Merhaba BYBO,
Bu benim SSVD hikayem. İlk gebeliğimde normal doğumu o kadar çok istiyordum ki… Belki de bu bende bir takıntı haline gelmişti. Doğumun bir türlü başlamaması endişeye kapılmama sebep oluyor ve bu durum doğumu daha da geciktiriyordu belki de… Tam böyle bir kısır döngünün içindeyken, 40+3 te gece saatlerinde suyum geldi. Çok mutluydum, doğum başlamıştı artık ve ben sakinlikle sancıları bekliyordum.
Yaklaşık altı saat sonra suyum kakalı gelmeye başlayınca hastaneye gittik. Doktor da bu durumu onayladı; bebeğim kakasını yapmıştı. Açılmam da olmayınca akşam üstü sezaryenle bebeğime kavuştum ve gayet sağlıklıydı. İkimiz de gayet sağlıklıydık, aslında bu mutlu olmam için yeterli bir sebepti; fakat bebeğimi normal yolla dünyaya getirememenin üzüntüsünü yaşıyordum yine de…
Kafama koymuştum, şayet ikinci bir bebeğim olursa, onu normal yolla dünyaya getirecektim. Saplantısız, stressiz, keşkesiz bir doğum olacaktı.
Kızım on altı aylıkken, ikinci kızıma hamile kaldım. Her şey yolundaydı. Doktoruma son derece güveniyordum. Mücbir sebep olmadıkça, sezaryeni düşünmeyeceğinden emindim. Ve ilk gebeliğimden farklı olarak, bu sefer daha rahattım. Normal doğum olması için elimden geleni yapacaktım; olmaması durumunda bunu hayat memat meselesi haline getirmeyecektim. Son bir kaç gündür, alt tarafa olan baskı iyice artmıştı. Yere oturduğumda ayağa kalkarken gerçekten zorlanıyordum. 40+2 olduğum gün, ufak ufak sancılarım başlamıştı. Akşam saat on birde, on dakikada bir gelen sancılarım başlamıştı. O kadar heyecanlıydım ki, hep o merakla beklediğim, nasıl olacağı konusunda türlü senaryolar ürettiğim sancılar başlamıştı işte. Ebemi aradım, sancılar biraz daha sıklaşana kadar evde beklememi, iletişim halinde olmamızı söyledi. Bir de biraz yat dinlen ki, doğumda dinç ol, diye ekledi. Fakat ne mümkün, tam içimin geçtiği anda kuvvetli bir sancı uyanmama sebep oluyordu.
Saat üçte kuvvetli bir sancıyla sularım gelmeye başladı; fakat ilkinden farklı olarak bu sefer suyum birden boşalmamıştı, çamaşırımı ıslatacak kadar, azar azar geliyordu. Ebemi aradım, hastaneye geçmemi söyledi. Yavaş yavaş hazırlanıp hastaneye gittik. İlk muayenede açıklığım bir santimdi. Beni yine bir ümitsizlik kaplamıştı, doğum süreci uzun olacağa benziyordu. Ondan ziyade aklıma ilk doğumum geliyordu, suyun gelmesi; fakat açıklığın ilerlememesi… Neyse, şimdi bu senaryoyu daha fazla düşünmek istemiyordum. Doğuma odaklanmalı, iyi düşünmeli, vücuduma ve bebeğime güvenmeliydim. Saat sabah yedi olmuştu. İstifra etmeye başlamıştım. Ebe, bunun açılmanın bir belirtisi olduğunu söyledi ve ikinci muayeneyi yaptı. Açıklık üç santim olmuştu. Sancıların sıklığı ve derecesi giderek artıyordu. Sancı odasında pilates topunun üzerine oturmuş, bir ileri bir geri hareket ediyor, ara sıra da daireler çiziyordum. Bu gerçekten iyi geliyordu.
