Anasayfa / Yazarlar / Aysuda Kölemen / Aysuda’nın Çocuk Gelişim Notları — Yemek ve Bebek: Çocuklara Sağlıklı Yeme Alışkanlıkları Nasıl Kazandırılır?

Aysuda’nın Çocuk Gelişim Notları — Yemek ve Bebek: Çocuklara Sağlıklı Yeme Alışkanlıkları Nasıl Kazandırılır?

Yemesi Gerekenler

Çocukların yemeyi reddettikleri yiyeceklerin başında ıspanak, brokoli, pazı gibi hafif acılık, burukluk, kekreklik içeren sebzeler gelir. Çocuklar bu acı lezzetlere yetişkinlerden çok daha hassastırlar. Bu nedenle çocukken yemeyi sevmediğimiz acı ve kekrek yiyecekleri büyüyünce severek yiyebiliyoruz çoğu zaman. Şekeri reddeden çocuk görmezsiniz, çünkü insan bedeni doğumdan itibaren, şekeri sevmeye programlıdır. Anne sütü tatlıdır. Sebzeler için çaba gerekecektir.
Çocuğa sağlıklı yeme alışkanlıkları kazandırmak için 4 önemli dönem hamilelik, emzirme ve ek gıdaya geçiş süreci ve çocukluktur:

A. Hamilelik: 

Yanlış okumadınız. Çocuğunuzun yemek seçmemesi için hamile kaldığınız anda harekete geçebilirsiniz. Yediğiniz yemeklerin tadı kanınıza, oranda da rahimde bebeği çevreleyen amniyotik sıvıya geçer. Bebekler bu sıvıyı yutarlar ve daha bu aşamada yemek zevkleri oluşmaya başlar. Yani hamileyken yediklerinizin tadını bebeğiniz de alıyor ve çok yediğiniz şeylere alışmaya, hatta onları tercih etmeye bu dönemde başlıyor. Bu nedenle hamileyken bol bol çocuklarin yemekte zorlandığı sebzelerden yiyin. Çocuğunuzun bu sebzeleri kabul etme ihtimali artacaktır. Bebeklerin doğduklarında amniyotik sıvının tadını sade suya tercih ettikleri görülmüş.

B. Emzirme Dönemi: 

Annenin yediklerinin tadı süte geçer. Süt emen çocuklar annelerinin sık tükettiği yiyecekleri daha kolay kabul edeceklerdir. Bu nedenle ek gıdaya geçişte acele etmenize gerek yoktur. Çocukların çok uzun süre sadece anne sütü emdiği Hindistan’da sebze yemeyen çocuk görmedim. Anne sütü emen çocuklar, bu nedenle genellikle daha az yemek seçecektir (tabi anneleri çeşitli yiyorsa).

C. Ek Gıdaya Geçiş Dönemi: 

Bu dönemde doğru hareket ederseniz, bebeğinizin ömür boyu sürecek sağlıklı yeme zevkleri edinmesini sağlayabilirsiniz. Bu geçiş sürecine (6 ay – 1 yaş arası) amaç çok yedirmek değil, bebekte hayat boyu sürecek bir sebze sevgisi oluşturabilmektir. Diğer lezzetleri çok dert etmeyin. İnsanlar yağ, karbonidrat ve şeker gibi bol kalori içeren şeylere hemen alışırlar. Çocuğunuz hiç tatlı, makarna, pilav yemese de, ilk yediği anda bu lezzetleri beğenecektir zaten. Sizin işiniz, çocukları kalorisi düşük, ama doğal olan ve gıda içeriği çok yüksek sebzelere ve süt ürünlerine alıştırmak. Bu nedenle ek gıdaya önce sebzelerle başlanmalıdır. Dünyada tatlı meyvalar, börekler, muhallebiler olduğunu öğrenen bir bebek, sebzelere burnunu kıvırabilir (kıvırmayabilir de, ama bu risk vardır). Bu tip çekici yemekleri bebeğiniz sebzeleri sadece tattıktan sonra değil, sebzelere alışmaya başladıktan sonra tanıtın. Yani önce kabak, sonra elma, sonra mantı gelmeli.
Ek gıda döneminde, ne kadar yiyeceğini çocuğa bırakın.


