Dünyaya gelmek bizim bebeklerimizin seçimi değil. Onları biz seçtik, onlar bizi seçmedi. Belki pek çoğu fikri alınsa gelmek istemeyeceklerdi… Hal böyle iken dünyaya kendi seçimimizle getirdiğimiz çocukların hayatlarından, sağlıklarından, gelişimlerinden BİZ sorumluyuz. Kendilerinden hiçbir koşulda, hiçbir zaman şikayet etmeye hakkımız yok. Yetiştiklerindeki başarılarından da, hayattaki başarısızlıklarından da BİZ sorumluyuz.
Bu sebeple çocuk sahibi olmaya karar verdiğimiz andan itibaren hayatınızın ne şekilde değişeceği ve bebeği gelmeyi seçmediği dünyada nasıl ağırlayacağınız hakkında okumanızı ve ne çıkğrenmenizi tavsiye ediyorum sürekli. Karşılaşacağınız bütün zorluklara tıpkı güzelliklere hazırlandığınız gibi hazırlanmalısınız. Hayatınız kökünden değişirken bir başkasının hayatını şekillendiriyorsunuz. Bir başka insana sorumlusunuz. Borçlusunuz. Hayır o insan size emanet değil, o insan sizin seçiminiz. Size ait ama aynı zamanda sizden bağımsız bir İNSAN!
Gebelikte sizi nelerin beklediğine ilgili hafta gelmeden hazırlanmalısınız. Bedeninizin değişikliklerine de, ruhsal değişikliklere de hazırlanmalısınız. Evet babalar da hazırlanmalı fakat beden de ruh da anneye ait ve köklü değişiklikleri yaşayacak olan annenin kendisi. Bebeğinizin size yaşatacağı zorluklar dünyanın her yerinde hemen hemen aynıdır. Uykusuz kalmayı, çok uykusuz kalmayı, çok çok uykusuz kalmayı, istediğiniz zaman istediğiniz yere gidememeyi, hormonal ve ruhsal değişiklikleri bekleyin ve bunları kabul edin. Kabul edemeyecekleriniz varsa bu sizin başka bir insanın sorumluluğunu almaya hazır olmadığınızı gösterir. O zaman hazır olana kadar erteleyin. Asla hazır olmayabilirsiniz. Bu da doğal. Herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil, o çocuk da çivisi çıkmış bir dünyanın parçası olmak zorunda değil. Ne kendinize eziyet edin ne de bu esnada kendini koruma şansı olmayan bir başka canlıya…
Lohusa depresyonunun ve bebeğin karşılanması gereken ihtiyaçlarının farkında olan anneler bu dönemi çok daha rahat atlatıyorlar. Çünkü neyi neden hissettiklerini, neyi neden yaşadıklarını, vücutlarının ve duygularının neden sıradışı hallerde bulunduğunu biliyorlar. Zorluğu, zorluğun nedenlerini bilerek yaşamak ile hiçbir fikri olmadan yaşamak arasında hayati bir fark var. O sebeple OKUYUN, KONUŞUN, SORUN ve ÖĞRENİN!
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017