Dear All,
14. haftadan hepinize merhaba!
Bu hafta da önceki haftalara göre bir değişiklik yok, herşey umuyorum ki yolunda… Hafif şişliklerim başladı, karnım davul gibi, memelerimle çarpışıyor; bu da biraz nefes problemi yapıyor; ileriki ayların zor olacağının göstergesi değildir umarım. Artık 68 kiloyum, doğuma kadar 10 kilom kaldı ama herkes “he he oldu canım” tarzında dalga geçiyor, 20-30 kilo alacağımı söylüyor; hatta “tadını çıkar, verirsin” diyorlar. Bunu neden yapıyorlar? Onlara normal doğum ve sağlığım için kilo almamam gerek diyorum “he he oldu canım” modundalar. Bu çok bilmişlik beni deli ediyor. Zaten 2 haftadır hareketlerim minimumda, yüzmeye gidemiyorum, yürüyüşlere çıkamıyorum; üstümde yoğun bir yorgunluk hali var. Birazcık da havalar, gündem darken hafif depresif olmuş olabilirim. Zaten etrafta mutlu insan görmek mucize oldu; en azından benim çevrem öyle; herkes eşşek gibi çalışıyor ve somurtuyor. Kahkaha atmayı unuttuk ☹.
Ailemize son 7 yılda 7 bebe girdi; en küçüğü 5 aylık, en büyüğü 7 yaşındalar; onlar hayat kaynağım. Hepimiz yakın semtlerde oturuyor ve sık sık biraraya geliyoruz. Onları görünce hayat duruyor benim için; o kadar güzeller ki… hele 3 tanesi tam 2-3 yaş arası; yeni yeni konuşma halleri; bayılıyorum. Bu arada 7 bebenin altısı erkek, biri kız oldu. Ablam ve benden de iki erkek gelince takımı kuracağız inşallah.
Bu arada benim son hal de bu; ama diyorum ya çok şişim…
Bu hafta kendimi daha iyi hissetmek için biraz mobilya, bebe eşyası, araba, puset vs bakayım dedim. Malum fiyatlar uçmuş. Herşeyi son dakika alıp, maddi olarak dara düşmektense, biraz biraz almaya başlasak mı dedim, mantıklı geldi. Mesela pahalı kalemlerden biri ana kucağı, puset, oto koltuğu vs. Allah korusun işler yolunda gitmezse illa bir çaresi bulunur. Facebook BYBO kapalı gruptaki yazışmaların hepsini okudum, eşim Bugaboo bee takıntılı ve ciddi pahalı. Chicco’da da güzel şeyler bulduk; derken ailede 7 bebe varken kuzenlere sormadan olmaz dedim. Ikisi Bugaboo Bee kullanıyor, biri Maxi Cosi, biri Chicco. Aman dedim hepten kafamı karıştırdınız! Bu arada bizde eşya alışverişi çok olur ama herkes bir şekilde ya dağıtmış, ya ikinciye hazırlanıyor. Yani bana bir hayırları yok. Derken bir kuzenim, bu yazışma esnasında 2 kızı olan bir arkadaşı ile birlikteymiş; ona sormuş. O da 3. Bebeği düşünmediğinden geri almamak üzere anakucağını verebileceğini söylemiş. Vallahi dünyalar benim oldu! Geri istese almayacaktım; çünkü biz rahat bir çiftiz, çamur oldu, köpek salyası bulaştı, kustu, işedi, aparatı kırıldı vb streslere girmek istemiyorum; o yüzden de büyük konuşmamak koşulu ile kimseden ödünç birşey almama taraftarıyım. Ama bu mucize oldu; tanımadığım arkadaşa selam olsun! Böylece ilk elimi attığım konu başarı ile kapandı.