BLW yapın. Kendi yiyeceğini, kendi elleriyle yesin. Ne kadar yiyeceğine, ne zaman doyduğuna kendi karar versin. İnsan vücudunun çok karmaşık ve bilim adamlarının henüz çözemediği bir acıkma ve doyma sistemi var. Biz onu bozmazsak, bu aslında sağlıklı insanlarda çok güzel işleyen bir mekanizma. Çocuğunuzun ağzına yemek tıkarak, bu mekanizmasını daha bebeklik çağında bozuyoruz. Eliyle yesin, döke saça yesin ve istediği kadar yesin. Teklif edin, ısrar etmeyin. Sağlıklı bir bebek ne kadar yemesi gerektiğini çocuk bilir. Dönem dönem iştahsız olması, kilo alımının yavaşlaması ve hatta durmasi, zaman zaman kıtlıktan çıkmış gibi yemesi doğaldır. Bu dönemler çok uzamadığı veya sağlığını etkilemediği, başka belirtilerle beraber olmadığı zaman endişe etmeyin. Takip var, endişe yok. Çocuğunuz siz ona çok yediriyorsunuz diye daha uzun olmaz, daha şişman olur. Bunun da sağlıklı olmakla pek bir ilgisi yoktur elbet.
Çocuğun tuz tercihi de 2 yaşına kadar oluşur. İlk sene çocuğa tuz vermek böbrekleri için çok zararlıdır, anne sütündekinden fazla miktarda tuz almak böbrekleri tahrip edebilir. İkinci sene tuz vermek ise, çocuğa tuzu sevdireceği için zararlıdır. İlk sene tamamen tuzsuz, ikinci sene ise çok az tuzlu yiyecekler verin.

D. Ek Gıdaya Geçiş Sonrası: 

Peki çocuğunuz ek gıda dönemini geçti ve sağlıklı bir yiyeceği reddediyor. Neler yapabilirsiniz?

  1. Çocuğa bir sebzeye ya da meyvaya alışması için fırsat verin. Yemezse ısrar etmeyin. Tekrar tekrar farklı zamanlarda sunun. Farklı tarifler deneyin. Araya zaman koyun. 10-12 kez verdikten sonra, hala reddediyorsa, denemeyi 6 ay bırakin.
  2. Çocuğun sevmediği yiyeceği sevdiği şeylerle karıştırın. Bu yetişkinler için bile işe yarayan bir yöntemdir. Örneğin çocuğun reddettigi bir sebzeyi anne sütüyle, ya da yoğurtla karıştırabilirsiniz. Önce sevdiği yiyeceği bol, sevmediğini az tutun bu karışımda. Sonra karışımdaki sebze oranını gittikçe arttırın. Son aşamada, sebzeyi sade vermeyi deneyin. Ispanağı Türklerin yoğurtla, Almanlar’ın kremayla, Amerikalılar’ın peynirle yemesinin, ya da kahveyi pek çok kişinin sütle içmesinin sebebi işte bu aslında. Acılığı sevilen bir lezzetle kapatmak.
  3. Çocukla beraber oturup, ona ne veriyorsanız, siz de yiyin. İştahla, mutlulukla, yemeğe övgüler düzerek ve mümkünse huzurlu bir aile sofrasında yiyin.
  4. Çocuk yemezse ısrar etmeyin, ama sadece bir kez denemesini isteyin. Bir kaşık yerse, kalkabileceğini söyleyin ve sözünüzü tutun. Farklı lezzetleri en azından denemeyi ögrenmeli, ama yemek yüzünden çatışmaya girmeyin. Bu kavganın kazananı olmaz. Israrcı değil, istikrarlı olun.
  5. Çocuğun yanında asla “Gözde ıspanak sevmiyor” demeyin. Gözde 9 aylık da olsa, bunu duyup içselleştirecek ve “ben ıspanak sevmiyorum” demeyi öğrenecektir. Genellemeyin. Mutlaka birşey demeniz gerekirse, “Gözde’nin canı şu anda ıspanak istemiyor” demeniz yeterlidir. Mümkünse onu da demeyin.
  6. Rüşvetle yemek yedirmeyin. “Ispanağını bitirirsen, tatlı vereceğim” dediğiniz anda, o yiyeceğin çocuğunuz için değeri sıfıra iner ve araştırmalara göre o yemeği sevmemeyi öğrenir. Size çok garip bir tavsiye vereceğim. Çocuğa yemekten sonrası vereceğiniz tatlıyı (tatlı derken meyva, kuru meyva kast ediyorum elbette, tatlı özel günlerde ve kısıtlı miktarda yenilen birşey olmalı sadece), yemekten hemen önce verin. Çocuk o tatlıdan aldığı lezzeti, sonra gelen yemeğe de genelleyecek ve sonra gelen yiyeceği sevmeyi öğrenecektir. Eğer çocuğa yemekten sonra tatlı veriyorsanız, en az 30 dakika bekleyin. Yoksa, dediğim gibi, önce gelen yemeğin değeri düşer. Mümkünse yemek ve meyvayı çocuğun kafasında ayırın, meyvayı (ya da özel günlerde tatlıyı) ara öğün yapın.
  7. Yemeği ödül ya da ceza olarak kullanmayın. Yemek yemektir. Bu bağlantıyı kurmak, ömür boyu sürecek yeme bozukluklarına davetiye çıkarmaktır.
  8. Herşeye rağmen çocuğunuz bazı şeyleri yemeyebilir. Bazı zevkler kalıtsaldır. Çocukken yemediğim tek sebze pırasa idi. Şimdi çok seviyorum. Oğlumun da reddettiği tek sebze pırasa. Tesadüf olduğunu sanmıyorum. Eğer sadece bir-iki sebzeyi sevmiyorsa, dert etmeyin. Çoğu insan büyüdükçe daha fazla çeşit yemeye başlar. Zaten önemli olan, genel olarak sağlıklı bir damak tadı geliştirmektir. Kimse bir iki şeyi yemediği için sağlıksız olmaz.

