Anasayfa / Yazarlar / Tomris Cesuroğlu / Tomris’in Emzirme Notları – 8: Anne Adaylarına Öneriler (1)

Tomris’in Emzirme Notları – 8: Anne Adaylarına Öneriler (1)

Tomris’in Emzirme Notları’nın 1. Bölümü burada2. Bölümü burada3. Bölümü burada4. Bölümü burada5. Bölümü burada6. Bölümü burada, 7. Bölümü burada


“Sekiz aylık gebeyim ve yazı dizinizi zevkle okuyorum. Bebeğimi ilk altı ay sadece emzirmek istiyorum, sonra da gidebildiği kadar… Anne adaylarına ne önerirsiniz, iyi bir başlangıç yapmak için nelere dikkat etmeliyiz?” 

Lohusalık 


“Hayat zordur. Bu bir gerçek. Ama bir kez bu gerçeği anlar ve kabul ederseniz, hayat artık o kadar da zor olmaz. Çünkü bir kez kabul ettikten sonra, hayatın zor olduğu gerçeğinin bir önemi kalmaz.” (M. Scott Peck’in “The Road Less Travelled (Az Gidilen Yol)” kitabından alıntı). 

Aynı sözleri lohusalık için de söyleyebiliriz. Lohusalık zordur, gerçekten zordur! Bırakın kahveyi çayı televizyonu diziyi, yemek yemeye ve uyumaya bile vaktiniz olmayabilir. “Bebek uyudu, şimdi yatıp yarım saat uyusam mı, duş mu alsam” ikileminde kaldığınız zamanlar bile olacak.
Yalnız lohusalığın zor olacağını baştan kabul ederseniz, hayatınız biraz kolaylaşabilir. Yine aynı zorlukları yaşayacaksınız, ama siz bu sürecin zor olacağını baştan kabul ettiğiniz için güçlüklerle baş etmeniz daha da kolay olacaktır. 

Örneğin, sabah akşam, gece gündüz emmek isteyen bir bebek düşünün. Bir anne “Off, ne zaman emmesi bitecek. Emzik yerine kullanıyor beni. Emzik de veremiyorum, ilk haftalarda vermeyin dedi doktor. Yoruldum artık!” diye düşünüyor. Bir diğer anne ise lohusalığın zor geçeceğini, büyük ihtimalle bebeğin sürekli emmek isteyeceğini baştan kabul etmiş (çoğu bebek çok emmek ister ama böyle olmayanlar da var elbette). Bu anne başına gelecekleri kabul ettiği için sükunetle emziriyor. Uykusuz, yorgun, ama hayatından şikayet etmiyor, çünkü zorlukları baştan kabul etmiş. Sonuçta ikisi de sürekli emmek isteyen birer bebeği emziriyorlar. 

Farzedelim, iki kadının tüm şartları aynı (adıkları destek, bebeklerinin huyu suyu, vb.). Sizce hangisi daha mutlu? Sizce hangisinin çocuğu daha huzurlu büyüyecek? En azından, birinci annenin lohusalığının daha zor, ikincisi anneninkinin ise nispeten de olsa daha kolay geçeceğini öngörebiliriz. Çünkü bir şeyin zor ya da kolay olması, bizim zihnimizdeki algılar ve kabul ile alakalı.
(Bu arada, Peck’in bu sözleri doktora yapmak için de geçerli, değil mi Eren 😉
Emzirmeyle ilgili konulara girmeden önce lohusalıkla ilgili iki güzel ve kısa yazı gördüm yakınlarda, onu paylaşmak istiyorum. Habertürk’te yazan Damla Çeliktaban geçen ay bir Loğusa Kullanım Kılavuzu yayınladı. Sonraki haftalarda da annelerden gelen önerileri toplayıp sundu: Tecrübeli annelerden loğusa yakınlarına öneriler. Her iki yazı da çok faydalı. Anne adaylarına öneririm.

Doğuma ve emzirmeye hazırlık
Bilinçli anne adaylarının yazılarımı okuduğunu duyunca çok memnun oluyorum. Bu çok zor ama çok güzel döneme önceden hazırlanmak gerçekten çok önemli. Bu kadar hazırlıktan sonra anne adaylarına tek bir tavsiyem var:
Doğumdan sonra burda ya da başka kaynaklarda okuduğunuz her şeyi unutun!
“Hoppalaaaa! O kadar hazırlandık, okuduk, şimdi de unutun diyorsun” diyeceksiniz. Biraz garip gelebilir size, ama her şeyi unutup içgüdülerinizle davranın. Sanki okuma yazma bilmeyen bir köylü kadın, ya da taş devrinde yaşayan bir anne gibi emzirin. Çünkü emzirmek beynin düşünme ve bilinçle ilgili kısmı tarafından kontrol edilmiyor, beynin duygularla ilgili kısmı tarafından kontrol ediliyor.
Bebek uykusunda iç çekince aniden sütü gelir annenin; hatta ilk haftalarda bebek iç çekince anne rahmindeki kasılmalar tetiklenir. Ama siz emzirmiyordunuz o sırada? Neden süt geldi? Çünkü süt akım refleksi, beynin ilkel kısımları tarafından yönetiliyor, adı üzerinde, refleks, sizin isteğinize bağlı değil. Bebeğinizin sesi, kokusu beyninizin ilkel kısmını harekete geçiriyor, kontrolünüz dışında refleks olarak süt salgılanıyor. Yani bebek ile memeleriniz arasında bir bağ kurulacak, beyninizin en ilkel, duyguları yöneten kısmı burda aracı olacak, sizin bu olan bitenden haberiniz dahi olmayacak. En güzeli de bu zaten! 

Hangi memede kaç dakika emzirdim, iki emzirme arası kaç saat oldu vs hiç bakmayın. Kolunuzda saat olmasın; yüz binlerce yıldır kadınlar kollarında saatle mi emziriyor? Zaten bir lohusanın evinde saatin anlamı da yok, gece gündüz karışmıştır ve bu da çok normaldir.
Mama ihtimalini unutun, daha icat edilmedi farzedin. Gerçekten ihtiyacı olan bebekler için mama gerekli, hatta hayat kurtarıcı olabiliyor. Ama çoğu anne mamaya ne yazık ki gereksiz yere başlıyor, onların da önemli bir kısmı mamanın derin dehlizlerinde kaybolup biberona mahkum oluyorlar. O yüzden o ihtimali unutun. “Gerçekten mama gerekiyor mu acaba?” diye düşünüyorsanız önce emzirme kampı yapın. Kamptan sonra kilo alımı yeterli değilse o zaman hekiminizle mama vermeye karar verebilirsiniz.
Peki hiç mi beyninizin bilinçli düşünen kısmına ihtiyacınız yok?
Herhangi bir sorun yoksa, bilinçli düşünmenize de gerek yok. Siz de her memeli hayvanın dişisi gibi doğuracak ve emzireceksiniz. Doğal doğum hakkında ne düşünüyorsunuz bilmiyorum, belki biraz sert ve çok direkt oldu bu sözler, ama işin aslı en basit haliyle bu. Ama ne zaman ki bir sorunla karşılaşırsınız, o zaman beynin düşünen ve sorun çözen kısmı devreye girecek. İşte okuduğunuz o kadar blog, kitap vs. şimdi işe yarayacak. Bazen siz bir sorun görmediğiniz halde birileri sizin sorun yaşadığınızı, mesela sütünüzün yetmediğini iddia ettiğinde de aklınız devreye girecek, ‘sütün yetmiyor mu’ diyenlere gereken ayarı vereceksiniz. 

Hazırlıklı olduğunuz için sorun yaşadığınızda hangi bilgiyi nerede bulacağınızı, hangi yazıya bakacağınızı artık biliyorsunuz. Lohusalıkta zaten uykusuz ve yorgunken bir de hangi bilgiyi nerden bulacağını bilemez insan, o yüzden bilgi kaynaklarını doğum öncesinden hazırlamış olmanız en güzeli. Temel prensipler ve emzirmenin doğası ile ilgili bir fikriniz var. O yüzden küçük sorunları kendi başınıza, büyük sorunları ise hekiminizle görüşerek, bir emzirme danışmanı bularak, bu yazılara veya başka iyi kaynaklara bakarak ve buralara soru bırakarak çözebilirsiniz. 

Hangi bilgi kaynaklarını kullanabiliriz? 

Gerek internette gerekse kitapçılarda emzirme konusunda bir çok kaynak var. Hatta bazen bunlar birbiri ile çelişkili bilgiler veriyorlar; anneler hangisini izleyeceğini şaşırıyor. Kaynak seçerken veya okuduğunuz kaynağı değerlendirirken şunu dikkate alın: bu kaynak bir öneride bulunurken bunun nedenini, altında yatan mekanizmayı açıklıyor mu? Açıklıyorsa bu mantıklı mı, bu açıklamayla ikna oldum mu?
Diyelim ki okuduğunuz kaynak “İlk haftadan sonra bebeğinizi iki saatte bir emzirin. Daha sık emzirirseniz bebeği atıştırmacı bebek yaparsınız” diyor. Peki bunun nedenini sizi ikna edici bir şekilde açıklıyor mu? Yoksa sadece kendi kişisel tecrübesi ile mi bunu yazmış. Kendi tecrübesi bu olabilir, ama tüm annelere ve bebeklere genelleyebilmesi ve sizin bunu uygulamanız için önerisinin mekanzimasını anlatabilmesi ya da bilimsel araştırmalarla desteklemesi gerekirdi. Bu örnekten devam edersek, neden yeni doğan bebeğin istediği zaman istediği kadar emzirilmesi gerektiğini altta yatan nedenleriyle açıklayan bir seri yazım var. Bunlar Tomris’in Emzirme Notları 3, 4 ve 5

Emzirme konusunda en kapsamlı bilgileri, Türkiye’de bu işin ansiklopedisi olan Emzirme Sanatı kitabında bulabilirsiniz. La Leche League (LLL) International emziren annelerin oluşturduğu dünya çapında bir topluluk. Gerek uluslararası web siteleri, gerekse yıllar içinde güncelleyerek yayınladıkları ve artık bir klasik olan Womanly Art of Breastfeeding kitabı emzirme konusunda müthiş kaynaklar. İçerdiği bilgiler açısından mükemmel bir kitap. Her bölümde kutular içinde annelerin paylaştıkları acı tatlı tecrübeleri koymuşlar, içinizi ısıtan kısa hikayeler. 