Bebişimin kozmetik eşyalarını da Almanya’dan alacağız. Orada 2-3 Euroluk şampuan burada 28-30 TL olduğundan eşimin kuzeni gelirken, getirecek. Yani daha onun haberi yok ama sanırım getirir… Mobilya konusunda da hep IKEA diyordum ama evimizin mobilyalarını da yapan, süper marangozumuz ile de konuyu görüşeceğim, belki uygun olabilir.
Biliyorum ki hepsi için çokcaaaa erken; ama dediğim gibi masrafları aynı aya getirmemek için bu yola girmek sağlıklı olacak. Bir de nedense içim pek bir sıkkın ve atamıyorum bu hali üstümden; ama bu konularla ilgili düşününce umut doluyor içime… Ama bu iş zormuş; sürekli okumak ve hafızada tutmak gerekiyor. Bir yandan indirim yakala diyorlar, bir yandan forum oku diyorlar. Başlı başına mesai!
Ben şu an “Tomris’in emzirme notlarını” okuyup, not alıyorum; aynı zamanda “Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler” başucu kitabım. Çok okuyorum dersem, yalan söylemiş olurum. Sadece bakınıyorum. Mesela bir site var dedi ablam, üye oldum. Anneler eşyalarını satıyor, kimi bedava veriyor; bedavaları gerçekten ihtiyaç sahipleri alabilirse ne mutlu; ama indirimli ürünler de bayağı güzel. Pek 2. Elci biri değilim ama alışmak gerekiyor bence. Hayatımda yepyeni bir sayfa açmış gibiyim; hep heyecanlı, hem kaygılıyım; bir tarafım akışa bırakmak, diğer tarafım ince ince işlemek istiyor bu süreci. Tamamen iki dengeli ilerliyorum; manik-depresifin daha iyileştirilmiş hali gibi. Mesela günlerdir çok yorgunum ama ne olduysa Salı akşamı delirdim ve evi süpürdüm, sildim, toz aldım, banyo camlarını sildim, ütü yaptım, mutfağımı düzenledim. Neden bu işkenceyi yaptım, henüz açıklayamıyorum; yatağa yattığımda sırt ağrısından ağlayabilirdim. Temizlik boyunca genelde pek yapamadığım minikle sohbet haline büründüm; bir baktım bayağı bayağı anlatıyorum.
Bu haftasonu kendisi ile ilk tatilimizi yapacağız; 3 kadın gezmelere gidiyoruz… çok sevdiğim ve süper Pozitif iki arkadaşım ile Türkiye’yi gezelim projemizin 2. Ayağı olarak Eskişehir havası alacağız, bir önceki turumuz Mevlana merakı nedeni ile Konya olmuştu; hatta dergahta kalmıştık; ben bayağı korkmuş, ertesi sabah koşa koşa İstanbul’a varmıştım. Pek açmadı beni; bakalım Eskişehir daha keyifli olacak gibi. Tabii burada konu minikle ilk yolculuk olması; umarım kolayca geçecek…
Miniği merak ediyorum, artık ayda 1 kontrol olduğu için kendisini 2 hafta sonra göreceğiz. Umarım iyidir.
