Anasayfa / BYBO / Yapım / Doğum Hikayeleri / Güneş’in Doğal Doğum Hikayesi

Güneş’in Doğal Doğum Hikayesi

Nar’ın Doğal Doğumu

Annem 5, Babam da 3 kardeş olduğu ve hepsi de normal doğduğu icin hayatımda bir gün bile doğurmak ile ilgili negatif bir sey düsünmemistim, aile icinde bu konu hic büyütülmemis ve konusulmamıstı. Teyzelerimden biri 3 tane ev doğumu yaptı, bütün teyzelerim hep normal doğurdu. Doğumla alakalı konuşulduğunda biri bile “acı” dan bahsetme gereği duymadı. Hal böyle olunca etrafta sürekli bahsi geçen sezaryenlere karşı hep şüpheli baktım. (Doktor, ilaç, röntgen vb. şeylerden genelde uzak durmaya calışırım). 

Hamile kalmadan önce arkadaşlarımın açtığı Do-um sayesinde de bu konularda sahip olduğum şüphelerim arttı. Gereken durumlar haricinde planlı sezeryenleri kabul edemiyordum, hala da aynı düşünüyorum. Dolayısı ile hamile kaldığımı öğrendiğim andan itibaren bunca karmaşanın arasında en doğal şekilde hangi doktor ile doğururum diye araştırmaya başladım. Aynı gün Doktorum Hakan Çoker‘in yayınladığı bir doğal doğum hikayesi okudum ve kararımı verdim. Marmaris’te yaşıyor olsa da Hakan Bey’i bulacaktım. (Not: Hakan Çoker artık İstanbul’a yerleşti ve eğitim ve doğumlarını orada kabul ediyor.) Ertesi gün kendisi ile konuştuğumda İstanbul’da bir kurs düzenleyeceğini öğrendim. Henüz 12 haftalık hamile iken bu kursa katıldım, orada onunla tanıştım. Kurs çok güzeldi, iyi ki erkenden katılmışım hamilelik boyunca çok faydası oldu. Veee zaman geçti… hamilelik boyunca, öncesinde yoğun şekilde yaptığım yoga’yı hayatımdan hiç eksik etmedim. Çok kilo aldım ama hiç hissetmedim, doğurmakla alakalı bir gün bile olumsuz düşünmek aklıma gelmedi. Evde mi olsa yoksa suda mı hayalleri kurdum sadece. 

Bu arada ani bir kararla 36 haftalık hamile iken hop! diye Bodrum’a göçtük. Bebeğim Nar o zamandan yolunu çizmeye başlamıştı 🙂

Hakan Bey doğum için İstanbula gelecek iken ben onun 2 saat uzağına taşınmıstım bile!

Belirlenen günümün 5 gün öncesinde evimizi, kedilerimizi Nar’ın babaanne ve dedesine emanet edip düştük yollara. Ver elini Marmaris! Nar’ın memleketi… (Doğum sırasında yanımda eşimden başka kimseyi istemediğim için Marmaris’e gitmek harika bir fırsattı, gelmek isteseler de biz istemediğimiz için saygı gösterip gelmediler).
Orada her gün yüzdüm ve uzun uzun yürüdüm… Sabah otelden cıkıp gece geri dönüyorduk. Belirlenen günden tam üç gün sonra doktor randevumuzun olduğu gün sabah kalktım bir de baktım doğum başlama habercisi gelmiş! Ne güzel ne güzelll… Hemen Hakan bey’i aradım, öğlen olan randevumu daha erkene almak ister mi diye sordum, ¨Gerek yok¨ dedi. ¨Kahvaltınızı edin, saatinde gelin¨. Tamam dedik, sakince ve yumulduk yemeklere…  

Kahvaltı sonrası Hakan Bey’e gittik, onayını aldık; evet doğum başlamıştı. 12-24 saat içerisinde sancılar düzene girdiğinde hastanenin yolunu tutmamız gerekiyordu… Hemen denize girip giremeyeceğimi sordum. ¨Herşey yolunda, girebilirsin¨ dedi. Biz de soluğu içmelerde aldık. Tavla, deniz, güneş arada bir gelen kasılmalar… Tüm gün gayet sakin geçti, ögleden sonra 15 dakikada bir hafif kasılma geliyordu, denize girince rahatlıyordum ama o gün tavlada fena yenildim! Hem doğum hem tavla beraber olmadı. Bu arada karnımın kasılmış köşeli halini görenler dönüp bir daha bakıyordu! 

