Uygulamalı Tuvalet İletişimi: 6N 1K
Geçen yazıda tuvalet iletişimine nasıl başladığımıza, konuyla ilgili yanlış bilinen gerçeklere (Freud gerçeği, 18 ay miti) ve tuvalet iletişimi terimini ilk kez ortaya atan Ingrid Bauer’in tuvalet iletişimi tanımına yer vermiştim. Bu yazıda, tuvalet iletişiminin 6N 1K’sından bahsedeceğim. Ama uygulamaya geçmeden önce bir kez daha tuvalet iletişiminin, klasik tuvalet eğitiminden farklı olduğunu vurgulamak istiyorum; bu nokta çok önemli! Facebook’taki Bezsiz Bebek grubumuz adminlerinden Selen’in dediği gibi:
“Burada biz bebeğe bir şey öğretmeye veya tuvalet eğitimi vermeye çalışmıyoruz. Aksine Tuvalet iletişimi yönteminde öğrenmesi gereken annedir, bebeğin hareket ve davranışlarından tuvaletini yapma ihtiyacı olduğunu anlayıp bu ihtiyacı giderirsiniz mantık budur. Eğer bebekle bu şekilde iletişim kurmayı başarırsanız çişi veya kakası geldiğinde bu ihtiyaca karşılık vereceğinize inandığı, size güvendiği için sizi uyaracaktır. Arada diş çıkarma, konuşmayı öğrenme, yürüme, emekleme, hastalık gibi gelişimsel dönemlerde bebeğin dikkati dağıldığı için bu iletişimin kesintiye uğraması çok normaldir [tıpkı diğer doğal ihtiyaçları olan yemek ve uykunun da etkilenmesi gibi]. Bir seferde öğrettim bitti diye bir durum yok burada; daha çok annenin emek ve sabrını gerektiriyor bu yöntem.”
Evet, Selen’in de yazdığı gibi tuvalet iletişimi, klasik tuvalet eğitiminden çok farklıdır, bir seferde öğrettim bitti diye bir durum yoktur. Bunu kendi kendine yemek yemeyi öğrenmesi gibi düşünebilirsiniz. İlk başta oturana kadar onu siz beslersiniz (ya da tuvalete tutarsınız), sonra önüne yemekleri koyarsınız (ya da lazımlığını), önceleri döker saçar ama bol pratikle kendi kendine yemeye başlar. Bazı günler iştahı yoktur, yemek yemek istemez (ya da lazımlığına oturmak) ama bazı günler siz sormadan “mama mama” diye eteklerinizde dolanır (ya da “kaka kaka” diye :). Yemek yemek istemediği zaman zorla ağzına kaşık sokmazsınız, bilirsiniz ki bu böyle bir dönemdir ve geçecektir. Ve geçer, bir gün bir bakarsınız ki o küçük insan sofrada sizinle birlikte çatal kaşık kullanarak yemek yiyordur. Tabii bu olana kadar üstünden-başından, evin her tarafından yemek parçaları (ya da çiş-kaka) temizlemek zorunda kaldığınız anlar çok olacaktır. Ama bunun için ne ona kızarsınız, ne de kendinize, çünkü bilirsiniz ki o daha bebektir ve bebekler yeni bir şey öğrenirken bunların olması çok normaldir. Tuvalet de işte aynen böyle, doğal bir gelişim sürecidir, o yüzden doğal olmak, rahat davranmak çok önemlidir. Diğer gelişim süreçlerinde olduğu gibi bol sabır, bol destek ve bebeğinize kendisini geliştirmesi için bol fırsat vermeniz gerekir.
Şimdi gelelim 6N 1K’ya…
1. N: Ne?
Sanırım bu nokta artık iyice anlaşıldı, olayımız tuvalet iletişimi; tuvalet eğitimi değil. Basitçe yaptığımız, bebeğimizle iletişim kurarak temel ihtiyaçlarından biri olan tuvalet ihtiyacını karşılamaya çalışmak. Ve genel olarak bilinenin aksine, bebekler kendilerini kirletmekten hiç hoşlanmazlar, kendilerini kirletmeme içgüdüsü ile dünyaya gelirler ve doğuştan itibaren bize bunun sinyallerini verirler —üstelik yaptıktan sonra değil, yapmadan önce ‘söylerler’.
Pratik olarak tuvalet iletişiminin ne olduğunu şu şekilde özetleyebiliriz:
- Tuvaleti gelen bebek sinyal verir.