Yalnız kitabın birkaç küçük dezavantajı var, belirtmeden geçemeyeceğim.
Kitabı burda önermeden önce Türkçe kitaba kendim bakayım dedim (ben İngilizce’sini kullanıyorum). Sağolsun annem Türkiye’deki bir kitapçıdan aldı ve geçen ay Hollanda’ya bizi ziyarete gelirken getirdi. Üç dezavantajı olduğunu gördüm. Birincisi, kitap biraz çeviri kokuyor. Batı kültürüne yönelik yazıldığı ve birebir çevrildiği için garip kaçan yerler var, mesela ‘ağ kurmak’ terimi. Türkiye’de kadınlar ‘ağ’ kurmazlar, eş dost edinirler. Özetle, bilgiler doğru, hem de çok doğru, ama okurken birçok cümle çeviri olduğunu hissettiriyor. 

İkinci dezavantajı fiyatı: KDV dahil 37 TL. Türkiye’deki alım gücünü düşündüğümde bana biraz yüksek bir fiyat gibi geldi. Biliyorum, bir bebek pusetine 3.000 lira veren anne adayları var bkz. Arzu’nun Hamilelik Günlüğü- 29. Hafta. Ama veremeyenler de var. Şöyle diyeyim size; annem kitabı almak için girdiği kitapçıdan beni (yani Hollanda’yı) cebinden aradı, “kızım fiyatı bu, almamı istediğinden emin misin?” demek için. Böyle misyonu olan bir kitabın daha erişilebilir bir fiyatta olmasını arzu ederdim; önerirken içim biraz daha rahat olurdu. Yine de, nelere para ayırmıyoruz ki! O yüzden şiddetle tavsiye ediyorum, içindeki bilgiler gerçekten paha biçilmez… Az çok kitap okuma alışkanlığı olan ve emziren her annenin evinde, başucunda olmalı. Fiyat size yüksek geliyorsa da demokrasilerde çareler tükenmez. Bir kaç gebe arkadaş bir araya gelerek alabilirsiniz, ya da bu kitabı edinmiş arkadaşlarınızdan ödünç alabilirsiniz. Keşke ülkemizde şehir ve semt kütüphaneleri yaygın kullanılsa da gidip ordan kitabı ödünç alın diyebilsem. Belki şehrinizde özel bir uygulama vardır, bir deneyin isterseniz. Bir de internetteki kitapçılarda %25 indirimi var kitabın, kargo parasını çıkartıyor bu indirim, o yüzden internetten de sipariş edebilirsiniz. 

Kitabın üçüncü dezavantajı kalın olması. Eğer okuma alışkanlığınız yoksa gözünüzü korkutabilir kalınlığı. Ama merak etmeyin, güzel akıyor. Ayrıca, kitabın ilk 6 hafta, 6 hafta-4 ay, 4-9 ay, 9-18 ay gibi zaman dilimlerine ayrılmış bölümleri var. Baştaki genel bilgileri ve ilk 6 haftayı doğumdan önce okuyup diğer bölümleri ay dönemleri yaklaştıkça okuyabilirsiniz. İlgili ay dönemlerinde en sık görülen durumlar ve sorunlar ele alınıyor zaten. Sonra da ‘teknik destek’ bölmü geliyor ki alfabetik bir şekilde sorunlar, sıralanmış ve sorunların sebepleri ile çözüm yolları açıklanmış.
Emzirme Sanatı kitabının her sayfasına katılıyorum, bir bölüm hariç, o da uykuyla ilgili bölüm. LLL (ve bu kitap) bebeklerin memede uyutulmasını ve anneyle uyumasını öneriyor ancak ben emme ve uyku ilişkisinin kurulmasına taraftar değilim. Özellikle ilk 3 aydan sonra memede uyutma taraftarı değilim. Daha önce de yazmıştım. Siz de uyku konusunda kendi ekolünüzü bulacaksınız.
“Yok ben kitap okumayı sevmem, bilgileri internetten kısa kısa almayı severim” derseniz o zaman LLL Türkiye web sitesi ile başlayabilirsiniz. Web sitesindeki yararlı bilgiler bölümü çok faydalı bir kaynak. Ayrıca Emzirme Sanatı kitabının bir çeşit özeti olan ‘kes kullan’ setini de siteye koymuşlar, buradan indirebilirsiniz. Hatta kes kullan seti ‘Annelerin Anne Olmadan Önce Bilmesi Gerekenler’ sayfası ile başlıyor! 

BYBO’da sunduğumuz Tomris’in Emzirme Notları’nı da önermeden geçemeyeceğim. Yazılarımda bahsettiğim şeylerin %80-90’ı ya kendi yaşadığım, ya da yakından gözlemlediğim ve burdan yola çıkarak araştırıp bulduğum şeyler, o nedenle ‘tecrübeyle sabittir’ diyebilirim. Ama sadece tecrübemi anlatıp öneriyi verip geçmiyorum. Mümkün mertebe işin prensiplerini anlatmaya çalışıyorum ki anneler önerilerin arkasındaki mantığı kavrasın; böylece gerektiğinde kendi durumlarına uyarlayabilsinler. Yazılarımı okuduktan sonra emzirme kampı yaparak mamaya başlamaktan kurtulan, mamadan anne sütüne dönen, daha iyi emzirdiğini söyleyen anneleri duydukça da çok mutlu oluyorum. Bana bu mutluluğu yaşama fırsatını verdiği için de Eren’e çok teşekkür ediyorum. 

Bazı arkadaşların da BYBO’ya bıraktığı yorumlarda paylaştığı linklerden emzirme ile ilgili yazılarının LLL ve benimki ile benzer ekolden geldiğini ve faydalı bilgiler içerdiğini görüyorum.
Yakın zamanda Arzu, katıldığı eğitimlerden öğrendiklerini paylaştı köşesinde, özellikle emzirmeye hazırlık açısından güzel notlar var: (Arzu’nun Hamilelik Günlüğü- 29. Hafta Okumanızı tavsiye ederim. 

Sezaryenden sonra bebeğimi emzirebilir miyim? 

Emzirmeye iyi bir başlangıç için en iyisi doğal doğum. En iyisi ilaçsız, epiduralsiz normal doğum ve hemen ardından bebekle koyun koyuna geçireceğiniz ilk dakikalar, saatler ve ilk günler… Eğer sizce gerekiyorsa epidural ikinci en iyi seçenek. En kötüsü ise sezaryen! Eğer illa sezaryen doğum yapmanız gerekiyorsa bebeği doğumdan hemen sonra koynunuza alacak, emzirecek ve mümkünse yanınızda tutacak olanakları sağlayan bir hekim ve hastane ile çalışın. Aksi takdirde emzirme ilk yarım saatten sonraya kalır, ki bu da emzirme başarısını düşüren bir faktör. Ama şunu da belirteyim, sezaryenden sonra bebeğini şakır şakır aylarca, hatta yıllarca emziren anneler elbette var. Yani yapılabilir. Ama doğaldan ne kadar uzaklaşırsanız emzirmede sorun yaşama ihtimaliniz artıyor, bunu da unutmayın. 

Ben ilk doğumumu sezaryen ile yaptım. Bebeklerimle 30 saniye yanak yanağa getirdiler, sonra ayrıldık. Kavuşmamız iki saati buldu. Sütüm doğumdan sonraki 4. günde geldi. Bir haftada kaybetmeleri beklenen kiloyu ilk günde kaybedince yavrucaklara ikinci günde hastanede mama başlandı (hala pişmanım direnmediğime). Emzirme ile ilgili çok sorun yaşadık. Kaç kez biberona ve mamaya kayıyorduk ki direkten döndük. Sonraki aylarda, yıllarda hep kendimi suçladım, ¨Eğer normal doğum yapsaydım bu sorunlar olmazdı… Çünkü normal doğumla vücudum emzirmeye hazır olurdu, doğumdan sonra daha erken emerlerdi, sütüm daha erken gelirdi¨ dedim.
Geçen yıl tekrar gebe kalınca emzirmeye iyi bir başlangıç yapmak için bu sefer normal doğum yapmayı kafaya taktım. Çok şükür, istediğimiz gibi oldu. Biraz uzun sürdü, 2,5 gün kadar, ama normal doğum oldu. Doğar doğmaz kucağıma aldım bebeğimi, hemen emdi. Ama sütüm yine 4. gün geldi. İlk hafta kilo alımında biraz sorun oldu, burdaki bebek hemşireleri hemen mama önerdiler. Bu sefer akıllanmıştım. Üç gün istedim hemşireden, emzirme kampı yaptım, her şey yoluna girdi. Kırkı çıkınca haftada bir kez biberonla vermeye başladık sağılmış anne sütünü, ama bir türlü biberona alışamadı. Bunu biraz da gurula söylüyorum, demek ki memeyi o kadar benimsemiş ki, başka bir şey kabul etmiyor. 6 aylık oldu, hala da ben işteyken beni bekler, gündüz sadece kendini idare edecek kadar süt alır biberondan (zavallı kocacığım!).  Özetle emzirmeye iyi bir başlangıç yapmak için doğum çok önemli. 

