Herkese Merhaba,
Geçen hafta tatil yorgunluğumdan bahsetmiştim. O yorgunluğun üzerine bu hafta da hiç oturmadım. Çünkü oğlumuzun mobilyalarını almaya başladık. Kafamızdaki planlar iki günde netleşince gezecek yerler de bir bir elendi. Çok kısa bir masko turundan sonra bebek odası takımı almayacağımıza anında karar verdik. Büyüyen yataklar, komidinler vb. ürünleri olan takımları gezerken bir an boğulacak gibi oldum. Tabii ki uzun süre kullanacaklar için çok mantıklı bir şey büyüyen yatak. Kocaman dolaplar… Ama bize göre bir şey değil işte, bunu gördükçe daha iyi anladık.
Gelecek planlarımızda iki-üç sene içinde kendi evimize çıkmak veya yurtdışına yerleşmek olduğu için daha pratik ve şirin şeylere yöneldik. Bir gün içinde bebeğimizin karyolasını aldık. Yatağına da karar verdik. Her şey düşündüğümüzden çok kolay oldu. Odasının son halini düşünürken acayip heyecanlanıyoruz.
Az önce işten geldiğimde yatak odamıza girdim ve karyolasına dokundum.
Sonra dönencesini çevirip dinledim. O kadar hoşuma gitti ki… Daha sonra Tuncay geldi ve tatlı bir karşılamadan sonra odaya doğru koştu, dönenceyi çevirip gülümsemeye başladı ☺. Aldığımız her şeyi önce kendimiz deniyoruz. Sığabilsek yatağına bile yatacağız ☺. Bu arada yanımızda rahatça yatabilsin diye çok geniş olan kendi karyolamızı da değiştirdik. Eşyalarını minik dolabına şimdilik gelişigüzel koyuverdik. Alt değiştirme ünitesi için kullanılan mobilyaların da işlevi bittikten sonra kullanım açısında çok gereksiz olduğuna karar verdik. Bu yüzden iyi bir bebek mağazasından çok şık bir şifonyer aldık. Üzerine Londra’dan aldığımız sağda gördüğünüz şu tatlı şeyi koyunca harika görünecek.
Bu haftanın en önemli olayı mobilyaları değildi. Minik bebeğimizin adına da sonunda karar verdik. Bir akşam otururken Tuncay bana dönüp: “Adına hemen, şimdi karar verelim! Kerem mi Ozan mı?” diye sorunca ben de OZAN dedim ☺. Neden mi OZAN? Bilmem… ☺. Duyduğum andan itibaren çok hoşuma gitti. Küçük bir kamuoyu yoklaması yaparak etrafımızdan da iyi dönüşler aldık. En büyük handikap da böylelikle halloldu. Oleyyy! Daha mutlu olamam.
Bu haftam gerçekten yorgun ama çok mutlu geçti. Ozan hareketlerine tam gaz devam ediyor. Tuncay ve ben de her akşam o varmış gibi iki kişilik küçük oyunlar, sohbetler gerçekleştiriyoruz. Canımız, Ozanımız… Bütün muhabbetlerimizin yarısı sensin. Seni çok seviyor ve özlüyoruz.
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017