Yememesi Gerekenler

Bir de yememesi gerekenler meselesi var. Aslında onlar yemesi gerekenlerde daa önemli. Nasıl olsa zararlıları öğrenecek ve yiyecek demeyin. Erken çocuklukta yediği herşey damak tadını ömür boyu etkileyecektir. Bebekken abur cuburu sevmeyi öğrenen bir insan, ömür boyu abur cubur yeme isteği ile savaşmak zorunda kalır. Zaten doğamizda bol kalorili yiyecekleri sevmek kodlu. Bunu yedirdiklerimizle pekiştirirsek, hayat boyu sürecek bir yokuş yaratırız bebeğimiz için, özellikle de genetik olarak yemeye ve kilo almaya meyilli ise. 30 yaşında kiloları ve şeker hastalığı için sizi suçlayan bir çocuğunuz olmasın (Amerika’da çok tanıdım böyle insanlar).

O konuda ne yapmalı? 

  1. Bunu ne kadar tekrar etsem az kalır. Sağlıksız yiyecekleri yasaklamayın, hayatından ve evinizden tamamen çıkarın. Tek gerçek çözüm bu. Markette abur cubur bölümüne uğramayın. Paketli abur cuburları öğretmeyin. Onun yanında abur cubur yemeyin. Çocuk iç bilmediği şeyi istemez. Yasak arzu yaratır. Hayatından çıkarmak ise bambaşkadır.
  2. Yanınızda devamlı sağlıklı meyva, kuru meyva, kuruyemiş, peynir-ekmek, dilimlenmiş salatalık, mercimekli köfte gibi gıdalar taşıyın. Çocuğunuz acıktığında, ya da birisi abur cubur teklif ettiğinde hemen verebileceğiniz lezzetli ve kolay bir alternatifiniz olsun.
  3. Olur da bir yerde sağlıksız bir abur cubur yerse, tepki vermeyin, elinden almayın. Yasak olduğunu düşünmesin. Onu yiyeceğin kaynağından uzaklaştırarak, daha fazla yemesini engelleyebiliyorsanız engelleyin. O an engelleyemiyorsanız çok dert etmeyin, genel yaşam tarzınız birkaç istisnaı durumdan çok daha önemlidir.
  4. Gideceğiniz yere -mümkünse- çocuğunuzun abur cubur yemediğini haber verin ve teklif etmemelerini önceden rica edin. Yanınızda sağlıklı yiyeceğizle gidin.
  5. Özellikle çocuklu misafirlerinize saglıklı ve lezzetli ikramlar hazırlayın.
Aysuda Kölemen

Diğer Paylaşım

EFT mi? O da ne? Süheyla Pınar Alper

Duyguların kişilerarası iletişimdeki yeri, ifadesi ve farkındalık oluşturmadaki önemi konusunda uzun yıllardır ders veriyorum, danışmanlık …

Bir yorum

Leave a Reply