Doğumdan sonrak ilk haftalar 

Başta da dediğim gibi, lohusalık kolay değil. Doğumdan sonraki ilk 40 gün yokuş yukarı olacak, özellikle emzirme açısından biraz zorlanabilirsiniz; ama pes etmeyin. Kırkı çıktıktan sonra ise yokuş aşağı.
İlk 40 günün bence iki amacı var:

  1. Anne ve bebeğin birlikte yaşama alışması, annenin bebeğini tanıması, ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenmesi. 
  2. Emzirmenin ve bebeğin ihtiyacına dayalı süt üretiminin yoluna konması. 
Eğer bu dönemde biberon ile mama vererek müdahale ederseniz, bebeğin beslenme sistemine anne memesi dışında bir şey sokarsanız daha büyük sorunlar yaratabilirsiniz. O yüzden konu komşuya kulak asmayın.
Yeni doğum yapmış bebeği ziyarete gelen konu komşu eş dost akrabanın ilk sorduğu sorudur: “Sütün yetiyor mu?” Bana kalsa bu soruyu lohusa evinde toptan yasaklatırım. Çünkü bu sorunun altında şöyle bir varsayım var: “Süt yetmeyebilir, bu da senin başına geliyor olabilir”. Vallahi sen sorana kadar yetiyordu, ama sen sorduğun için içime bir kurt düştü, acaba yetiyor mu? Demek anne sütü yetmeyebiliyor. Ya benimki öyleyse? Acaba nerden anlarım? İşte mamaya götüren endişe zinciri böyle başlar. 

Anne sütünün yetmeyebileceği doğru bir varsayım değil. Süt yeter, hem de sadece tek bebeğe değil, ikizlere bile yetebilir. Çok nadir durumlarda süt üretiminde gerçekten bir sıkıntı olabilir. Bazı kadınlarda meme dokusu yeterince gelişmemiş olabilir ama bu gerçekten çok nadirdir. Bu durumun binde bir kadında olduğu tahmin ediliyor ve memelerin büyüklüğü ile alakası da yok. Eğer herhangi bir noktada sütünüzün yetmediğini düşünüyorsanız sakın mamaya başlamayın! Sütü çoğaltmanın binbir türlü yolu var. Hepsinin de prensibi aynı: memeyi sık sık boşaltmak. Bunun için benim önerdiğim yöntem emzirme kampı

Gece yatmadan önce mama vermenizi önerecek (daha uzun uyusun diye) insanlar olabilir etrafınızda. Ya da çok ağlıyor diye mama vermenizi söyleyen… hatta bebeğin sizi canlı emzik olarak kullandığını, her istediğinde meme vermemenizi söyleyen eş dost olacak. Söylememe gerek var mı? Kulak asmayın. Cahilliklerine verin. Yine de üstelerlerse, bu sefer ayarı verin.
Her şeyden önemlisi, kendinize güvenin! 

Anne adaylarına öneriler konusuna gelecek hafta devam edeceğim.
Bu arada sizler de anne adaylarına önerilerinizi yorumlara bırakabilirsiniz. Şimdiki aklınız olsa ne yapardınız, ya da yapmazdınız bebeğinizin ilk günleri, haftaları ve aylarında? 

Haftaya görüşmek üzere, 

Tomris

Diğer Paylaşım

Ateşi düşürmek zorunda mısınız?

Author Recent Posts Eren Kaya Latest posts by Eren Kaya (see all) Evde Cilt Bakımı …

52 Yorum

  1. Tomris hastayım sana! 10 Mayıs civarı işinden izin alıp Istanbul'da tatile gelmeyi planlarsan, bizim evde kalabilirsin! he he:)

    • Cok isterdim, hem tanisirdik, hem gezerdim (!) ama ekibim biraz genis, yanimda dort kisi daha getirmem lazim 🙂 Bir ara gaza gelip Dilek'in (Baydar) evine ikizlerin emzirme kampina yardima gitmeyi bile dusunmustum, ama kendisi bir yolunu buldu:) senin de guzel bir dogum ve basedilebilir bir lohusalik gecireceginden eminim. bu arada bebek bakma konusunda tecrubeli birinin ilk haftalarda evine gelip gitmesinde gercekten fayda var. Yalniz bu kisinin tecrubesi 5-10 yildan eski olmazsa iyi olur (is ilani gibi oldu :). Destekle ilgili konulari haftaya yazacagim.

    • 🙂 her zaman gelebilirsin Tomris, sen bizim için çok özelsin…doğumdan sonra yardıma gelecek kişi için bi tecrübe de benden olsun Arzu, sadece sana yardım edecek biri olsun mümkünse bebeklerine sadece kendin bak derim. Herkesin bebek bakma konusunda sana yapacağı kulaktan dolma tavsiyeler olabilir çünkü. Tomrisin de dediği gibi bildiğin herşeyi unutup içgüdülerinle bakmalısın yavruna. Keşke kendim için de uygulayabilseydim. Neyse ki Tomris in notları sayesinde geçte olsa emzirme kampı sayesinde lohusalığımı baştan yaşadım.

  2. Yine çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş teşekkürler Tomris. Geçmişte yaptığım yanlışları hatırladım.
    ilk bebeğimde sezeryan aklıma hiç gelmemişti hep normal doğum hayali kurmuştum ancak 38. preeklampsi nedeniyle sezeryanla doğum yapmam gerektiği söylendi. Devlet hastanesi de dahil 4 hastane gezdim, tansyonum da yüksekti hepsi sezeryanı önerdi, doğumdan sonra doktorum bebeğin kordonun kısa olduğunu ve normal doğum yapmamın zaten imkansız olduğunu söyledi. Sezeryan bazı durumlarda hayat kurtarabiliyor. İkinci doğumumda bebeğin başı yukardaydı (makat gelişi) normal doğum yapmak aklımın ucundan bile geçmedi, ama bebek son haftada başaşağı dönerek doğum yoluna yaklaştı. Bizde bir panik, normal doğacak diye ödümüz kopuyor. Hatta doktor normal doğum sırasında önceki sezeryandan olan dikişlerimin açılabileceğini söyledi ve doğumu bekletmek için ilaç verdi. Halbuki ilk doğumumdan 3,5 sene sonraydı ikincisi ve o da sezeryanla sonuçlandı. Anestezi aldığım için de her iki doğumumda da bebeği benden önce herkes görmüştü 🙁 Bu benim hep içimde kalmış bir acıdır malesef. İkinci doğumumun üzerinden 7 sene geçmişti ki hiç düşünmediğim , planlamadığım bir zamanda tekrar hamile olduğumu öğrendim. Ağlayıp zırladım, istemedim aslında bi de ikiz olduğunu öğrendiğimde resmen şoka girdim! Neyse ki 9 aylık süreç anneyi çok güzel hazırlıyor bebeğine. Her doktor bu hamileliğin çok riskli geçeceğini, her an her şeyin olabileceğini söyledi bıdı bıdı… Söylenenin aksine ben çok rahattım mide bulantıları dışımda. 9 ay boyunca sadece 4 kilo aldım ve son haftaya kadar hep gezdim. Bu sefer de sezeryan oldum ama spinal anestezi yapıldı, en azından bebeklerimi görüp dokunabildim.Şimdi BYBO da okuduğum doğal doğum hikayeleriyle iç çekip, keşke böyle olsaydı diyorum….
    Doğrusuyla yanlışıyla doğumlarım böyleydi. Benim pişmanlıklarım hep lohusalık dönemlerim için. Şimdiki aklım olsa yanlız kalmayı tercih ederdim. Ne kadar çok kişi varsa o kadar çok ses çıkıyor. Sütün yok, bebek aç, niye bu bebek uyumuyor bıdı bıdı bir sürü laf insanı mamaya yönlendiren eş dost dolu bir kalabalık yerine bebeklerimle ıssız bir adada bile olmayı tercih ederdim. Lohusalık hem anne hem bebek için tabiki zor bi süreç, ama unutmamak gerekir ki bu sadece 4 haftacık süren kısacık bir zaman. 9 ay gibi bir hamilelik sürecine dayanan bir anne neden 4 haftaya dayanmasın? Üstelik mis gibi bebek kokularıyla. Sonrası zaten yavaş yavaş düzeliyor. Bebeklerim 4 ayını bitirdi, şimdi her şey daha kolaylaştı bebeklerime yanlız bakıyorum, hatta tek başıma banyo bile yaptırıyorum ama huzurluyum, bebeklerim de öyle.
    Bu haftaki yazıyla lohusalığım ve pişmanlıklarım aklıma geldi, biraz uzun yazdım Tomris. Dünden beri sorularımı toparlamaya çalışıyorum.
    1. Her iki memenin de süt üretimi aynımıdır? Daha önceki emzirme tecrübelerime dayanarak biri daha az üretiyor, (ya da depoluyor mu demeliyim) gibi geliyor bana. İki çocuğum da sol memeyi emmek istemezlerdi sebebini hep merak etmişimdir.
    2. Memeden neden süt sızar? Gerçekten en bıktığım sorunlardan biri bu. Bir damla süt bile ziyan olsun istemiyorum ama bi bakıyorum ki ben hiç farketmeden akıp gitmiş! Çok sinir bozucu oluyor.
    3. İkizlerime her zaman aynı memeyi mi vermeliyim., yoksa değiştirebilirmiyim? Son bir aya kadar buna çok dikkat ederdim ama şimdi biraz karıştırmaya başladım. Özellikle geceleri en son hangi bebeği emzirdiğimi bile karıştırıyorum çoğu zaman. Örneğin özgeyi emzirip yatırıyorum, kafamı yastığa koymadan tekrar ağlama sesi duyuyorum, merve ağladı, merveyi aldım zannedip özgeyi tekrar alıp, merveye vermem gereken memeyi veriyorum, o da keyifle emiyor tabi,sonra farkediyorum .
    Şimdilik hatırlayabildiğim bu kadar. Dört çocuk annesi olmak insanın hafızasını zayıflatıyor sanırım. Bu günlerde iyice unutkan oldum. Umarım çok sıkmamışımdır sorularımla, anılarımla.
    Tekrar teşekkür ederim.

