Anasayfa / Yazarlar / Aysuda Kölemen / Lohusaları Rahat Bırakma Rehberi

Lohusaları Rahat Bırakma Rehberi

Yenidoğan denen bir şey var. 24 saat meme istiyor, ama memeyi verince de ne yapacağını bilemiyor. Uyumayı çok çok istiyor, ama nasıl uyuyakalacağını bilmiyor bu bebek, elini kontrol edemiyor, başını çeviremiyor, görüş mesafesi 30 santim, ilerisi bulanık, ne içse karnı gazlanıyor, dünya çok büyük, çok sesli ve aynı zamanda çok sessiz, çok aydınlık. Öyle bir çaresizlik, öyle bir muhtaçlık içinde. Tek bildiği şey rahatsızlıkları ve rahatlamaları. Bildiği bir insan var. Annesi. Annesinin memesi var, içinde karnını doyuran, susuzluğunu alan, tatlı, lezzetli süt var. Bu meme yumuşacık, sıcacık, annesinin kokusu var. Oraya gömülsem, ağzım hep memede olsa, hep süt içsem, çis yapınca annem gelse, hemen altımı değiştirse, gazım olunca beni rahatlatsa, dünya fazla gelip dayanamadığımda ağlamaya başlayınca beni hemen kucağına alsa, o memeye koysam başımı, rahatlasam diyor.

 

Bu yenidoğanın başında bir anne var. Lohusa. Hormonları bir tuhaf. Biri çıkmış, biri inmiş. Kan değerleri alt üst muhtemelen. Saçları dökülmeye başlamış. Terliyor anlamsızca. Göbeği pörtlemiş. Çatlakları çıkmış. Doğum yerleri sızlıyor. Ama bunları düşünecek vakti yok. Bebek var. Bebek durmadan meme istiyor. Durmadan çis yapıyor, gazi var, devamlı huzursuz, uyuyamıyor, uyuyor, hemen uyanıyor, tekrar kucak istiyor. Memesinin ucu henüz emzirmeyle barışamamış, acıyor.

Şimdi bir de siz varsınız sayın ve sevgili okurlar. Sizin burada iki işleviniz var. Biri yardım etmek. Bu muhtemelen yorgun, bezgin, kendinden şüphe duyan anneye yardım etmek ki o da emzirebilsin, biraz rahatlasın, biraz uyusun. Cinler basar derler ya, çin değil, uykusuzluk basıyor lohusaları, stres ve hormonlar basıyor. Siz emzirirken bir ince havlu uzatabilirsiniz, bir bardak su getirirsiniz. Sen bırak, ben değiştiririm bezini diyebilirsiniz. Bir tencere kaynatabilirsiniz ki lohusa aç kalmasın. Evi temizleyebilirsiniz, ortalığı toplayabilirsiniz. Annenin derdini sessizce dinleyebilirsiniz. Tecrübeli iseniz, annenin sorularını cevaplayabilirsiniz. Anneye yat uyu biraz diyebilirsiniz. Bebeğin gazını çıkarabilir, ona bir şeyler okur, oyuncak gösterir, oyalayabilirsiniz. Anneye kaynar kaynatabilirsiniz. Anneye sarılabilir, korkma, geçecek, bu günleri unutacaksın diyebilirsiniz. Anne-bebeği dışarı çıkarabilirsiniz. Bir parka, bir yürüyüşe, hatta belki sakın bir kafeye götürebilirsiniz.

Ya da hiçbir şey yapmayabilirsiniz. Hiçbir şey. İnanın bu çok değerli bir şeydir. Hiçbir şeyin kıymetini kimse lohusalar kadar bilemez. Hiçbir şey yapmayan insan lohusa evine gidip temiz mi diye bakınmaz. “Sütün var mı” diye sormaz. Hiçbir şey yapmayan insan lohusanın başına çöreklenip ondan ilgi ya da hizmet beklemez. Lohusanın evine gidip kavga çıkarmaz, sitem etmez, huzursuzluk yaratmaz. Lohusa ile annelik yarıştırmaz, onun anneliğini aşağılamaz, istenmeyen yol göstermeleri ile bezdirmez. “Bu günler ne ki, hele bir büyüsün, asıl derdin o zaman başlıyor” gibi dürüst olmayan yorumlar yapmaz. “Bu çocuk aç, bu çocuk üşüyor, sütün yağsız” gibi tespitlerle anneyi delirtmez. Bebeğin ağzına anne bakmazken bir şeyler sokmaya çalışmaz. Anne hayır dediği halde televizyon açmaz, sigara içip eve girmez. “Seste uyumaya alışsın canım ne olacak” diye gürültü çıkarmaz. “Sen çok kilo almışsın, nasıl gidecek bu kilolar” diye doğum sonrası göbeğine parmağını bastırmaz. “Bizim zamanımızda” ile başlayan yorumlar yapmaz. Hiçbir şey yapmamak da büyük bir erdemdir. Bakın bunları yapacağınıza hiçbir şey yapmayın. Lohusaya uzaktan el sallayın. Bir mesaj atın. Hatta onu bile yapmayın. Hiçbir şey yapmadığınız için bozulsun, hayatını zehir ettiğiniz için bozulacağına. Baktınız kendinize hakim olamayan bir şuursuzluk vakasısınız, hiçbir şey yapmamayı seçin. Siz de rahat edin, lohusa da etsin.

Ama ısrarcıysanız, şunu bilin. Bu yaptığınız bir tür zorbalık. Bir insanın en zayıf zamanını kollayıp, onun tepesine binmeniz tesadüf değil, bilinçli bir seçim. Neden bunu yaptığınızı oturup düşünün. Olumlu bir şey çıkmayacak.

Lohusanın eşi olup da, hiçbir şey yapmamak ise bir seçenek değildir. Siz kendinizi biliyorsunuz, doğru düzgün baba olmaya, iyi bir lohusa eşi olmakla başlayacaksınız.

Aysuda Kölemen

Diğer Paylaşım

Kandırıkçılık İnancı – Süheyla Pınar Alper

‘Impostor syndrome‘ kavramı dilimize ‘kimlik hırsızlığı’ sendromu olarak çevrilmiş. Kimlik hırsızlığı gerçekten bir hırsızlık eylemi düşündürüyor, …

Leave a Reply