Merhaba BYBO,
Bir haftadır devam eden bir karın ağrım vardı. Tam göbek deliğimin olduğu yerde. Eşim TUS’ a hazırlanan kuzenini arayıp durumu anlattı. Kuzenim o akşam bize geldi ve beni muayene etti. Apandisit olabilir fakat ultrasonla bakılmadan teşhis koyulamaz dedi. Hastaneye gittik. Kan tahlili yapıldı ve ultrasonla bakıldı. Kan değerlerinde anormallik vardı fakat ultrasonda bir sıkıntı görülmemişti apandisitle ilgili. Doktor ilaç içme yarın tekrar gel bakalım duruma dedi. Ertesi gün tekrar gittim yine bir şey yoktu. ‘Apandisit değil’ dedi doktor. O zaman ne peki dedim gaz falandır dedi yolladı beni. Sonra eve dönüş yolunda eczanenin önünde durdum gebelik testi aldım. Eve geldim testi yaptım ve sonuç pozitifti. O kadar şaşkındım ki. İmkansız olduğunu düşündüğüm bir şey olmuştu: hamileydim…
Hemen internetin başına oturup normal doğum yaptıran bir doktor bulmaya çalıştım. Birkaç seçenekten kendime en yakın hissettiğime randevu aldım. Yanılmamıştım. Enerjisiyle ilk anda kalbimi çelen bu doktor sevgili Anıl Hoca doğumdan sonra bile görmeden duramadığım biri haline gelmişti benim için.
Normal doğum yapmayı çok istiyordum. 1.56 boyunda ufak tefek bir kadın olduğum için zamanında beni inciten ama insanların eğlendiği muhabbetlere maruz kalmıştım. Hamile kalınca top gibi olursun, sen normal doğum yapamazsın gibi cümlelerle eğleniyorlardı. Ama benim düşündüğüm tek şey vardı. Memeli tüm canlılar doğuruyordu, bu doğamızda vardı. Ben de aynı şekilde doğuracaktım. Gebelik eğitimleri dışında bu konuyla ilgili fazla kafamı yormadım, herhangi bir şey izlemedim. Benim görümceme kırk dikiş attılar gibi cümlelere kulağımı tıkadım. Her gün yürüyüş yaptım. Öğlen iş yerinde ve akşam yemekten sonra. Gereksiz şeyler yemedim ve gereksiz kilo almadım. Çatı muayenesi zamanı gelmişti. Sadece 10 saniye sürdü. Doktor seni doğurtacağım Petek sakın bana sorun çıkarma dedi ve güldü.
37+5 haftalık iken bir sabah saat 6:00 da bel ağrısıyla uyandım. Bir önceki gün çok yattığım için belim tutuldu diye düşündüm. Ama bir yandan da heyecanlanmaya başlamıştım. Bunun bir doğum belirtisi olmasını ümit ediyor ve 23 Nisan günü oğlumu kucağıma almak istiyordum. Saat 9 olmuş İlker uyanmıştı. Ona belki bugün bebeğimiz gelebilir dedim. Sonra tuvalete gittiğimde nişan geldiğini gördüm. Doktoru aradım haber verdim hastaneye çağırdı. Önce İlker’in anne babasına gittik orada bir güzel kahvaltı ettim. Kimse beni aç karınla o hastaneye sokamazdı. Bu sırada sancılar kendini hissettirmeye başlamıştı. Heyecan ve gerginliğim artmış, sessizce beklemeye koyulmuştum bebeğimi. Hastaneye gitmek için yola çıktığımızda Anıl Hoca aradı Petek ne zaman geliyorsun ben gidiyorum dedi. Tamam doğumda görüşürüz dedim.
Hastaneye gittiğimde nöbetçi doktor beni muayene etti. Epidural istiyor musunuz diye sordu. Böyle bir şeyi hiç konuşmamıştık. Bilmiyorum dedim. Sancılar düzenli, açılmam 1 cm. idi. O zaman gidip evde beklemek istediğimi söyledim. Nöbetçi doktor, doktorumu aradı ama o gitmesin demiş. Yatış yapıldı, gerekli prosedürler gerçekleşti ve hemşire malum serumla geldi. O suni sancı mı dedim, başıyla onayladı. Doktorumu aramak istediğimi söyledim. Bana suni sancı veriyorlar dedim. O da bana açılman az, sancılar düzenli bebek sıkıntıya girmesin dedi ve kabul ettim.