    • Sevgili Dilek, ben de sana katiliyorum, tek basina bebeklere coucklara bakmak zor, ama huzur daha onemli. Haftaya destek konusunu yazacagim, paylasimin icin tesekkurler.
      sorulara gelince:
      1. her iki memenin sut uretimini genelde asagi yukari ayni kabul edebiliriz, ama bir cok kadin bazen birinin oburunden daha fazla sut yaptigini soyler, bu da mumkun. Cunku zaten meme denen organlar %100 simetrik degildir. Bir meme digerinden biraz daha kucuk olabilir. Ama cok asiri bir farktan bahsetmiyoruz, mesela benim tecrubem (is yerinde sut sagdigim icin biliyorum) arti eksi %10 bilemedin %20 kadar. Bebekler eme eme sutu cogalttigi icin zaten.
      Benim uc cocugum da sag emmeyi tercih ettiler. ikizlerin sag memeyi tercih ettigini iki yasina geldiklerinde fark ettim, sag meme icin kavga ediyorlardi. su andaki bebegim Alanur da sag memeyi tercih ediyor.
      Nedeni bence benden kaynaklaniyor. Cunku ben sagda emzirmeyi daha rahat buluyorum, muhtemelen de bebegi daha rahat tutuyorum sag memede. Mesela ikizleri emzirirken her gun meme degistirirdim (bkz. 3. madde) ama Yunus'un sagda oldugu gunler daha rahat ederdim, cunku Yunus Mína'dan daha agir, ve sag kol onu daha rahat tutuyor, tasiyordu. (Buyudukce fark iyice acildi) O yuzden o gunler, oh bugun sag memede Yunus, derdim. Muhtemelen tek bbebkte de bunu farkinda olmadan yapiyor anneler, o yuzden sag tarafi tercih ediyor olabilir bebekler.

    • 2. Memeden sut sizar, cunku ama bu sut 5 bilemedin 10 ml'tir. Mmeme uyarildiginda sut akim refleksi tetiklenir ve beyinden oksitosin hormonu salgilanir. Bu hormon sutun uretildigi alveolleri (bir cesit meme dokusu) kasarak sut kanallarina sut pompalanmasini saglar. Yalniz bu refleks sadece emen memeye degil, o anda emilmeyen memeye de etki eder, o yuzden o anda emilmeyen memeden de sut akmaya baslayabilir.
      Gerci ben 5-10 farketmez deyip bu sutu de biriktiriyordum. Ozellikle bir bebegi tek emziriyorsan oburunden sizan sutu emzirme sirasinda toplamak icin meme kalkani kullanabilirsin. Yalniz bu kalkani gun icinde surekli kullanmaya kalkarsan sut kanallarina baski yapip zaman zaman sut kanallarinin tikanmasina neden olabilir, en azindan benim tecrubem bu yondeydi, ayda bir tikanirdi (acmak cok eziyetli).
      http://www.e-bebek.com/gogus_koruyuculari/philips_avent/philips_avent_gogus_kalkani_2li/PAV-757
      Gun icinde bebegi dusundugunde, bebegin kokusunu aldiginda, vb. de oksitosin salgilaniyor olabilir, o nedenle gun icinde de biraz sut sizmasi olabilir. Oksitosin salgilanmasini, yani sut akim refleksini en cok tetikleyen seylerden biri de memenin dolu olmasidir. Hem oksitosin sebebyle, hem de dolu bir seyin fiziksel olarak tasmasi daha kolay oldugundan, dolu meme daha cok sut sizdirir, bos meme daha az.
      3. Feysbuk'taki sorundan sonra aklima geldi, ben 2-3 aydan sonra soyle bir duzen tuturmustum. Memeleri her emzirmede degil, her gun degistiriyordum. Sabahin ilk sutu en bol ve doyurucu olan, o yuzden iki meme arasindaki fark en az etkiliyor bebekleri diye dusunuyordum. Yunus biraz daha fazla sut uretiyordu (%10 kadar). Sabah ilk emzirmeden gecenin son emzirmesine kadar ayni memede kaliyordu her bebek. Ertesi gunun sabahi memeler degisiyordu. Boylece her iki memenin de sut uretiminin asagi yukari ayni kalmasini sagliyordum. Mina(kiloca daha kucuk) ilk aylarda daha kotu emerdi, Yunus daha iyi. Boylece Yunus her ikisi icin de sutun bol kalmasini saglardi. 1 yasindan sonra ise Yunus'un memeye ilgisinin azaldigi zamanlar oldu ama Mina cok inatla emdi. Boylece Mina, Yunus icin sutu bol tutmus oldu. Yani farkli zamanlarda bayragi farkli cocuklar tasidi.
      Bazilari da der ki, ikizlerde her bebegin kendi memesi olsun. O memeyi kendi sut ihtiyacina gore programlasin. Bizim sistemden mamayi ne yazik ki tamamen cikartamadigimiz icin buna cok guvenemedim, gunluk tegistirme yaptim. Gunluk degistirmenin bir avantaji da gun icinde sag meme sol meme karisikligini onlemek.
      Bu arada gece memeleri karisstirmanin bebeklere bir zarari yok, cunku sadece emdiklerinden eger bir emzirmede yeterince sut almazlarsa daha cabuk acikip bir sonraki emzirmeyi daha erken siterler, boylece ihtiyaci olan sutu kaloriyi bir sekilde almis olur. Istege bagli emzirmenin ve sadece anne sutu vermenin de guzel tarafi bu, bebek ihtiyacini oyle yada boyle aliyor zaten, endise etmeye gerek kalmiyor.
      Yalniz sutu oburune giden bebek daha sık acikip uyanacagi icin olan sana olur 🙂

    • Her üç soruda da içim çok rahatladı teşekkür ederim Tomris

  3. Yine muhteşem, yine kurtarıcı bi yazı en baştan teşekkür etmekte fayda var 🙂
    sevgili Tomris hamile olduğumu öğrendiğim günden itibaren üzerinde en çok ihtisas yaptığım konular; "lohusalık, emzirmek, göğüs ucu yaraları, süt arttırmı, çok sütmü yoksa kaliteli süt mü" oldu..
    Lohusalık üzerinede eş dosttan ve birçok form sitelerinden kabusa dönen günleri okudum ve eşimede okutturdum üzerinde de uzun uzun konuştuk yani lohusalığın zor bir süreç olduğunu etfafımızdan gelecek yerli yersiz seslerin nasıl olumsuz etkileri olabileceği konusunda onu epey hazırladım çünkü o hassas dönemde bana kalkan olacak kişi eşimdi. Sevgili anneme dolaylı yollardan mesaj verdim iki ablama direkt ulaştı o mesajlar :)"lohusalı çok zormuş, kalabalık ve her kafadan ses çıkması büyük problemmiş insanlar yeni doğum yapmış kişilere sütün yok mu çocuğun doymuyor galiba diyorlarmış" anlattımda anlattım, artık herkes anlaması gerekeni anlamıştı dokuz ay dinlemediğimiz hikaye kalmadı:)

    ve son ana kadar normal olacak olan doğumum küçük hanımın yüksek kilosuyla sezeryana döndü, spinal sezeryan oldum ve ilk andan itibaren çok şükür sütüm geldi.. uykuyu çok seven biri olarak lohusalık beni çökertti çok sakin bir bebeğim olmasına karşın uykusuzluk beni tüketiyordu o günlerde dayanamıyorum demek yerine "Allah'ım gücüm tükendiğinde bile bebeğime karşı anlayışlı, yumuşak olmam için bana kuvvet ver" diyordum çünkü etrafında o ilk günleri söylenmekle geçiren arkadaşlarımın pişmanlığına sahittim..
    Dersine iyi çalışmış bir karı koca olarak her şeyimiz çok sıkıntısız oldu hastanede eşim refakatçi kaldı anneler neden kalır anlamam anne babalığın ilk gecesi ilk anları beraber geçirilmeli, 3. gün kendi annem kızımı aynen şöyle seviyordu; "aman kızım sen neden aranıyorsun yoksa annenin sütü yetmiyor mu, doymuyor musun sen" kulaklarıma inanamamıştım beş çocuğu olan annemiciğimin lohusalık psikolojisi denen seyden haberi yoktu 🙁 ve sonra gayet açık bir biçimde " anne, bunu bana kayınvalidem söylese harp nedeni olurdu iyi niyetli olduğunu biliyorum lakin bunları duymak istemiyorum" dedim ve annem kanalıyla tüm aile eşrafına sağlam bir ayar vermiş oldum 🙂
    ve bu günlerden sonra çok mutlu bir lohusalığım oldu, anne olmanın tadını çıkarıyorum beş aydır dönem dönem emzirme ile alakalı zor günlerimiz oldu bebeğim memeyi almak bile istemedi ama inat ettim, ısrar ettim, rica ettim ve kazandım 🙂 tabii senin yazıların bizim 3. ayımızın başına tekabül ediyordu büyük tüyoları oradan aldım.. kızım artık biberonu rezene içmek için bile kabul etmiyor çok şükür..
    Sonuç; duygu, latif ve berru çok sey öğrendik mutluyuz ve seni öpüyoruz 🙂