Akşama doğru 10 dakikada bir ve daha yüksek dalgalar hissetmeye başladım, artık kaldığımız yere gidip hazırlandık. Sancılar 5 dakikada bir kuvvetli şekilde gelmeye başlamıştı artık. Hastaneye gitme vakti gelmişti.

Sancıyı Beklerken
Sancı Hali

Doğum hastane odamızda devam ediyordu. Kasılmalar sırasında çeşit çeşit hal aldım tabii; ayakta, tuvalette, yatakta, Kerem’in kollarında…
Tuvalet kısmını biraz açmak istiyorum: Bazı bedenler doğuma hazırlık yaparken herşeyi boşaltırmış, benim bedenim de 5 dakika arayla kasılma gelmeye basladığı andan itibaren hem kusarak hem de tuvalet yaparak içimdeki her şeyi çıkarttı, belki 3 saat tuvalette oturdum 🙂 O an için en rahat ettiğim yer orasıydı, NST çekilmesi gerektiğinde zorla çıkıp hemen geri dönüyordum. Kasılmalar sırasında da ortası delik bir koltukta oturmak belki işe yaramıştır!
Yaklaşık 6 saat boyunca 2 dakikada bir, gelebilecek en yüksek kasılmayı yaşadım, bu sırada bir kere bile epidural vb. şeyler aklıma gelmedi, gece olduğunda çıkarttıklarımdan dolayı çok susuz kaldığım ve su içemediğim için verilen normal serumu bile zorla taktırdım 🙂
Arada Hakan Bey bir kere uğradı, huzurlu hali huzur verdi. Durumu Kerem ve arada bir uğrayan Sıdıka ebe ile iyi idare ettiğimi gördü ve gitti.

Bir ara yanlışlıkla ¨acıyor¨ demiş bulundum ve o an muhteşem Sıdıka Ebe’nin söylediği söz beni inanılmaz bir dinamik meditasyona taşıdı diyebilirim. Cümle aynen şöyle idi: ¨Acı mı? Buna acı denmez, toplamda 12-13 saniyelik bir şey bu… Acıyı aklına getirme, bak bebeğin geliyor!¨
Bu saniyeden sonra kasılma gelirken saymaya başladım, 6’da sadece 6’ya kadar daha sayacağımı biliyordum, saydığım için nefesim iyiydi… Artık yorgundum ve yatakta oturmaya başlamıştım. Kasılmalar sırasında kollarımın yardımı ile popomu havaya kaldırmak iyi geliyordu, içimden bağırmak gelmiyordu sadece doğal inleme hırlama arası hayvani bir ses çıkıyordu. 

Saatler ilerledi… Yaklaşık 6 saat kadar süren yoğun sancı dönemimden sonra 12.30’a doğru kasılma sırasında suyum patladı ama ne patlamak! Kasılmalar o kadar kuvvetli idi ki sular yatağın ayak ucuna kadar fışkırdı. Çok saşırdım! Artık odamızdan çıkıp doğumhaneye gitmenin vakti gelmişti, Hakan bey hemen geldi, doğum masasına yatmayı istemedim, biraz top üzerinde durdum ama Nar o pozisyonu sevmedi ben de deneyerek kendimi iyi hissettiğim ve Nar’ın kalp atışlarının da iyi olduğu ayakta bir pozisyon buldum. Karın kaslarım yogadan dolayı bir hayli kuvvetli olduğundan çok güçlü kasılıyor ve ittiriyordum. Hakan bey bu dönemde çok yardımcı oldu, benim o an heyecandan unuttuğum nefesimi hatırlatıp, daha yavaş ittirmemi sağladı. Kendisi o kadar huzurlu ve sakindi ki o sakinlik bana da geçiyordu…
Hakan Çoker’e bilgeliği ve sakinliğinden, doğuma, anne ve bebeğe olan saygısından, bana verdiği güvenden dolayı sonsuz teşekkür ederim. Ne kadar şanslıyız!  

Babamız yanı başımızda fotoğraf çekimi ve kamera kaydı yapıyor… Doktorumuz muhteşem! Ebemiz Sıdıka, Hakan bey’i tanıdığı için benim beklentilerimin farkında. Herkes huzurlu… Nar geliyor…  

Gelirken ona dokunuyor olmak da çok güzeldi, kasılmalardan sonra doğum o kadar rahatlatıcı ve huzurlu ve hızlı oldu ki anlatamam…
Hiç acı hissetmedim! artık Nar ıslak, sıcak, kocaman gözlü ve kucağımda idi! Gözleri kolları elleri… Tek tek baktım, doyamadım yine baktım… Tüm gün nar ve benim kavuşmak için gösterdiğimiz çaba sonuçlanmıştı… Beraberdik… Kerem her an yanıbaşımızdaydı.

