Anasayfa / Yazarlar / Eren Kaya / Kadınların Korkulu Rüyası: Kemik Erimesi

Kadınların Korkulu Rüyası: Kemik Erimesi

Bugünkü konuk yazarım Natur-Med Doğal Tedavi ve Kaplıca Kür Merkezi sorumlu hekimi Dr. Yaşar Yılmaz. Sorularınız olursa kendisine direkt ulaşabileceğiniz gibi buraya da yorum yazabilirsiniz. İyi okumalar:)
Halk
arasında kemik erimesi olarak ifade edilen osteoporoz özellikle
menopozla birlikte kadınların yaşadığı ve kemik kütlesinin azalması ve
kemiklerin zayıflaması olarak tanımlanabilecek bir rahatsızlıktır. Kemik erimesi, ilerleyen
yaşla birlikte erkekleri de etkileyebilmekte ve her yıl milyonlarca
kemik kırılmalarına neden olmaktadır.
Kemik Erimesine Karşı Silisyum Diyoksit Minerali
Kemik
erimesi sağlıklı yaşayan hiçbir insan için kader değildir. Kemik
erimesi, kemik içerisindeki kalsiyum ve magnezyum metabolizmasının
bozukluğundan kaynaklanan anatomik ve fizyolojik bozukluklardır. Tıp
çevreleri, osteoporozu kalsiyum eksikliğine bağladıkları için,
osteoporoz hakkındaki en yaygın mit, osteoporoza karşı kadınların
kalsiyum içeren inek sütü tüketimini arttırmaları gerektiğidir. Bu
nedenle pek çok kadın kalsiyum kaynağı olarak bolca süt, kalsiyumla
güçlendirilmiş içecekler, D vitamini ve anti asit tabletleri
kullanmaktadır. Oysa silisyumdiyoksit olmadan kalsiyum-magnezyum
metabolizması yeniden kurulamaz. Silisyumdiyoksit minerali, D
vitamininin ve diğer minerallerin hücre içine geçmesini sağlar.
Osteoporozun
kalsiyum eksikliğinden öte, protein fazlalığından kaynaklanan bir sorun
olduğu da göz ardı edilmektedir. Hayvansal ürünler ve süt ürünleri
sülfür açısından zengin proteinlerle doludur. Sülfür vücutta ekstra
aside neden olur ve bu asit kemiklerdeki kalsiyumun seyrelerek idrarla
atılmasına neden olur. Beslenme yoluyla yeterince kalsiyum alınıyor olsa
bile, yüksek proteinli diyetler bedenin kalsiyum dengesini bozarlar.
Osteoporoz, bu yüksek protein tüketiminin kaçınılmaz bir sonucudur.
Kalsiyum tabletleri ve bolca süt tüketmek bile fazla protein tüketimine
bağlı olarak kaybedilen kalsiyumu takviye etmeye yetmez.
Süt
ve et, engellemek bir yana, yüksek protein içermeleri nedeniyle
osteoporoz oluşumunu kolaylaştırırlar. Dünyada süt tüketiminin en yüksek
olduğu ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde, 50 yaş ve üzeri
kadınlardaki kalça kırılması oranının da en yüksek oranda olması, süt
tüketimi ve kemik sağlığı arasında ters orantılı bir ilişki olduğunu
göstermektedir. Bilimsel araştırmalar, hayvansal ağırlıklı beslenen
kadınlardaki kemik kırılması oranının, sebze ve bitkisel protein
ağırlıklı beslenenlere oranla 3.7 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu
nedenle osteoporoza karşı hayvansal değil, bitkisel ağırlıklı bir
beslenme şarttır. Kemik erimesine karşı bol su içmek, sigara ve alkolden
uzak durmak ve düzenli egzersiz yapmak da çok önemlidir.
Kemik
kütlesini korumanın ve güçlendirmenin en iyi yolu, genç yaşlarda
birtakım yaşam tarzı değişikliklerine gitmektir. Bu değişikliklerin
başında egzersiz ve beslenme gelmektedir. 

Kemik erimesi riskini azaltmak için yararlanabileceğiniz uygulamalar:

Bilimsel
araştırmalar göstermektedir ki, egzersiz herhangi bir yaşta kemik
yoğunluğunu korumak ve arttırmanızı sağlamaktadır. 350 orta yaşlı
kadınla yapılan bir çalışmaya göre, gündelik yaşamında aktif ve
hareketli olan kadınların kemikleri, hareketsiz yaşayan kadınlara göre
daha sağlamdır.

Kaplıca Kürleri: İçme ve banyo kürleri şeklinde yararlanacağınız kaplıca suyu, içeriğindeki silisyumdiyoksitin (SİO2)
de yardımıyla, minerallerin hücre içine çekilmesini sağlayarak kemik
erimesine karşı kemiklerinizi güçlendirecektir.  Buna ek olarak, Natur-Med kaplıca suyunun zengin magnezyum, kalsiyum ve bikarbonat içeriği de kemik erimesine karşı etkilidir.

Sebze-Meyve Ağırlıklı Beslenme ve Arınma Diyetleri:
İşlenmiş, karbonhidrat ağırlıklı ve hayvansal gıdalardan fakir, bol
yeşillik ve sebze ağırlıklı bir beslenme bedeninizi arındırarak,
osteoporoz oluşumuna ortam sağlayan asit oluşumunu önleyecektir.

Diğer Paylaşım

Meditasyon Yapın – Süheyla Pınar Alper

Evet, meditasyon yapın. Günümüz yaşam biçimi, yaş kaç olursa olsun hepimizi sürekli bir koşturma ve …

5 Yorum

  1. Selam Eren,

    Benim yazımla hemen hemen aynı şeyleri söylüyoruz.
    http://alternatifanne.com/sut-dosyasi-3-kemik-erimesi/

    Tek farkı: Sen yazında daha radikal olarak "süt ürünleri tüketmeyin" diye öneriyorsun.

    Ben ise sütü belli oranda tüketin ve geri kalan kalsiyumu diğer besinlerden alın diyorum.

    Öğrendiğime göre, süt ürünleri olması gerekenden fazla alındığı takdirde, idrar yoluyla kalsiyumun vücuttan atılmasına yol açıyor. Bu nedenle, kemikleri güçlendireceğim diye günlük olarak belli bir miktarın üzerinde süt içmenin anlamı yok.

    Sebze-yeşillik ağırlıklı beslenme ve egzersiz konusunda da ise mutabıkız.

    Kaplıca konusu ise benim için yeni bir bilgiydi. Dağarcığıma ekledim.

    Çok teşekkürler.

  2. Çok gerekliydi böyle sade bir anlatım. Teşekkür

  3. Eren benim durusumda da sıkıntı var. Dik duramıyorum. Dik durunca sırtıma agrılar giriyor. 2. fotograftaki gibi duruyorum maalesef dikkat etmezsem. Gecen yıllarda bu durum için dr.a gittiğimde bana omuzlarımdaki kemiklerin normalden daha uzun oldugunu söyledi ve benim omuzlarımı öne doğru düşürünce rahat etmenin normal oldugunu. Bu aralar beni ciddi anlamda rahatsız ediyor bu durum. Emzirirken, mutfakta iş yaparken, iş yerinde pc karşısında cok durursam, -şu an bile yazarken öne doğru gidiyorum- özellikle artık sırtımın sağ tarafının çatlayacagını hissediyorum Cevremde de uzun boylu oldugum için normal gibi yorumlar alıyorum, bu gercekten normal mi? Bana bir önerin var mı?

Leave a Reply