Koca Kafa Geliyor…
Herkese Merhaba;
Araya giren Bayram tatili nedeni ile geçen hafta yazımı yazamadım; aslında internetin ve hatta telefonun çok çekmediği bir yerdeydim ve o kadar iyi geldi ki… Keşke hep onlarsız olsak ama o zaman sizi göremem ☺.
Binlerce şükür ile 32. Haftamıza geldik. 32. Hafta kontrolümüze gittik; şaka gibi bir bebe geliyor. Kafası 36 hafta, karnı 34. Hafta gelişiminde. Bir sürü saçı varmış ve kirpikleri uzun uzunmuş. Ben o kadarını seçemedim ama doktorum uzun uzun anlattı. Kafasının büyüklüğü hepimizi oldukça şaşırttı; açıkcası bu durum hayal dünyamda garip garip şeylere yol açsa da umarım güzel bir oğlumuz olur ☺. Tabii her şeyden öncesi çok sağlıklı olsun.
Toplamda 12 kilo aldım; doktorumun bana verdiği sınıra geldim ve doğuma 8 hafta var; artık dikkat edelim dedi. Tatlıyı o kadar kaçırdım ki, kızamadı, güldü ☺. Artık hamile arınma diyetine girdim; böyle bir tarif var mı bilmiyorum; kendimce sağlıklı beslenmeye başlamaya çalışıyorum. 8 haftayı 2-3 kilo ile atlatırsam çok şık olacak.
Bu arada pozisyonumuz kafa aşağı idi; ama bu iriliğe plasenta hala aşağıda; yukarı çıkmamış. Rahim ağzım 31 mm, dolayısıyla erken doğum öngörülmedi ama sanırsam doğal doğum yapamayacağım. Kafa çapı şimdiden çok büyükmüş ama asıl sorunumuz plasenta previa olması. Doğuma kadar kanama olmasa bile doğumda olabilirmiş. Bu arada doktorum şüphesiz epidural sezeryan önerdi. Eşim de pazarlığa oturdu. Kesilmemi, biçilmemi seyretmek istiyormuş; doktorumuz da prosedürü anlattı ama bizimki ısrarcı çıkınca; en son dikiş kısmına izin kopardı. Bayılmam, ayılmam deyip duruyor ama ben ilk defa yaşayacağımız bu heyecanda bu özgüveni pek sağlıklı bulmadım. Hastane, doğum, doğum sırasında yapılacaklar, benim taleplerim vb herşeyi konuştuk; hepsi içimi rahatlatan cevaplarla karşılık buldu; gerçeği de umarım olur. Azıcık tırsmaya başladığım bir gerçek; hem kocaman bir heyecan var; içimin içime sığmadığı; hem de azıcık telaş, korku, bilinmezliğin verdiği garip bir hal. Eşime uzun uzun ve ciddi ciddi onun desteğine ne kadar ihtiyacım olduğunu anlattım; en büyük gücüm önce kendi yüreğim, sonra onun varlığı olsun istiyorum.
Dünyevi meselelere geri dönersek… 32. Hafta raporum için doktorumun verdiği bir rapor ile SGK anlaşmalı bir hastaneye gittim; doktor da muayne etti ve 37 haftaya kadar çalışabilir raporu verdi. Meğer böyle oluyormuş. En büyük soru işaretim de cevap bulmuş oldu. Şimdilik kocaman karnım, aşırı sıcaklar ve geçmek bilmeyen çarpıntım dışında evde oturmamı gerektirecek bir durum olmadığından işe devam edeceğim. Bu bana farkında olmadan birsürü hareket etme imkanı da sağlıyor. Sadece çok ama çok sıcak. Sıcağı bu kadar seven biri olarak, bu kadar nefret edeceğim hiç aklıma gelmezdi. Allah tüm hamilelere kolaylık versin.
Geçen hafta bahsettiğim babyshower partisini bu Cumartesi bir mekanda yapıyorum. Bakmayın babyshower dediğime; gayet türk usülü kahvaltı edip, sohbet muhabbet halinde olacağız. Küçük küçük hediyeler hazırladık; onları paylaşacağım; azıcık şımaracağım.
Bu arada evi değiştiremedik; küçücük evimize misafir olacak oğlumuz. Şimdi bu küçücük evimizi nasıl şekle şemale soksak da bebeği yerleştirsek diye düşünüyoruz. Oldukça pratik bir evimiz var aslında; beşiğimiz tekelerlekli, heryere gider ama dolabına hiç yer bulamıyoruz. Iptal ettiğimiz bir kapıyı kitaplık yapmıştık; şimdi onun arkasını kapatıp, önüne iki kapak koyup, oğlumuza dolap yapalım diyoruz. Salonda bir L koltuğumuz var; yine aynı model ama daha konforlu bir koltuk da aldık mı, bir süre idare edebiliriz. Bu arada niye ev bulamadık derseniz; sebebi köpeğimizin olması. Bayağı bayağı hiçbir ev sahibi izin vermedi. Oysa benim annemin iki kiracısı da evde hayvan beslemedikleri halde oldukça bir hayvan varmışcasına evlerimizi mahvetti. Kıstas ne acaba? Köpeğimizin eğitimli olduğunu ve marifetlerini anlatıyorum ama olmuyor; boyutu zaten en büyük konu; küçük köpek eve zarar vermiyor mu acaba? Bir taraftan anlamaya çalışsam da kızıyorum; belki ben bizi bildiğimden adalet duygumdan uzaklaşıyorum ama bu kadar mı köpek istemeyene denk gelinir arkadaş! Evi göremeden vetoyu yiyoruz. Mecbur oğlumuzda bu minik ama huzurlu malikanede büyüyecek bir süre. Umarım üstesinden geliriz.
Bazen kendime hiç güvenmiyorum; sanki deliye bağlayacakmışım gibi geliyor. Öyle olursa beni tokatlar mısınız?
Bir de oğlumuzun hala bir adı yok ☺.
Sevgiler,
Nazlı
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
koca kafa denmez cocuga yaa 🙂 az kaldi Nazlim, ha gayret, sağlıkla ve coook mutlulukla kavuşun inşallah
vallahi Tuna'm baktım herkese bir yorum, bana yazmasaydın, fena küsecektim sana 🙂
ama koca kafa 🙂
hic ses etmesem bile, benim kalbim,dualarım her zaman seninle, ilk günden beri!
deme oyle yaaaa:)
Nazli hangi semtte ev arıyorsunuz? Bizim sitede çok köpek var 😉
Bu arada karnin çok güzel olmuş. Ben 18. haftadayim geleceğimi gördüm sende 🙂
Duygu biz Emirgan'da oturuyoruz. bu civarlarda, en uzak zekeriyaköy, demirciköy, sarıyer tepeleri olabilir.