Anasayfa / BYBO / Yapım / Hamilelik / Hamilelik günlükleri / Naz Kız’ın Hamilelik Günlüğü — 8. Hafta

Naz Kız’ın Hamilelik Günlüğü — 8. Hafta

Sevgili BYBO Ailem, 

Geçen hafta bebek yapım günlüğümün son bölümünü yazmış, sizlere müjdeyi vermiştim. Bu hafta biraz endişeli geçti, hala da geçiyor. Anladım ki bu süreçte halletmem gereken yegane konu “ENDİŞE”… 

Geçen hafta sizin yorumlarınız ile havalarda uçtum, ufak ufak çevremiz de öğrenmeye başladı ama nedense bu konuda içimde adını koyamadığım bir huzursuzluk var. Eşim benden daha çenebaz çıktı, herkese söylüyor; “söylemesek mi“ diyorum. Sen 6000 kişiye söyledin” diyor. Oysa aynı şey değil. Sizin tepkilerinizle, eş dostunkiler arasında uçurum var. Benim de bayağı tahammülüm yokmuş, ağzını olumsuz açana şöyle okkalı bir vurasım geliyor. Biliyorum çok ayıp ama yalan değil, hissiyatım bu. 

Endişeme gelince Cuma günü çok yorulmuştum, o gün kahverengi lekem geldi. Haliyle dünya yine başıma yıkıldı. O gün eşim eve erken gelip, yemek hazırlamıştı ama ben mide kasılması, stresten bir lokma yiyemedim. Hemen doktoruma sms attım, aksi gibi gitmedi, 3-4 defa denedim, gitmedi. O ara eşim “ne yapıyorsun?” diye sordu. Doktoruma sms atıyorum dedim. Kızdı bana; yok efendim hakkımı böyle kullanmamalıymışım, alt tarafı lekeymiş, çok evhamlıymışım… Ahhh sinirimi siz düşünün. Içimden “Sana ne yahu, sen mi düşürdün de biliyorsun” demek geliyordu ama bu bizim ilişki tarzımızın çok uzağındaydı. Kalp kırmaya gerek yoktu, “tamam” dedim ve mail attım. Ama dönüş olmadı. Cumartesi günü hiçbirşey yoktu çok şükür. Yine mail attım, yine cevap yoktu. Aslında bu iyi sayılabilir, çünkü doktorum acil durumda arayan biriydi. Pazar sabahı baktım, cevap gelmiş. Doktorum “Yuvalanma lekesi olabilir, ama her ihtimale karşı bugün dinlen ve Progestan.a başla” demiş. Muayeneye çağırmamış, “gel bakalım” dememiş. Bunların hepsi iyiye işaret ama bendeki endişe kötüye işaret… 

Elim sürekli göğsümde, acıyıp, acımadığını kontrol ediyorum. Uykudan kalkıp, bakıp, yeniden yatıyorum. Bu ben olmamalıyım, olmak istemiyorum ama kaybetmek de istemiyorum; hatta çok korkuyorum. Korkmuyor gibi yapıp, “hayırlısı” moduna bağlıyorum ama acayip korkuyorum!
Pazartesi sabahı doktorum aradı, bir daha hiç lekem gelmediğini söyledim, sevindi, ilaca devam dedi. Gel dese atlayacağım ama normal kontrol günü “Haftaya Pazartesi görüşürüz” dedi. Ne garip, sürekli ultrasona girip, miniğe bakasım var. Uykum da çok gelmiyor, bulantım da varla yok arası. Bunlar olmayınca gidiyor diye çok korkuyorum. Keşke kafama kazıyabilsem “Korkunun ecele faydası yok hanımefendi” diye… 

Google bu dönemde hem en yakın, hem de en tehlikeli arkadaşım; sürekli birşeyler soruyorum ona. Lekelenme ile ilgili güzel şeyler de okudum, kötü şeylerde ve tabi ki endişe şampiyonu ben kötüleri kafama kazıdım. Ama neyse ki bu sabah ciddi bulantılarla uyandım, Bütün gün işyerinde sersem gibi gezdim. Hala hiç lekem yok, yani bir daha gelmedi. Ellerim toplantı esnasında bile göğüslerimde. Sanki unuttuğum birşeyi yokluyor gibi, göğüslerimi yokluyorum, tik gibi birşey oldu… kurtulmam lazım…
Bunun dışında iyiyim ama endişe sarınca bedenimi, kalbimi hayattan kopan tiplerdenim. Ama en çok kocamı özlediğim için bir garibim. Kocamı bayağı bayağı özledim. Ayrı değiliz ama öyle gibiyiz. Eve gidiyorum akşam, yemek faslından sonra 1 saate kalmaz uyuyorum, sabah kalkamıyorum, eskiden olduğu gibi kahvaltılar hazırlayamıyorum. Haftasonu illa bir koşturmamız oluyor, olmasa da ben öylece yatıyorum. Sohbet ediyoruz ama öyle hani “eee daha daha” modunda. Eşime dokunmayı özledim, sarılıp öylece saatlerce kalmayı. 