Ebeler yanıma gidip geliyor düzenli nefes almam için yardımcı oluyorlardı. İlker yanımdan hiç ayrılmıyor elimi bırakmıyordu. Ayağa kalkmak istedim ama bacaklarım tutmuyordu halsizleşmiştim geri yattım. NST’den nefret ediyordum.
Sancılar beni iyice zorlamaya başlamıştı gözlerimi kapatıp dedikleri şekilde nefes alarak baş etmeye çalışıyordum. İyice zorlanmaya başladığım anda epidural takıldı. (Epidural’i alınca hiç sancı hissetmeyeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bir de onun takılmasıyla ilgili strese ve yan etkilere değer mi emin değilim.) Saat sanırım 16:00 sularında son alttan muayenemi oldum ve ebe açılma tam dedi. Yüzünde öyle sevinçli bir ifade vardı ki ben de sevinçle doldum. Doğum sürecinde başka bir boyuta geçiyorsunuz ve ifadeler müthiş bir önem kazanıyor. Ebe o anda benim içimi neşeyle doldurdu o bakışıyla. Kakan varmış gibi bir his var mı dedi yok dedim ve o odadan çıktıktan 10 sn. sonra o his geldi.
23 Nisan’dı ve hastane bomboştu. Ebe eşim ve ben doğum odasında yalnızdık. Diğer aile fertlerini uzaklaştırdılar bu süreçte. Bebek geliyordu, hissediyordum. Bu süreçte endişelerim artmaya başlamıştı sanki hiç doğmayacakmış gibi hissediyordum. Ebe İlker’e bebeğin başını gösterdi. İlker bana destek olmaya devam ediyordu. Oda kalabalıklaştı bebek geliyordu. Çocuk doktoru ve hemşireler geldi. Ve süper kahraman Anıl Hoca içeri girdi. Kocaman bir enerji, güler yüz. Zihnime o kadar güzel hitap ediyordu ki kafam iyice bulanmış olmasına rağmen cümlelerini kelime kelime idrak ediyordum. Harikasın dedi. Eğer güzel ıkınır ve dur dediğimde durursan epizyo yapmayacağım sana dedi. Ikın ıkın ve bir daha…
Oğlum kucağımda rengi mor ve kaygan. Bu mosmor dedim. Ama belli ki iyi çünkü herkes neşe içinde. Korkarak dokunuyorum birileri ay ayy diyor ve yanlış bir şey yaptığımı düşünerek elimi çekiyorum. Sonra öğrendim çiş yaptığı için demişler onu. İlker’ e bitti mi diye soruyorum. O an onu görünce müthiş annelik duygularımın doluştuğunu söyleyemeyeceğim. Sadece zihnimi toplamaya çalışıyordum.Yanı başımızda ilk muayenesini oldu. İlker’in konuşmaya başlamasıyla Can’ın ağlaması kesildi. Sizi tanıdı dediler. İlker oğlumuzu yanıma getirip gösterdi ve kucağıma verdiler. Minicik gözlerini açmaya çalıştı. Pespembe olmuş morluğu gitmiş… Odamıza çıktık. Mis gibi kokuyordu. Yıkadılar mı diye sordum, hayır dedi. Böyle müthiş bir koku olabilir mi? Emziriyorum, kokluyorum ve indirmek istemiyorum kucağımdan. Dakikalar geçtikçe sonsuz bir sevgi doldu içime. İlker ve ben o gün sabaha kadar oğlumuzu izledik. Ben İlker ve Can. Hayatta birlikte yürüyen üç kişiyiz artık.
Kısa bir anekdot:
Doğumdan odaya çıktığımda nefes alamıyordum. Bunun doğumdan kaynaklandığını düşündüm ama iyice arttıktan sonra doktor gelip baktı ve astım atağı geçirdiğimi söyledi. Bunun nedeni büyük ihtimalle epidural. Bu tür riskleri olanların bu tip müdahalelerden kaçınmasını tavsiye ederim.
Herkese mutlu doğumlar!
Petek
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017