Beslenmemle ilgili kaygılarım var; haftada 2 balık, et yapamıyorum bir türlü. Evimizin bir düzeni olmadığı için, eşim de son dönemde hep çok geç geldiğinden, ben de mesai kuşu olduğumdan böyle bir geçistirme halindeyim. Kefir içmeyi azalttım, su ile başım dertte; 1 litre içince seviniyorum; zorluyorum kendimi ama nedense beceremiyorum. Yumurtaya resmen elveda dedim. Öyle kızıyorum ki kendime; güzel bir dövesim var beni. Sabahları buğday ekmeğine avocado- peynir- kırmızı biber- roka vb sandviç yapıyorum. Öğlen bazen sebze, bazen köfte, bazen pis pis kızartma yiyebiliyorum. Yoğurtla aram olmadığı için cacık usulünden gitmeye çalışıyorum. Saat 3-4 gibi 1 kivi, 1 portakal- 1 muz- 3-4 çilek yiyorum; bazen hepsini birlikte bazen ayrı ayrı. Tabii bu da aşırı şeker yüklemesi oluyor. Ceviz günde 1-2 tane belki. Akşam da ne varsa. Mesela dün ayıptır söylemesi kebap yedim; artık ağır geliyor, midem kaldırmıyor. Ondan önceki gün annem sağolsun yumurtalı ıspanak yapmış da bu sayede yumurta yedim. Mesela bu öğlen lazanya yedim, yanına yogurt aldım, 2 kaşık aldım bıraktım; kendimi zorlayayım diye yanıma aldım, gün boyu 1 er kaşık yesem, zaten bitecek; sütüm de var, acıkırsam müsli ile yerim dedim, akşam yüzeceğim; çok acıkıyorum. Ama işte böyle sağlıksız gibi beslenmem. Eşim de bana kızıyor, sorumsuzluk yapıyorum diye… Sanırım haklı ama diyorum ya bir dağıldık, toparlanamıyoruz.
Düzenimiz altüst oldu; genelde de her gün aynı saatte eve gelen tipler değildik, çok sık dışarıda yerdik; hala bu düzensizliğin devam etmesi canımı sıkıyor ama herşey de benim elimde değil mi? bilmiyorum, bir “kal gelme” hali varsa, yaşıyorum sanırım. Son sorunum da hafızam! Kendisi tam bir hayalkırıklığı… neredeyse kendimi unutacağım. Işim çok dinamik bir iş; sürekli toplantılar, etkinlikler, detaylar vs ve unutma şansınız yok ama ben unutuyorum; unutmamak için heryer not kağıdı. En kötüsü toplantılarda kişi adı, etkinlik adı unutuyorum. Zaten süper hafıza değildim ama çokca arttı. Kaynaklar hamileliğin bunu yapabileceğini söylüyor ama buna sığınmak da ne kadar doğru, bilemedim. Bunun için bir öneriniz var mı? Mesela çörek otunun iyi geldiğini duymuştum, bizde çörekotu şurubu var, özünden yapılan doğal bir şurup, acaba içsem mi?
Sorular Sorular Sorular…
Benden çok çekeceğiniz var da sizin daha haberiniz yok ☺.
Nazlı
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Nazlıcım sakin yahu 🙂 okurken yoruldum sen yaşarken tabii yorulursun. Sondan başlayayım bebek doğunca düzen de geliyor. Yemek konusunda daha hassas olmanı öneririm özellikle de su. İnan 1 lt çok az. Ve eskişehiri unutamayacaksın keyifli gezmeler 😉
ahh Rabia şimdi ben de okudum ve okurken nefesimi tutmuşum, yoruldum ben de… haklısın sakinleşmem lazım… bak hep diyorum bu blog benim aynam diye 🙂 Su konusunda çok haklısın, zorlayacağım. çok teşekkürler 🙂
