Merhaba BYBO;
Berkin bebeğin çok kolay ama anne babasının komik doğum hikayesi…
Başlangıçta zorlu bir süreç, hamile olduğumu öğrenmem ile eşimle yaşadığımız kaygılarla dolu günler. (Eşimin ailesinde genetik 3:13 translokasyonu var. Her gebelik için % 25 direkt düşük, % 25 engelli (yüz ve ağız çevresinde anomali) % 25 taşıyıcı % 25 sağlıklı bebeğimiz olma olasılığımız var). 12 haftalık iken cinsiyetini öğrenir öğrenmez CVS yaptırıp 2 ayda merakla ve stresle sonucu bekledik ki, hayallerimiz gerçek oldu ve hiçbir sağlık sorunu olmadan bizimle olabilecekti Berkin.
Günler haftaları kovalarken Kobane’de bir yakınımızın Şehit düşmesi stresi ile 29. Haftada hastaneye yattım. Neyse ki daha erken olduğuna ikna ettik oğlumuzu ve beklemeye karar verdi.
37. Haftaya geldik ki sabah 6 da hafif kasılmalar ile uyandım. Doktorum şehir dışında seminerde idi ve 1 hafta vardı henüz kontrolüme. ama 1.5 saat sonra nişanım geldi ama henüz keskin ve hayal ettiğim sancılar değildi. Annemi aradım telefonla, sakin olmamı ve ılık bir duş alıp kahvaltımı yapmamı sonra da hastaneye gitmemi söyledi. Eşimi uyandırıp durumu anlattım. Nişanın ne kadar geldiğini sordu 2 damla dedim, o zaman daha çok o kadardan bir şey olmaz dedi. – Sen kaç tane doğum yaptın(?) kalk bakalım! Diyip kahvaltıyı hazırlattım. Kasılmaları not almaya başladığımda fark ettim ki 5 dk.da 1 ve hâlâ hayal ettiğim kadar sert değil. Önceden hazırladığım doğum çantamı bile almadan salına salına gittik hastaneye. Takside kasılmalar sertleştikçe kendime gaz vermeye başladım: “Hatice devrimci bir kadın doğum sancısıyla yıkılmaz dik dur!!! “ diye kendimi telkin ediyordum ama sıklaştıkça devrimcilik gidiyor derin nefesler başlıyordu :).
Hastaneye vardık ki dr açılmaya baktı hastayı alın 6 cm. açılma var dedi. Ben henüz durumu kavramadan hemşire sandalyeyi kaptı -otur bakalım gidiyoruz! Ben, nereye? Hemşire ee bebek geliyor! Meğer eşimin rahatlığı beni fazla gevşetmiş ki bebeğin geldiğini o an idrak edebildim. Hemşire eşime dönüp – e hani bebeğin kıyafetleri diyince de eşim durumun ciddiyetini fark etti. O eve koşup çantayı almaya ben doğum haneye koyulduk. Lakin hala keskin bir sancı yoktu. Tekrar muayene ve işlemler derken saat 11:00 oldu ve odaya geç bekleyelim dediler. NST’ye bağlanıp beklemeye koyuldum ki, meğer sancılar oradaymış ve benim uzanmamı bekliyormuş. Devrimciliğime de zeval getirmeden sessizce sancılarımı çekerken NST’de kağıt bitti ama hemşirelere seslenemiyordum. Devlet Hastanesi’ndeyim ve tepki almaktan korkuyorum.
Birden bir şeyin geldiğini hissedip çağırıverdim ebeyi. Suyum gelmiş ama ben bebek geldi zannettim. Geldi ki benden heyecanlı aaa bebek geliyor hazırlayın doğumhaneyi! diye bağırmaya başladı. Kalktım ayakkabılarımı aradım. N’apıyorsun? dedi. Ayakkabılarımı arıyorum dedim. Bırak kız bebek geliyor! diye koştuk çapraz odaya. 1 ebe, 1 yardımcı ve 1 temizlik görevlisi odayı toparlıyordu. Baktım şaşkın şaşkın ne yapacağım? dedim. İlk mi? dediler. Başım önümde evet dedim. Çatala çıkmamı söylerken sancı geldi, sakın ıkınma önce otur derken bir el atıp yatırdılar. Ve ıkınmamla bebek geldi. Ebenin birisi henüz serumu koluma takamamıştı ki koştu bebeği alıp getirdi yanıma. Aferin süpersinlerle 3 dikiş atıp, teşekkür ettiler. Ebe doğum saati 11:45 dedi ki doğumhanede 3 dakikada doğuruverdim. Eşim çantayı yetiştirdi, ve Berkin’le tanıştı. Acemilikte sınır tanımıyoruz hala…
Berkin ise 10 aylık ve bize ebeveyn olmayı öğretiyor her gün. Berkin Elvan’ın ismidir. Adıyla yaşasın.
Herkese benimki gibi mutlu doğumlar dilerim,
Hatice
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017