    • Sevgili Duygu, bunlari okuduguma, size yardimci olabildigimi duyduguma cok mutlu oldum!
      Dogum oncesi sadece kendini degil, aileni de hazirlamis olman gercekten cok iyi bir fikir. Onden islemek lazim aile efradini.
      Lohusa duana bayildim: "Allah'ım gücüm tükendiğinde bile bebeğime karşı anlayışlı, yumuşak olmam için bana kuvvet ver". Eger uygun bir yer bulursam yazimda haftaya paylasmak isterim, adini kaynak vererek, senin icin de uygunsa.
      Korle yaatan sasi kalkarmis. BYBO taifesine katilirken herkese 'hanim' diye hitap ediyordum, simdi yazilarimda 'verin ayari' diyorum. Seninle BYBO feysbuk grubunda yaptigimiz sohbetten sonra ekledim yaziya 'ayar verme' ifadelerini 🙂
      Duygu, Latif ve Berru'ya sevgiler ve kocaman opucukler!

    • 🙂 ne kadar hoşssun…
      Tomris'ciğim senin kıymetli yazılarında bir damlacık su olmak bana gurur verir.. ben aslında çok yumuşak huyluyumdur ama bu ayar verme meselesi hiç kızmayanın kızması fena olur mesabesinden epey etkili oluyor 🙂 hem şimdi güzel Tomris'in kaleminden çıkan bu "ayar verme" "uyarın demekten" daha akılda kalıcı olacaktır, eminim 🙂

    • Bu arada bende de ilk gece refakatci annem kaldi (esim zaten gece yarisi eve gidip sabah cok erken donmustu). Ertesi aksam kesinlikle yanimda esimi istedim. Serviste yasakti erkek (kadin dogum servisi ya:), ama esim kaldi, tum gece odadan cikamadi 🙂

    • türkiyede devlet hastanelerinde bugün hala bayan bile olsa refakatçi kabul etmeyen hastaneler var, insafsız bir tutum bence.. 9 ay rutin kontrollerime bile hiç tek gitmedim doğumda da ayrılamazdık :).. hem hemşireler her şeyi yapıyorlar eşime bizi sevmekten başa hiçbir iş düşmedi.. her anne güzel imkanlar içinde bebeğine kavuşssun dilerimm..

    • erennn gece gece katlettim blogu 🙂 kusura bakma sil butonu daha sonraki tıklamamda çıktı benim suçum yok 🙂 iyi geceler

    • Duygucum tamam sorun yok. Yorumlar artık önce benim denetimimden geçecek o yüzden şaşırttı seni 🙂

      E

  4. Tomrıs Hanım Merhaba, yazılarınızı ılgıyle takıp edıyorum keske hamıleyken bu bılgılerı almıs olsaydım dıyede hayıflanıyorum. benım 3 aylık bır oglum var bızım sorunumuzda dutlerımızın akması, gogsumun bır kapasıtesı var doldugu an akmaya baslıyor bende zıyan olmasın dıye hemen oglumu emzırıyorum veya sagıyorum genelde max 2 saatte bır sagmam gerekıyor zaten az olan sutumun boyle akıp gıtmesı benı cok uzuyor ustelık haftaya ıse baslayacagım ıste ıstedıgım gıbı sagamayacagım pompa gogus kalkanı gıbı malzemerı nasıl sterıl edecegım hem calısan annelere sut sagma onerılerınızı hemde bu akan gogusler ıle ılgılı onerılerını beklıyorum sevgıler

    • Belma Hanım, hangi pompayı kullanıyorsunuz? Kitapçığında parçalarını nasıl steril etmeniz yazıyor?
      Meme kalkanını mikrodalga sterilizatörde kolaylıkla sterilize edebilirsiniz. Eğer pompanız da mikrodalga sterilizatöre giriyorsa yatırıma değer, ben çok rahat etmiştim mikrodalga sterilizatörle. Zaten siz işteyken biberonla anne sütü veirleceği için onu da sterilize etmek gerekecek, o yüzden bence mikrodalga sterilizatör konusunu ciddi düşünün (mikrodalga sterilizatör 50-100 TL arasında bir fiyatta olmalı, internette bakabilirsiniz.)
      Süt sağma konusunda bir yazı yazmam gerekiyor, haklısınız. Kafamda topluyorum, bir kaç haftayı bulabilir.
      Süt akıyorsa meme kalkanı ile akan sütü toplamak bence en mantıklısı. ama tüm gün çok uzun kalmasın kalkanlar, süt kanallarına baskı yapıp tıkanmaya sebep olabilir (en azından bende öyle oluyordu). Avent'in kalkanını kullanmıştım ben, bir sorun yaşamadım. Süt sızması konusunda yukarıda Dilek'in mesajına cevabıma bakabilirsiniz.
      Cevabım sizin şartlarınıza uygun değilse ya da kafanızda hala soru işaretleri varsa lütfen tekrar yazın.
      Sevgiler, Tomris

  5. Tomrıs Hanım tekrar merhaba, evde sterılızator kullanıyorum ıs yerınede bır tane almalımıyım. Is yerınde sagdıgınızda her seferınde sterılızasyın yapmak gerekır mı? yada nelere dıkkat etmelıyız

    • Hayir sterilize etmenize gere yok iste. Eger sut sagdiktan hemen sonra sicak su ile guzelce yikarsaniz cesmenin altinda akan su ile (elinizin dayandigi en yuksek sicaklik)deterjanli sungerle yikamaniza da gerek yok. Ssicak su ile yikadiginizda daha kolay kurur. Genis plastik temiz bir kaba koyabilirsiniz yikanmis pompa parcalarini, kurumasi icin. Gunun son pompasindan sonra (ya da aksam) az detrjanli sunger ile yikayip sicak su ile guzelce durulayin. Haftada bir evde sterilize etmeniz yeterli. Emzirme Sanati kitabi hic sterilize etmeye gerek yok der ama ben hemfikir degilim, girintili cikintili sungerin ulasamadigi yerler icinbence sterilizasyon lazim.

    • Yukaridaki yazida emzirme.sanati kitabinin kes kullan setine bir link var. Orda sut sagma ve sagilmis sutu kullanma konusunda bir iki sayfa olmasi lazim, pratik bilgiler iceren. Ona bakabilirsiniz.

  6. Ben evde her sagmadan sonra steril edıyordum işte nasıl yapacagım dıye kara kara dusunuyordum bu cozum beni cok rahatlatti cok tesekkur ederim.
    Emzirme sanatı kıtabını almak için gec kaldıgımı dusunuyordum ama almakta fayda var sanırım. Bebek bakımı ile ilgili önereceginiz başka kitaplar var mı varsa paylaşırsanız cok sevinirim.

    • Oncelikle yazida linkini verdigim kes-kullan setine bakarsaniz isinize yarayabilir. bebeginiz daha uc aylik, evet, en zor kisimlar bitti, artik emzirmenin tadini cikarma vakti geldi, ama ara ara sorular, sorunlar olabilir. En azindan yasadiginizin normal bir surec oldugunu okumak icin bile Emzirme Sanati kitabi faydali olabilir.