- Sinyali alan anne ya da bebeğin bakımıyla ilgilenen diğer kişiler bebeği tuvalete tutar.
- Bebek çişini yaparken “çişşş” ya da “pssss” sesi çıkarılır, kakasını yaparken “ıh ıh” ya da “mmm” diye ıkınma efekti yapılır.
- İşlem bittikten sonra, ihtiyacı karşılanmış bebeğinizin yüzündeki rahatlama ifadesiyle mest olunur
2. N: Ne zaman?
Aslında bu sorunun cevabı çok basit: bebeğiniz size sinyal verdiği zaman.
Bebekler tuvaletleri geldiği zaman, özellikle ilk aylarda kendilerini kirletmeme içgüdüleri çok güçlü olduğu için tuvaletlerini yapmadan önce yoğun sinyaller verirler. Bu sinyaller sözlü veya bedensel olabilir ve her bebeğe ve bebeğin yaşına göre değişebilir.
Diaper Free Baby’nin kurucularından Melinda Rothstein’ın “About Diaper Free Baby” makalesinde yazdığına göre bazı ortak sinyaller şunlardır:
- Kıpırdanma ya da huysuzlanma
- ağlama
- gaz çıkartma
- uzun süre huzurlu bir şekilde durduktan sonra bir anda gerginleşme
- homurdanma
- kolları bacakları sallama
- araba koltuğuna, slinge ya da çocuk arabasına oturmayı reddetme
- 8-9 aydan sonra işaret dili ile tuvalet işaretini yapma [Uluslararası işaret diline göre tuvalet işareti, bizim ülkemize pek uygun değil maalesef (kabaca nah işareti ile bay bay yapıyorlar). Ben bunun yerine elimi yumruk yapıp sağa sola sallamayı tercih ettim, bunu yaparken de tuvalet, çişş, kaka gibi kelimeler söyledim.]
- emeklemeye veya yürümeye başladıktan sonra tuvalete ya da oturağın yanına gitme.
Facebook Bezsiz Bebek grubumuzda paylaşılan diğer sinyaller ise şunlar:
Evet, bebeğiniz sinyal verdiği zaman tuvalete tutmak gerekir, bu kesin. Ancak bebekler her zaman sinyal vermezler ya da bebek bakımıyla ilgilenen kişiler, bebeğin verdiği sinyalleri her zaman çok iyi algılayamazlar. Ya da sinyal veren bebeğiniz bir anda sinyal vermeyi kesebilir, etrafıyla ilgilenecek çağa geldiğinde daha ilginç şeylere takılıp unutabilir; emeklemeye, yürümeye başladığında takip etmek zorlaşabilir; diş çıkarma ve hastalık dönemlerinde, diğer temel ihtiyaçları gibi tuvalet ihtiyacını da ikinci plana atabilir. Bu durumlarda bebeğinizi zorlamadan tuvalet iletişimine nasıl devam etmek gerekir? Başka hangi zamanlamalar kullanılabilir?
Bunlar ve daha fazlası bir sonraki yazıda…
Evren Bay
Bezsiz Bebek FB Grubu
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Heyecanla diğer yazıyı bekliyorum. Teşekkürler Evren,
Teşekkürler Eren ?
Ben tembel adamım, bebeği tuvalete tutmanın zor olacağını düşünmüştüm, denemedim bile. Ne zaman ki kızım 9 aylık olup tamamen bağımsız oturmaya başladı, adaptör alıp klozete oturttum ve 12 aylıktan sonra da kakasını hiç altına yapmadı. Kızım 2 yaş civarındayken her şey dahil sistemde bir otele tatile gitmiştik. Otelde Kazak ya da Kırgız olduklarını tahmin ettiğim 6 çocukklu bir aile vardı. Restoranda her karşılaşmamızda en küçük 6. çocuklarının belden aşağısı çıplak oluyordu. Bebeğin belden aşağısı çıplak ama bir kumaş bebek battaniyesine sarılı ve baba, bebek kucağındayken yemek yiyor gayet sakin, aman kucağıma işer mi diye gerilmeden. Her akşam manzara buydu ve o bebek hiç işemedi. O tatilden sonra, acaba fazla mı tembellik ettim, belki de hiç de zor olmayacaktı diye düşündüm… Gerçi sezaryenden sonra o dikişlerle bebeği tuvalete tutmak gene zorlar ama yine de daha erken başlayabilirdim belki de… İkşncşye artık kısmet.