyor ama hamile bir kadınla nasıl konuşması gerektiğini en çok çocuk doğurmuş annelerin bilmesi gerekiyor.

    Özetle boşver ebeveyn gurularını, bol bol pozitif doğum hikayeleri oku… Ben her bir doğum hikayesinde çok duygulanıyorum. İnşallah seninkini okurken de bu heyecanı, duyguları yaşarım.

    Sevgiyle kal…

  3. Dilekcim 3.5 aylık oğlum var. Bende hamileyken böyle kişilere sinir olurdum. Normal doğum yapmak istediğim bir kişi son haftalara gel de bak ben sana normaldoğumu anlatayım, vazgeçersin dedi. Allahm yarabbm ne insanlar var ya. Zaten bu kişi hep bebek bakımının zorluğundan bahseden hep şikayet eden bi insan. Butarz insanlardanuzak duruyorum. Bir de uyuyabildiğin kadar uyu diyorlar, ay nasıl sinirleniyorum böyle şeylere.ama kendisine baksan 2 çocuk yapmış, 3. Yü düşünüyor. Bebek büüyütmek çok eğlenceli, aynı zamanda onu sevmek onun sana gülmesi, çığlıkları insanı öldürüyor. Her gün dua ediyorum allahım isteyen herkese çocuk ver diye çünkü hayatımda böyle bi duygu tatmadım.

  4. Hepimiz aynı seyleri yasadik. Nasıl hepsi agiz birligi yapip da ayni seyleri söylüyorlar anlamıyorum:) oğlum 5 inci ayını bitirmek üzere ben acaba ikinciyi ne zaman yapsam diye dusunmeye bile basladim ki buradan aslında isin cok da zor olmadigini ve hatta ne kadar guzel bir duygu olduğu cikarimini yapabiliriz. Mecbur kaldığımi icin sezaryen oldum ama 3 aylık olmadan dalış bile yaptim ne agrim kaldi ne sizim hic bisy hissetmiyorum. Felaket tellali insanlari artik duymuyorum bile bunlar bizi dunyaya sabrimizi sinamak icin gonderilmis dilinin kemigi olmayan cok bildiğini gostermeye çalışan insan grubu. O küçücük sevgiye muhtac , ilgiye muhtac, senin caninin bir parçası olan bebisine kavusup dunyanin tarif edilemez bu guzel duygusunu yasayacasin. Tadini çıkarmak lazim , hamile olmanin da anne olmanin da. Hepsinin güzelliği ayri.

  5. Okudukca sinir oldum. Herhalde insanlar daha bebegin zamani gelmeden 38. hafta kesilip bicilmeye alisik oldugu icin 40. hatta bazi anneler icin 41-42nin neye benzedigini unutmus. O da ne demek "ne hale gelmissin" nasil bir gorgusuzluk kabaliktir bu halkimdaki.

Leave a Reply