  7. tomris hanım merhabalar,
    yazılarınızı okuyup size hayran kalmamak elde değil inanın.anne adaylarına / annelere harika bir kılavuzsunuz söylemeden geçemeyeceğim:)
    benim derdim de emzirme sorunu…4 aylık kızım sadece anne sütü ile besleniyor.üzücü bir şekilde,son günlerde memeyi reddetme nöbetleri yaşıyor:(3 aylıkken işe başladım.ben işteyken biberonla sadece anne sütü alıyor.ama bizde en baştan beri süregelen şöyle bir durum var, ilk günden beri sağ göğsümü sevemedi kızım,süt akışı fazlaydı sanırım o yüzden.daha memeyi emmeye başlar başlamaz boğazında kalıyordu ve öksürük içinde emmeyi kesiyordu sağ mememi.sağdıktan sonra vermeyi denedim yine boğazında kaldı yine boğazında kaldı.ben de böyle olunca korktum ve hep sağdım o memeyi veremedim korktum.haliyle kızım sadece sol memeyi emdi şimdiye dek…tek memeyle bugüne geldik desem yeridir…sağ memeyi sağdım sürekli,zaman zaman buzluğa stok yaptım zaman zaman biberonla hemen verdim sağdığım sütü.ama ne yaptıysam hep başarısız oldum sağ meme konusunda…şimdi hep sol memeyi eme eme, bu seferde sol memeden fazlaca süt gelmeye başladı.çok güzel süt geliyor aslında şuan sol mememden.ama şu var ki,kızım çok süt gelip tıkandığında yine aynı şekilde öksürüyor ve emmeyi reddediyor.sütü sağıp biberonla verince ordan da ola ki fazlaca gelirse aynı tepkiyi biberona da veriyor. bir süre oyunla veya başka şekilde oyaladıktan sonra memeyi alıyor neyseki ama o aradaki ağlama,huzursuzluk durumları yıpratıcı olabiliyor o ayrı 🙁 ya yatar pozisyonda verebiliyorum memeyi yada bir şekilde oyalayarak. gece hiçbir sorun yok boğazında kalsa da ara verip devam ediyor güzel emiyor ama gündüzleri böyle bir sorunumuz var…benim yardım istediğim bir diğer konu da sağ meme konusu…işyerinde gün içinde sağıyorum sütümü sağ memeden en fazla 50-60 cc anca çıkıyor.daha fazlası yok ve bu rakam daha da azalıyor zaman zaman:(evde elimden geldiğince sağıyorum.yatmadan,sabah hemen kalkınca ama yetmiyor arttırmaya sütü…tek memeyle kızımı ne kadar idare eder bilemiyorum ve üzülüyorum çünkü her ay ihtiuyacı artıyor.sol memeden bir sağımda rahat 140 cc ye yakın süt çıkarken sağdan az çıkması beni kahrediyor ordan da o kadar çıksa keşke diyorum…fazla fazla kalsa bebeğime.sizce nasıl bir yol izleyebilirim? sağ memeyi nasıl aktif hale getirebilirim?önerilerinize ihtiyacım var.sevgilerr

    • Merhaba Meltem (sen de bana ísmimle hitap edersen sevinirim),
      Kızımız herşey istediği gibi olsun diyor sanırım, süt ne fazla ne az olsun. 🙂 Bir yandan dezavantaj ama diğer yandan acaba şöyle olabilir mi: Demek ki şimdiye kadar onun ihtiyaçlarını hep istediği gibi güzelce karşılamışsın, herşeyin istediği gibi olmasına alışmış, olmayınca isyan ediyor 🙂
      Memenin akış hızı konusunda La leche league kaynaklarına bakıp buraya yazacağım ama bu akşam ne yazık ki vaktim yok, hafta sonuna kalacak. Şimdilik öbür soruna değinelim.
      Tek meme ile cok guzel gelmişsin 4 ay, tebrik ederim.
      Bundan sonra anne sütü ihtiyacı belirgin bir şekilde artmıyor, o yüzden çok endişelenmene gerek yok. Sütü çoğaltmanın, ya da korumanın tek yolu memeyi boşaltmak.
      1. Bebek emmediğine göre pompa ile sık sık boşaltmak gerekiyor. Zaten sık sık sağdığını söylüyorsun ama başka bir yolu yok. Artmasa da korumak için sık sağmaya devam etmen gerekir.
      2. Yatarken geceleri sağ memeden başlayıp önce onu boşaltıp sonra sola geçebilirsin belki. Böylece geceleri bebeğin ağzı ile uyarılır sağ meme.
      Bebeğin kilo alımı iyiyse, genel olarak huzurluysa, sağ meme için çok stres yapmamanı öneririm. Bebeklerin büyüme hızı gititkçe yavaşlar 4. aydan sonra. Ama cüsseleri büyür. Böylece yaklaşık aynı miktarda sütle bir yaşına kadar idare edebilirler, en azından kitabi bilgi böyle. Ama her zaman için yedek olması iyidir, çünkü bazen doymadığı, daha çok süt istediği zamanlar olabilir, o yüzden sağ memeyi kurutmamak lazım. ama çok da stres yapma derim. Elbette fazla fazla olsa güzel, ama süt varken ve bebeğe yetiyorken moral bozmaya gerek yok diye düşünüyorum. Gelecek için de çok endişelenme, ama sağ memede sütü korumak lazım, bol pompa, gece emzirmelerinde sağ ile başlayarak.
      Zor bir durum seninki, umarım az biraz yardım edebilmişidir. Hızlı gelen süt konusunda haftasonu yazacağım bu sorunun altına.
      Sevgiler,
      tomris

  8. merhaba Tomris,
    hızlı geri dönüşün ve ilgin için çok teşekkürler öncelikle…bu konuyu kızımın doktoruyla da konuştuk çok kez, o da aynı şekilde kilo alımının/gelişiminin normal olduğunu endişelenmemem gerektiğini söyledi ama sanırım ben biraz annelik içgüdüsüyle neden daha fazlası olmasın diyorum:)bugüne kadar normal kilo alımıyla geldik ama işe başladım, eskisi kadar sık boşaltamıyorum memelerimi,sütüm azalır mı korkusunu yaşarken kızımın iştahı daha da açıldı sanki,geçen aydan itibaren,işten getirdiğim sütüm sayısal miktara vurduğumuzda yetmediği gibi evde olduğum zamanlarda elimde pompa gece-gündüz stok yapmaya çalışıyorum.şuan yetebilecek süt bırakmış oluyorum bu şekilde eve,artık tek tesellim 2 ay sonra ek besine başlayacağız ve süte ihtiyaç az da olsa azalıcak düşüncesi,yanılıyor muyum? dr umuz istersek bu ay da ek gıdaya başlayabileceğimizi ama anne sütü ile gayet iyi kilo alıp beslenirken gerek duymadığını söyledi.bol bol pompayla sağ memeyi hayatta tutmaktan başka elden gelen bişey yok sanıyorum.kızımı bu şekilde 1 yaşına kadar emzirebilsem başka bir şey istemiyorum inan.inşalla hersey yolunda gider.
    tekrar teşekkürler,

    • 15 dakikadır seninbu soruyu hangi yazının altına bıraktığını bulmaya çalışıyorum, h, sonunda buldum 🙂
      Süt ihtiyacı 6 aylıkken ek gıdaya başlayınca hemen azalmıyor. Bebeğin katı gıda ağırlıklı beslenmeye geçmesi 9 ayı buluyor genelde. Tabii bu bebeğin de huyuna suyuna bağlı. Kimisi erkenden katı gıda ağırlıklı beslenirken kimisi için bu bir yaşı buluyor. o yüzden planlarını en az 9 aya kadar anne sütü ağırlıklı beslenme üzerine kurmanda fayda var. Ancak unutmamak lazım ki bir yaşa kadar anne sütü çok önemli. Sonrasında da az da olsa devam etmeni öneririm iki yaşa kadar. Yalnız bazı bebekler genellikle 10-11 ay civarında memeye ilgisi azalabilir. Bu geçicidir, ama eğer emzirmeyi bırakmak istiyorsan iyi bir fırsattır. Ben emzirmeye devam etmek istediğim için önemsemedim ilgilerinin azalmasını, meme vermeye devam ettim, bir ay sonra yine meme düşkünü olmuşlardı. Senin bebekte bunu daha erken )belki 7, 8, 9 ay gibi) ve daha belirgin yaşayabileceğinizi düşünüyorum, çünkü sütün akım hızı ile ilgili bir hoşnutsuzluğu var. Paylaşayım dedim.

    • Süt akım refleksinin fazla hızlı olduğu ve bebeğin bundan rahatsızlık duyduğu durumlarda ne yapmak lazım konusuna baktım. Senin durumuna 'aşırı hızlı süt akım refleksi' deniyor, başka anneler de var bu durumdan muzdarip. Süt çok hızlı gelince bebek bunu yutamıyor, hatta çok fazla süt olunca ağzında genzine kaçıyor, boğulur gibi oluyor, ve bu da meme ile bir sinir harbine girişmesine sebep oluypor, memeyi hem seviyor, çünkü besini ordan geliyor, hem de nefret ediyor, çünkü onu boğmak istiyor gibi geliyor ona. Bu arada da emerken çok hava yutuyor, sonrası hem üstten hem de alttan gaz sorunları. Çözüm önerileri şunlar:
      – Bebeği emzirirken başının ve boğazının memeden daha yüksekte kaldığı pozisyonları tercih edin veya pozisyonları ona göre modifiye edin. Burda fotolar var mesela. http://kellymom.com/bf/got-milk/supply-worries/fast-letdown/
      – Arkaya yaslanarak emzirmenin bu aşırı süt akım refleksi sorunun yardımcı olabileceği söyleniyor, çünkü yer çekimine karşı süt daha az fışkırıyormuş. Denemekte fayda var. (arkaya yaslanarak emzirme linki yukarıdaki yazıda var)
      – yatarak emzirme de tercih edilen bir yöntem, çünk bebek ne kadarını içip ne kadarını ağzından akıtacağına karar verebiliyormuş
      – emzirirken sık sık gazını çıkarın, çünkü bu bebekler çok gaz yutar
      – Uykuluyken emzirme de iyi bir yöntem, çünkü bebek daha sakin emeceği için süt de daha yavaş gelir.
      – şu yöntemi deneyebilirsin: bebek memeyi ağzına aldı, bir kaç kez emdikten sonra süt akımı geldiğinde bebeği memeden ayırıp akan sütü bir havlu ya da peçeteye sürebilirsin. Akım yavaşlayınca bebeği tekrar memeye verebilirsin. Yalnız bu yöntemde biraz süt israf oluyor. Zaten ucu ucuna yetişiyorum diyorsun, o yüzden senin açından yapılabilir mi bilmiyorum.
      – veya: emzirmeden önce pompa yaparak veya elle biraz süt sağıp süt akımı yavaşladığında bebeğe verebilirsin.Bu yöntem süt üretimini artırır, dikkat edin diyorlar.