Saat dokuzda ebem geldi, biraz sohbet ettik. Bana bolca moral verdi, eğer sancılara odaklanırsam, onları ağrı olarak hissedeceğimi söyledi. Bu konuşma kendimi daha iyi hissetmeme sebep olmuştu. Aklıma hiç bir şekilde ssvd’ nin risklerini getirmeyecek ve kendimi her şeyin iyi olacağına inandıracaktım. Ve sanırım bunu başardım da. Arada istifra ettiğim için midem boştu. Ebem, yakınımızdaki parka gitmeyi teklif etti. Eşimle birlikte üçümüz parka gittik, sohbet ettik. Ben sancı çekerken bankta oturuyor, sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyor ve belli etmemeye çalışıyordum. Odaya döndüğümüzde bir süre yattım, NST falan… Ama yatmak bana kesinlikle iyi gelmiyordu. Merdiven indik çıktık. Sancılarımın şiddeti iyiden iyiye artmıştı ve bir hayli zaman geçmişti, bir şey de yiyemediğim için yorgun hissetmeye başlamıştım. Kendimi bir an daha fazla dayanamayacakmış gibi hissettim, o an yapamayacağımı düşünmeye başladım ve ebeme epidural istediğimi söyledim. Doktorumu aradı ve o da istersem alabileceğimi söyledi. Bu konuşmadan sonra aklıma ilk doğumumda epidural aldıktan sonraki baş ağrım geldi, anında vazgeçtim. Epidural bana hiç iyi gelmemişti çünkü. Hem bu sefer mümkün olduğunca müdahalesiz bir doğum istiyordum ya… Dişimi sıkmalıydım. O sırada açıklığım beş santimdi.
Odaya geldiğimde, ebem pilates topunu getirdi ve duşa girdim. Ablamdan ışıkları söndürüp, Norah Jones açmasını istedim. Suyun altında sancıları daha kolay atlatabiliyordum. Sancılar beş dakikada bir geldiğine göre sancıları sayarak, kaç dakikadır duşta olduğumu hesaplayabiliyordum. Yaklaşık bir buçuk saat olmuştu. Çıktım, giyindim. Doktorum da gelmişti, bir süre yanımda kalıp, bana destek oldu. Artık odada turluyordum. Her sancı geldiğinde, çömelip sancıyı bu şekilde atlatıyordum. Sancılar üç dakikada bir geliyordu. Bu durum beni ne kadar zorlasa da, bir yandan da artık sona yaklaşıyor olmanın mutluluğunu yaşıyordum. Ebem, ıkınma hissi geldiğinde ona haber vermemi söyledi. Bundan kısa bir süre sonra ıkınma hissi geldiğinde ebeme haber verdim ve apar topar doğumhaneye çıkarttı beni. O sırada yolda doğuracağımı sandım.
Doktorum hazır bir şekilde beni bekliyordu. Sancıyla birlikte, istediğim pozisyonda ıkınabileceğimi söyledi. Bir süre ayakta ıkındıktan sonra, doktor bebeğimin başının geldiğini söyledi. Artık bebeğimin başına dokunabiliyordum. Doğum koltuğuna geçtim. Beş dakika kadar sonra bebeğim doğmuştu. Kordondaki akım bitince, eşim bebeğimizin göbek bağını kesti. Kızımı hemen göğsüme yatırdılar, ten tene temas yaptık. Normal doğumun gözünü seveyim, bir on dakika sonra yürüyebiliyordum ve bebeğim yanımdaydı. Ona sarılıp, uzun uzun kokladım. Gerçekten mutluydum. Sonunda istediğim olmuştu, başarmıştım, bu benim zaferimdi…
Herkese benimki gibi mutlu bir doğum dilerim!
Fulya
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Çok güzel ve umut verici bir hikaye. Tebrikler..
Muhteşem 🙂
Fulyacım çok güzel!
Fulyacım çok güzel!
Merhaba, oncelikle.gercekten tebrik ediyorum sizi. Epidural almadan dogum yapmak benim de istedigim bir şeydi fakat ben.istemeden epidurali verdiler bana ve ne.yazik ki kordon dolandigi icin sezeryan.yapmak zorunda kaldim. 2. Bebegim de mecburen sezeryan olur diye düşünüyordum, ta ki sizin yazinizi okuyana kadar. Ve sormak istiyorum gerçekten sezeryan sonrasi normal doğum olabiliyor mu?