Merhaba 🙂 amacına ulaşmış bebişini kucağına almış bir anne olarak okuyorum ve sizde kendimi görüyorum. Kilo konusundan başlayayım. Ben hamile kaldığımda 88 kiloydum doğuma 85 kiloyla girdim. sanki yanlış yazmışım gibi görünüyor değil mi? (Üstelik Kızım 4 kilo doğdu ve suyu fazlaydı) bana da herkes ay yazık sana 100 kiloyu geçersin diyorlardı. Kimseyi dinlemeyin herkesin bünyesi farklı ben yediğim halde almadım ki ballı kaymaklı kahvaltı yapıyordum 🙂 1 ay sonra 73 kiloya düşmüştüm bile.En iyisi siz onlara he he deyip geçin. Şimdiden de demeye alışın asıl herkesin karışması doğumdan sonra başlıyor. Yorgunluk kısmı çok fena ben evde geçirdim hamileliğimi 24 saatin 18 saatini uyuyarak geçiriyordum nerdeyse. Fırsat buldukça uyuyun. Bebek arabası muamması bizde kızım 2 aylık olmasına rağmen devam ediyor. Travel sistem bebek arabasını kuzenimden aldım. Ama kızım ana kucağında yatmayı kabul etmiyor bence 0 aydan itibaren kullanılabilen bir model bakın. ki ben hala daha kullanışlı bir bebek arabası arıyorum. Tomrisin emzirme notlarını bende hem hamileyken hemde kızım doğduktan sonra okudum. Not alınsa da unutuluyor. Baştan okumak isteyeceğinize emin olabilirsiniz. Unutma konusuna gelince bende B12 eksikliği çıkmıştı. İçinde b12 olan demir ilacı kullandım ikisi bir arada oldu. Su konusuna takılmayın evet içmek lazım doktorda herkeste aynı şeyi söylüyor. Ama su midenizi bulandırıyorsa ki benimkini inanılmaz ağrıtıyordu içmeyin daha iyi. Yoğurdu, sütü içmek için zorlamayın kendinizi. Doğumdan sonra zorla içmen lazım dedikleri için içtim süt kızım 2 gün tüm emdiği sütü kustu. Bana gaz yapan dokunan şey ona da dokunuyor. Bu arada umarım hava güzel olur. Eskişehir'e bayılacaksınız. Size sağlıklı, mutlu, huzurlu bir hamilelik diliyorum 🙂
Merve nefes oldun bugün bana, sağolasın 🙂
Bir kere cok tatlı bir gobis olmuş o, maşallah size. 🙂 ilk 3 aydan sonra yeme içmelerin kendiliğinden ve daha bir yoluna gireceğine inanıyorum. Herkesin hamileligi farklı geçiyor gerçekten, ben de ailemde ve arkadaşlarımda oyle gordum hep. Annem 30 kg almış tum doğumlarında (4 doğum), hepsi normal doğum hepsi tosun:) ve eski kadınlar yediklerinin içtiklerinin hesabini tutmuşlar midir sence? Sen de ye bosver demek değil bu tabiki. Ama biraz rahat ol ne olur. Senin iyi olman bence daha bile mühim.
Kendi üzerimizde yarattığımız baskı unsurlarının hacmi konusunda yorum yapmayayım. Ne de olsa Farkımız yok birbirimizden. Ama belki dozu azaltabiliriz, hani inşallah diyeyim sana.:)
bu yazıdan sonra dün akşam yüzdüm ve sonra balık yedim; bu öğlen de balık yedim. şu an kusma nktasındayım 🙂 ortam yok; ya hep ya hiç… off içim darlanıo neden bilmiyorum Tuna'm, bir açıklanamayan hal durumu
Her hafta heyecanla okuyorum günlüğünüzü. Aynı haftalık hamileyiz:) Bu kadar mı benzerlikler olur… Bu hafta ben de oto koltuğu aldım, dayanamadım :))
Yeme-içme konusunda ben de çok özen gösteremiyorum. Hele balık, sadece 2 kere yedim bugüne kadar…
Şimdiye kadar 2,5 kilo aldım. Aslında hepsini son 5 haftada aldım sanırım 🙁 inşallah hamileliği zorlayacak kadar kilo almam… Şimdilik kilo almış gibi görünüyorum, kimse cesaret edip sormuyor işyerinde 🙂 Bir soran olsa söyleyeceğim "bu göbek değil, bebek" diye…
2 hafta önce ben de emzirme eğitimine katıldım. Bu konuda öğrenilecek çok şey var. Ama mutlaka unutacağız, inşallah o günler geldiğinde yine açar okuruz.
Hepimiz için tek dileğim sağlık…
Sevgiler…
yaaa ne mutlu bize 🙂 ayy keşke sen de yazsan, ben de senin hikayeni okusam 🙂 inşallah herşey süper yolunda gider