    • merhabalar,
      – öneriler için teşekkürler, amacım emebildiği kadar emmesi 2 yaşsa evet 2 yaş ama böyle olumsuzluklar olunca korkuyorum,sanırım kendimi en kötüsüne alıştırmak için 6 ay-1 yaşa kadar emse kardır diye düşünüyorum bu yüzden.inşallah baş edebilirim,çabalarım boşuna çıkmaz sonuna kadar anne sütü alır kızım.
      – linkteki uygun pozisyonları inceledim,ben de aksine hep arkama yastık alarak emziririm,bugün yastıksız direkt arkaya yaslanarak deneyeceğim.yatarak emzirme poziyonunu da daha önce denemiştim ama onu pek sevememişti kızım belki bu denemede hoşuna gider,birkez daha denemek te fayda var.
      – daha önce dr önerisiyle emzirmeden önce pompa yapmayı çok kez denedim ama hiçbir faydasını göremedim kızım yine tıkandı yine tıkandı ama bir kez daha neden denenmesin değilmi. belki bu kez işe yarayacaktır.
      sevgiler,

  9. Merhaba tomris hanim benim 7 aylik kizim var. 3. Aydan beri emzirmede sıkîntı yasiyorum. Bunun sebebi de etrafimdaki doymuyor baskilarindan dolayi mama vermem. Hem de kilo alimi normal olmasina ragmen:( hala da onun problemini yasiyorum. Kizim ara ara emmeyi reddediyor. Ama ben azimle emzirmeye calisiyorum. Benim sorum su, benim sutun bazen azaliyor, o gunlerde bebegim sutum gec geldigi icin iki cekip aglayarak emmeyi birakiyor. Tekrar emzirebilmek icin kirk takla atiyorm resmen.. Hic emzirebilmenin huzurunu ve mutlulugunu yasayamadim. Ayrica benim mememden sut sizmiyor hic bu normal mi?

    • uzerinden bir seneden fazla zaman gecmis, cok ozur dilerim, ama bu yazinin bildirimleri ne yazik ki yanlislikla kapanmis, ben de gormemisim sorunu.
      iki hafta tatilde olacagim, eger hala sorun varsa donusunde (16 Agustos) burden yardimci olmaya calisirim.

  10. Merhaba Tomris Hanım,

    Doktoranın da sabır ile atlatılabileceğini söylemişsiniz ama maalesef insan başına ne geleceğini yaşamadan bilmiyor :)Yazılarınızı okudum ve keşke benim ilk zamanlarıma yetişebilselerdi dedim; çok faydalı ve gerekli birçok detayı içeren yazılar olmuş.

    Sevgiler,

    Eski bir dost 🙂

  11. sevgili Tomris, yazılarını her okudugumda "neden daha önce karşıma çıkmadılar kı" diye pişmanlık duyuyorum. 11 aylık ikizlerim var. malum hem sezeryan hem de ıkız olunca, hem de evde bebeklere odaklanmam, anneliğe adpte olmaya çalışmam gerekirken kv kaprisi ile boğuşunca , nasılsa süt yok ,nasılsa yetmez diye ilk bir ay çok ıhmal ettim emzirme işini. sonradan sonradan okudugum bir kaç yazıyla direndim, mümkün oldugunca emzirmeye gayret ettim, süt agırlıklı mama ile besledim. iyi kötü hala emziriyorum. ama bilseydim bu yöntem teknikleri daha hastanedeki ilk gün kontrolu elime alırdım. eline sağlık

  12. Merhaba bu oksitodin refleksi bende artık olmuyor bebegım 4.5 aylık gogsumde sut var ama cıkmıyor.sagsamda bı sonuc alamıyorum. Derin nefes alıp şelale düşünme veya sutun kanallara aktıgını dusunme. Gögse hafif masaj işe yaramadı tıbbi bir neden olabılır mı? Hayatımda oyle stres yaratacak onemlı bı sorunda olmadı Tomris yardım et nolur emzirme Kampı işe yarar mı ama bebek cok huysuz sut gelmedıgı ıcın. Nasıl olacak bu refleks

  13. Merhaba bu oksitodin refleksi bende artık olmuyor bebegım 4.5 aylık gogsumde sut var ama cıkmıyor.sagsamda bı sonuc alamıyorum. Derin nefes alıp şelale düşünme veya sutun kanallara aktıgını dusunme. Gögse hafif masaj işe yaramadı tıbbi bir neden olabılır mı? Hayatımda oyle stres yaratacak onemlı bı sorunda olmadı Tomris yardım et nolur emzirme Kampı işe yarar mı ama bebek cok huysuz sut gelmedıgı ıcın. Nasıl olacak bu refleks

  14. Merhaba bu oksitodin refleksi bende artık olmuyor bebegım 4.5 aylık gogsumde sut var ama cıkmıyor.sagsamda bı sonuc alamıyorum. Derin nefes alıp şelale düşünme veya sutun kanallara aktıgını dusunme. Gögse hafif masaj işe yaramadı tıbbi bir neden olabılır mı? Hayatımda oyle stres yaratacak onemlı bı sorunda olmadı Tomris yardım et nolur emzirme Kampı işe yarar mı ama bebek cok huysuz sut gelmedıgı ıcın. Nasıl olacak bu refleks

    • Merhaba, cevabim cok gecikti, ozur dilerim. bu yazinin gonderi uyarilari ne yazik ki kapanmis yanlislikla. yeni goruyorum sorunu. 4,5 ayda bu normaldir, sut akim refleksi eskisine gore daha gec gelir. sorun oldugundan degil, memeler artik eskisi gibi dolup tasmadigindan. bu da normaldir, memeler bebegin ihtiyaci kadar sut yapmaya alisir artik, fazlasini yapmaz.
      bebek emerken elinle hafifce memeyi sikmak sut akimini tetikler. ayrica meme vermeden once elinle biraz sagarsan da bebek alinca daha kolay gelir sut akimi.

  15. Neden daha önce seni tanımadım yazılarını okumadım tomris işte bende bu yüzden şuanda kendimi suçluyorum… 4 gün sonra sütünün geldiğini yazmışın ikinci bebeğinde de. 4 gün boyunca hiç mi mama almadı yani nasıl beslendi doydu? senin yazını okuyunca kendimi gördüm 8 gün sonra sütüm geldi ama mama verilmişti çoktan. İkinci bebeğimde asla bu hataları yapmayacağım inşallah ama kafamın bir yerinde hep var ya yine sütüm olmazsa birincide olmaması ikincide de olmayacağı anlamına mı geliyor? ve benim gögüslerim çok ufak ve zerre kadar büyümediler ne hamilelikte nede sonrasında nefret ettim onlardan siz ne işe yarıyorsunuz benim evladımı doyurmadıkdan sonra diye vs çok zor günlerdi rabbim hiç bir anneye yaşatmasın.

    • dogumdan itibaren memelerde kolosturum vardir, bu beyaz sut gibi degildir, protein agirlikli ozel bir suttur. bebekler bunu emdi. beyaz sut 4. gun geldi. bu da normal bir sey, 2-5. gunler arasinda gelebilir beyaz sut.
      genelde her gebelikle sut miktari artmaya meyillidir. o yuzden ikincide biraz daha rahat edecegini zannediyorum. bu arada 8 gun cok uzun, o yuzden meme dokusunun gelismemis olmasi durumu olabilir sende. memenin buyuklugu ile alakali degil bu durum, meme dokusunun gelisimi ile alaklali. ozellikle gebelikte memenin buyumedigini soylemen de bu durumu dusunduruyor. ama bu sekilde uzaktan emin olamayiz.
      ikinci cocugun icin memede mama icin hazilrikli ol derim. eger mamaya ihtiyac duyarsaniz mutlaka memede mama yontemi ile ver.
      https://www.facebook.com/BebekYapimBakimOnarim/photos/a.191485977620818.26959.191463117623104/414800578622689/?type=1

  16. merhaba 3 bucuk haftalik bebegim var, gece uykusu cok ii emdikten snra hemen uyuyor ama gündüzelri ise biraz uzun sürüyor uyumasi , uyunaik haldeyken karni toksa bile yatagina koyunca agliyor ,bundan 1 hafta önce böyle degildi ogum emdikten sonra yatirinca kendisi uyurdu.. ama simdi ise kucagima alinca susuyor bu yüzdende uyuymasi 1 -1bucuk saati buluyor eee budurumda 2 saat üstüne yine uyaniyor aciktigi icin uzun uyumamis oluyor bebeyim… ben yurtdisinda yasiyorum evlere ebe geliyor , bana ebemiz bebyi emzirirken gögüsümde uyuyor olmasi gerekiyor söyledi uyumuyorsa doymamis demektir dedi… ama cocugu tika basa yedirememki doydugunu anlyiorum uyumasa bile .. ama buseferde kucakta uyumak istiyor … napsam bilemedim , dogrumu yapiyorum yanlismi yapiyorum lütfen bana yardimci olun .. bu arada her emzirmede iki gögüsümüde veriyorum….