Size sürekli birşeyler sorasım geliyor, sonra kendimi tutuyorum. Ama geçen gün baş ağrıma dayanamayıp, yazdım; vallahi hepiniz cansınız, hemen derman oldunuz.
Kilo ile başım dertte. 65.7 kilo ile hamile kaldım, şimdi 67 oldum. Hiç sağlıksız yemiyorum ama her yediğim yarıyor sanırım. Bir de korkudan hareketi sıfırladım. Ne yürüyüş, ne pilates, ne yüzme… Doktorum bu hafta yüzmeye başlayabilirsin demişti ama lekem gelince vazgeçtim. Acelesi yok. Ama kilo alımım bu hızla giderse, 100 kilo ile doğuracağım herhalde. Aman Allahım tam kabus! Oysa bundan 2 ay önce hamile kalmak için mızıklanıyordum, şimdi kaldım da kilo alırsam diye mızıklanıyorum. Işte bu kadar da fenayız değil mi? Hemen unutuyoruz geçmişi… 

Bu arada Padme Hanım çok huysuz, bizi çok yoruyor. Acayip inatçı. 2. Yaşında girdikleri bir ergenlik bunalımı varmış, sanırım ona geldi sıra. Bu arada 2 yaşını geçmesine rağmen kızgınlığını (yani adetini) olmamıştı, büyük ırklarda gecikme olabiliyormuş ama 2 hafta önce varla yok arası lekeler gördük, olduğunu varsayıp, çok sevindik ama eğitmenimiz köpeklerin kızgınlık döneminde o bölgelerinin şiştiğini söyledi. Bizde öyle bir durum yok, veterinerimizi bekliyoruz. Herhalde olup, olmadığını anlar. Sonra da maalesef kısırlaştırma işlemi olacak. Bu duruma o kadar üzlüyorum ki, bilsem yavrularını alacak birileri olacak güvenilir, sevgi dolu, hiç düşünmeyip, çiftleştireceğiz ama büyük ırk tercih edilmiyor. Ben hamileyken, onun doğum hakkını da elinden alıyoruz ya, umarım bizi affeder…

Bu arada kendisine sürekli “bak karnımda bebiş var” diyorum. O da şaşkın şaşkın bana bakıyor. Ultrason fotoğrafını gösterip, anlatıyorum, kuyruk sallıyor ☺. Düşüğümü bayağı benimle birlikte yaşamıştı ama şimdi umurunda değilmiş gibi sanki… 

Son zamanlardaki huysuzluğuna tahammülüm zayıf, çok kızıyorum ona. Eşim de bana çok kızıyor. Çünkü son zamanlarda kendine güvenini kaybetti, her seste irkiliyor, panikliyor. Eşim de “ona güven duygusu vermeliyiz” diyip, duruyor ama ben tam tersi sürekli kızıyorum. Neden bilmiyorum bu aralar sinirlerim çok bozuk, o kadar öfkeliyim ki… Tamamen değişen bir beden ve ruh ile tanışıyorum; herhalde normal hepsi. Bir de belki kendimi daha az dinlersem, hepsi geçecek. Ama ben felsefe okumuş, didiklemeye bayılan bir balık kadınıyım. Düşünmek için yaratılmışım, mesela son zamanlarda şunu keşfettim ki hamilelik övünülecek birşey değil, olmamalı. Dünyada kadınlar ne şartlarda hamile kalıp, anne oluyor. Bazıları hala olamıyor. Doğa benim rahmime bir tane düşürdü diye gerine gerine yürümemeliyim. Tevazu bu dönemde önemli bir davranış biçimi olmalı. 

Yakın bir zamanda bir tanıdığımız doğuma diye gidip, bebeğinin anne karnında vefat ettiğini öğrendi. Kalbi durmuş, hiç sebepsiz… O anne şimdi benim hamilelik haberimi aldı ve öyle sevindi ki, ben utancımdan yerin dibne girdim nedense… ve herkesten çok daha güzel tavsiyelerde bulundu. En önemlisi de “herkes hamileliğini farklı yaşar, lütfen kimseyi dinleme ve tadını çıkar” demesiydi. Çünkü benim şuursuz, kendini bilmiş çevreme kalsa her hareketimde bebek düşecek. O kadar şuursuzca konuşuyoruz ki, sırf demek için ne dediğimize bakmadan konuşuyoruz. Üzgünüm ama bu Türk geninde var, herşeye burnumuzu sokmayı, dedikoduyu çok seviyoruz. Geçen gün yemek sofrasında kendini çok akıllı sanan bir akrabam bana hamileliğinde olabilecek en anlamsız sahneyi anlatıyordu ki, çığlık atarak susturdum kendisini… Sonra da ciddi bir kavgaya tutuştum. Tabii benim tepkim de fazlaydı ama üzgünüm buna maruz kalmak istemiyorum. (işte bu kadar öfkeliyim ☹). 