Doğal, ağrı kesicisiz, müdahalesiz, epizyosuz muhteşem bir doğumdu! Nar tüm gün yoğun şekilde çalışmaktan dolayı çok acıkmıştı, kendi çabalarıyla bulduğu mememi hemen emmeye başladı, kimse ona dokunmadı, giydirmeye çalışmadı, gözleri için özellikle ışıklar loştu, kimse onu rahatsız etmedi. Kendi istediği gibi emdi…  

Bu sırada Nar’ın göbeğini Kerem kesti.. Nar ne bağırdı ne de ağladı..
Bir süre emdikten sonra giydirilmek, kilo boy ölçümleri yapılmak için benden alındı. Bu işlemler hemen yanımda yapıldı odadan çıkartılmadı. (yıkattırmadım, aşı yaptırtmadım). Bunlar olurken babası onu yalnız bırakmadı, elini tutuyordu 🙂

Doğum sonrası hiçbir yorgunluğum kalmadı. Yürüyerek girdiğim doğumhaneden yürüyerek çıktım! Bütün gece uyumadan Nar’ı seyrettim ve ertesi gün otelimize geçtik. Bir sonraki gün ise bir aile olarak Bodrum’daki evimizin yolunu tuttuk. Evdeki anne babalar çoğalmış bekliyorlardı. Doğumla ilgili en unutamadığım şey, bedenimin bunu zaten eskilerden beri bildiği, ve ona güvenirsem zaten kendi kendine halledeceğini hissetmekti! Müdahale etmeden gelen kasılmalara teslim oldum. Kerem, Hakan bey ve Sıdıka ebe dışında kimseyi görmedim. Bu kişiler dahil kimseyle gerekmedikçe konuşmadım, hastane odasının neye benzediğini bile ertesi gün olunca fark ettim. Dış etkenler olmadan sadece doğuma odaklanabilmemin, bu sayede Nar ile tam bir bağ kurabilmemin bize çok yardımcı olduğuna inanıyorum… Hep hayalini kurduğum, dilediğim doğumu yaşadım. Bebek bekleyen herkes için aynını dilerim…

Güneş

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

8 Yorum

  1. Cok guzel bir hikaye benimde doğumuma sayılı günlerim var inşallah senin ki gibi bir dogum olur benimkide, güle güle büyüt bebeğini 🙂

  2. bu hikayelerin her biri o kadar güzel ki…paylaşan herkese ve paylaşmalarını sağlayan eren'e teşekkürler:) her bebek bir mucize. her bebek insanın hayata olan inancını, bağlılığını tazeleyen çok büyük bir mucize. o mucizeleri böyle doğal, sakin ve huzur dolu bir ortamda karşılamak ne kadar güzel.

  3. bu hikayaleri okudugumda gozlerim doluyor annelik boyle birsey….Allah isteyen ker kula versin bu heyecani….

  4. Harika bir dogum mukemmel bir bulusma olmus :)) mutlu bir hayat diliyorum ailecek hepinize :))

  5. Muhteşem bir hikaye.. Ne kadar doğal ve ne kadar olumlu.. Bir insan tam da böyle gelmeli dünyaya! 28.haftamda bana ne güzel motivasyon oldu 🙂

  6. Benim bebegim 3 aylik dogdugu gunden beri emme problemi yasiyorum hoplaya ziplaya veriyorum oda herzAmn olumlu sonuc vermiyo genelde uykuya daldiginda veriyorum bazen onu bile reddediyo arada mama veriyorm biberonu dahi almiyo kasikla veriyorum napcam bilmiyorm bna yardimci olursaniz sevinirim

  7. Benim bebegim 3 aylik dogdugu gunden beri emme problemi yasiyorum hoplaya ziplaya veriyorum oda herzAmn olumlu sonuc vermiyo genelde uykuya daldiginda veriyorum bazen onu bile reddediyo arada mama veriyorm biberonu dahi almiyo kasikla veriyorum napcam bilmiyorm bna yardimci olursaniz sevinirim

  8. Saç kurutma makinesi sesini deneyin

Leave a Reply