    • Nezlihan, geciken cevabim icin ozur dilerim. tam olarak sorunu anlamadim. Yenidogan bebekler surekli emmek isteyebilirler, ozellikle ilk 40 gun nonstop emebilirler. burda bir sorun yok. yenidogan bebekler kucak da isteyebilirler, bunda da bir sorun yok. ozellikle ilk 3 ay kimi bebek kucakta yasamak ister. mumkun mertebe yataga yatirmaya calis tabii, ama kucagini istiyorsa kucaktir. uyumuyorsa doymamis demek degildir, ama doydgunundan emin olmak istiyorsan ikinci memeden sonar basa don birinciyi ver, sonar ikinci, birinci, ikinci, bu sekilde cevirip cevirip emzirebilirsin. ozellikle aksam saatlerinde bebekler doymayacakmis gibi emerler, ben 8 kez cevirdigimi biliyorum.

  17. tomris merhaba
    umarım bana yardım edebilirsin vakit ayırıp benim kızçem 19.5 aylık bu ara inanılmaz memeye düşkün oldu ben bu zamana kadar her istediğinde verdim öyle uçuk istekleride olmadı ama şimdi memden başka bişi ağzına sürmüyor
    geçtiğimiz hafta bir zatürre geçirdi bu durum dahada içinden çıkılamaz bir hal adlı
    bunun yanında yaklaşık 1.5 aydır böyle
    yemek yemiyor
    sadee meme emiyor
    ağzına boya kalemi,oyun hamuru gibi şeyler götürmezdi onuda götürmeye başladı
    ve en kötüsü arada tırnağını yiyiyor ve parmağını emiyor
    sence bize ne oluyor ?

    • Hasta cocuk memeden baska bir sey istemez, bu cok normaldir.
      iyice iyilestikten sonra yemek saatlerini keyifli yapacak aktiviteler yap. kimi cocuk donem donem yemekten soguyabilir. bunun meme ile alakasi yok, yemekten sogur, geri sever, sonra tekrar bir kac gun ya da hafta sogur, boyle git geller normaldir bir yas cocugunda. ustune gitme, inatlasma, sakin ol, yemegi ver, yerse yer, yemezse kaldir. bu kadar basit. ustune gidersen daha beter olur.

  18. Tomris hanım uzun bir aradan sonra tekrar merhabalar. Gerçi burada saat gecenin (12:30 ) başkangıcı. Bebişleri ancak uyutabildim. Sizin yazıkarınızka ve kısa zamanda cevaben döndüğünüz maillerinizle Allahın izniyle ikizlerimi 11. Ayın sonuna kadar emzirebildim. Etrafın sürün yetmiyor haykırışlarına dşrendim. Mama vermemeye çalıştım. 3. Ay 6. Ay derken ek gıdaya başladık. Hatta etrafımdaki aceleciler 6. Aydan önce ikiz sütün yetmiyor diye türlü mamalar ek gıdalar verdiker bebişlerime malesef:) neyse söylenecek çok şey var sma tomris hanım 20 gün sonra inş bir yaşına basacaklar. Etraftakiler bu seferde artık 1. Yaşına geldiler. Anne sütünün artık besleyici yönü yok. Yemekten sonra çay gibi vereceksin. Karınlarını doyur üzerine çay olsun sütleri. Boşboşuna emzirme. Doymuyorlar. Sütün yetmez….. Saysam bitmez. Aczba 1 yaşına yakın ve devamı için emzirme tavrımız nasıl olmalı. Ne yapmalıyım. Ne yedirmeliyim. Birde meme olmadan uyumamayı nasıl halledebilirim. Teşekkğrler

  19. Tomris hanım benim bebeğim maalesef beni kesinlikle emmiyor.. doğumdan 5 gün sonra kilo kaybı ve değerlerinin düşmesi sebebiyle yoğun bakıma alındı orada kaldığı günlerde sütümü sağıp sürekli götürdüm ama beni almadıkları için bebegimle uzak kaldık ve haliyle kızım biberonla tanıştı.. doğumdan sonraki ilk günler çok güzel emdigini düşündüğüm kızım yoğun bakımdan çıktıktan sonra asla emmek istemedi.. dokt.a danistim aç bırakmamak gerektiğini tekrar kilo kaybedebilecegini sagip vermeye devam etmem gerektiğini söyledi.. ancak artık beni hiç emmiyor ve maalesef sütümün yetmediği durumlarda mama takviyesi yapmak zorunda kaliyorum.. Çok üzülüyorum.. meme başı koruyucular vs birçok yöntem denedim ama memeye geldiğinde basıyor yaygarayı.. bi çözüm yolu var mı? Lütfen yardım edin.. şimdiden teşekkürler…

  20. Sevgili Tomris benim kizim 2 aylik sol memeyi çok guzel emiyor sag memeyide agzina aliyor biraz cekip memenin ucunu damagindan düşürüyor sonra memeyi birakiyo o esnada hava gidiyor sanirim napabilirim bu arada sol memenin ucu az sag memenin ucu var sag memeden sut gider diye korkuyirum ve kilo almaz mamayami başlarım diye üzülüyorum insallah cvp yazarsiniz simdiden teşekkürler

  21. Sevgili Tomris benim kizim 2 aylik sol memeyi çok guzel emiyor sag memeyide agzina aliyor biraz cekip memenin ucunu damagindan düşürüyor sonra memeyi birakiyo o esnada hava gidiyor sanirim napabilirim bu arada sol memenin ucu az sag memenin ucu var sag memeden sut gider diye korkuyirum ve kilo almaz mamayami başlarım diye üzülüyorum insallah cvp yazarsiniz simdiden teşekkürler

  22. Öncelikle merbahalar tomris hanım;
    Benim bebeğim 3 gün sonra tam 3 aylık olucak 11.07.2015 doğumlu
    Kızım 3.480 gr doğdu fakat 10 gün sonra ya kadar yaklaşık 3.150 e kadar düştü ve düşüşü hızla devam ediyordu ve ben de ataklar başladı eyvah kızıma yetmiyormuyum!!!nasıl bir sızı içimde anlatamam meğer bebeğin açmış vicdanı beni yaktı kavurdu daha sonra mana vermeye başladım hemde biberonla :@ Hemde saatlerce mememde beni emen bir bebeğim varken?şimdi 3 aylık olucak biberona alıştı sadece anne sütü alıyor fakat biberonla ben bebeğimi meme'me nasıl alıştırırım tomris hanım neolur yardım edin
    Azıcıkta olsa meme mi şuanda alıyor falat 2-3 dakika sonra feryat figan dayanamayıp biberonu veriyorum çünki vermediğimde çok huzursuz oluyor ve uyumuyor başarabilirmiyim 🙁

  23. 6 aylık bebek sindiriminde sorun olduğu için doktorumuz sindirim maması verdi biberon mama ya alıştı çok zor emmek istemiyor ne yapmalıyım lütfen cevap çok Üzgünüm

  24. 6 aylık bebek sindiriminde sorun olduğu için doktorumuz sindirim maması verdi biberon mama ya alıştı çok zor emmek istemiyor ne yapmalıyım lütfen cevap çok Üzgünüm

  25. 6 aylık bebek sindiriminde sorun olduğu için doktorumuz sindirim maması verdi biberon mama ya alıştı çok zor emmek istemiyor ne yapmalıyım lütfen cevap çok Üzgünüm

  26. 6 aylık bebek sindiriminde sorun olduğu için doktorumuz sindirim maması verdi biberon mama ya alıştı çok zor emmek istemiyor ne yapmalıyım lütfen cevap çok Üzgünüm

  27. Tomris hanım merhaba,
    Çok güzel ve faydalı yazılarız için çok teşekkür ederim. Bir sürü kişiye faydalı olabildiğiniz için ne mutlu size.

    Ben sizi biraz geç keşfettim. 72 günlük bebeğim var. Keşke hamile iken yazılarınızı okunma şansım olsaydı. Neyse geç olsun güç olmasın. Yine de 40 ımız çıkmadan okumaya başladım. Hala tekrar dönüp dönüp aynı şeyleri okuyorum. 🙂 Daha henüz hepsini bitiremedim.

    Benim kızımın emmesi ile ilgili çok şükür bir problemimiz yok. Sadece emziriyorum, mama yok. Kilo alımı, gelişimi ve sağlığı iyi.

    Problemimiz sürekli memede durmak istemesi. Aç değilse emzik niyetine ağzında tutuyor. Meme uçlarım yara olduğu zaman acıması dışında aslında benim bir şikayetim yok. Fakat çevremdekilerin sözleri beni kızdırıyor. Bebeğimin sadece acıktığında değil ilgi ve sevgi istediğinde de memede durmak istemesinin normal olduğunu söylüyorum. Bazen tuvalet ve yemek için bile zor ayrılıyor. Bırak ağlasın, alışır diyorlar. Ama ben kesinlikle karşıyım. Daha şimdiden seni kullanıyor diyorlar. Minicik bebek, bence ihtiyacı var ki istiyor.

    Sizin şu yazınız aynen beni anlatınca bu durumumu paylaşmak istedim.
    "hatta bebeğin sizi canlı emzik olarak kullandığını, her istediğinde meme vermemenizi söyleyen eş dost olacak."

    Sevgiyle kalın. Tekrar teşekkürler.

Leave a Reply