Bu arada evimiz oldukça küçük, değiştirmeliyiz. Birazcık şehir dışına çıkmak ve müstakil bahçeli bir eve geçmek istiyoruz. O zaman bana da araba almamız gerekecek. Doğum sigortamin limiti çok düşük. Neredeyse herşeyi cebimizden vereceğiz ve doktorum oldukça pahalı ama değiştiremem. Bu kadar güvenirken, çok zor olur. Normal doğuma sarmış durumdayım, olması için tüm çabamı sarf etmek istiyorum, bu yüzden bebeğimle sürekli konuşuyorum ama kendime bile komik geliyorum. Sanki gazım varmış da onunla konuşuyormuşum gibi ☺. Bağırsaklarım çok hareketli, başka da hissettiğim birşey yok ☺. Önümüzde bayağı bayağı değişikliğin olacağı bir dönem var. Bu arada ablam da 2. Çocuğuna hamile, benden 2 hafta önde…. Bu da oldukça ilginç bir deneyim olacak. Annemin kafası fena karışık ☺. Ama inşallah bebişim geldikten sonra bir süre ben bakacağım ve işten ayrılacağım. Eğer senaryomuz tutmaz da, maddi olarak yetişemezsek o zaman ne olacak hiç bilmiyorum, konuşmuyoruz bile… “hayırlısı” mottosu ile devam… 

Pazartesi doktor kontrolüm var, dua edin, güzel haberler vereyim… 

Sevgiyle KalınHaftaya görüşmek üzere…

Nazlı

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

24 Yorum

  1. Nazlımmm, her şey çok güzel olacak. Hep iyi haberlerini alacağız işallah. <3

  2. Yaa harika yazmissin 10 gun önce asilama yapildi ve her dakika bir belirti arayip tam aksi belirtiler bulup kendimi endişeye sürüklüyorum. Birde ne sozler verdim kendime tek tutabildigim her dakika test yapmamak ?? Saglikla kucagina alacakskn inaniyorum ve dua ediyorum…

  3. Yaa harika yazmissin 10 gun önce asilama yapildi ve her dakika bir belirti arayip tam aksi belirtiler bulup kendimi endişeye sürüklüyorum. Birde ne sozler verdim kendime tek tutabildigim her dakika test yapmamak ?? Saglikla kucagina alacakskn inaniyorum ve dua ediyorum…

  4. İlk gebelik günlüğün hayırlı olsun 🙂 Devamını da bekliyoruz 🙂 Bir de kac haftalık oldu bebis?

  5. Sevgili Nazlı, sana uzaktan erişim imkanı var mıdır? Team Viewer gibi bir programla sana ulaşıp mudahale etmek istiyorum. Kafadaki kötü düşünceleri kovacagım, sinirlerin tozunu alacagım, olumlu düşünceleri sandıktan çıkaracagım vs vs. Şaka bir yana google ile vedalaşmanı çok isterim.. Sadece bunu yap başlangıç olarak, bana yeter. Hamilelik günlüğün hayırlı uğurlu sağlıklı ve de hep mutlu olsun.:))

  6. Naz kız, bayılıyorum yazılarına:)
    Çooook güzel olacak herşey inanıyorum, tadını çıkaaaaar, lütfen,
    Sevtap

  7. butun iyi dileklerim seninle Nazli 🙂 cok guzel bir hamilelik gecir insallah.

  8. Nazlı çok sevindim 🙂 sağlıkla ilerliycek bundan sonrası endişelenmemeye çalış 🙂 Biliyorum çooook zor ama dene 🙂

  9. Nazlı senin adına çok sevindim,

    Endişe yerine her anın tadını çıkarmaya çalış, zor kısmını atlatmışsın,
    inşallah her şey çok güzel olacak, iyi haberlerini bekliyoruz

  10. Nazli hersey cok güzel olacak bebeğin bi tekme atmaya baslasin " anne ben burdayim korkma" desin sende cok ama cok rahatliycaksin. Her anin tadini cikarmaya bak…

  11. Aaa ne güzel, ben de ablam ile birlikte bir hamilelik geçirdim. O benden 10 gün öndeydi. İkimiz de ikinci bebeklerimize hamileydik. Onun sezaryen olup benim de oğlum son günü bekleyince doğum günleri arasında 19 gün oldu da anneanne arada kalmaktan kurtuldu 🙂 Size çok güzel bir hamilelik ve sonrasında harika bir doğum diliyorum. Zaman zaman zor da olsa çok güzel günler bekliyor sizi.

  12. Hayırlı olsun Nazlı hamileliğin tadını çıkar 🙂

Leave a Reply