Anasayfa / BYBO / Yapım / Doğum Hikayeleri / Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru,

Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben sanki seni hissetmiştim orada. Aklıma düştü ve baban evde yokken test yaptım. O sırada ablan da uyuyordu. Ablan 17 aylıktı ve biz henüz başka bir bebeğe hazır mıydık bilmiyorum. Evet seni çok istiyorduk ama zaman bu zaman mıydı, aslında kararsızdık. Ve test pozitif çıktı! İşte sen oradaydın. Hemen babana haber verdim, bu sefer eve gelmesini bekleyemedim. Telefonda ağlıyordum, ne diyeceğimi ve nasıl hissedeceğimi bilmiyordum. Baban tabii ki çok sevindi ve bana destek olmaya çalıştı. 

Bu sefer ablanın doğumunu yaptıran ve çok sevdiğim doktoruma koştuk. Hemen o da kontrol etti ve bir ay sonra görüşmek üzere ayrıldık muayenehaneden. Bir ay, iki ay, üç ay derken her şey yolundaydı. Ama bu ikinci hamilelik çok farklıydı. İlkinde bulanmayan midem bulanıyordu, ilkinde enerjisi tavan olan ben, şimdi sürekli uykuluydum ve çok fazla yorgunluk hissediyordum. Tabii evde bu sefer başka bir çocuk daha vardı, e ondan olsa gerek. Derken 38. Haftaya geldik ve hala tık yoktu. Ablan 38+6 da doğmuştu. Ben senin daha erken gelebileceğini düşünüyordum çünkü kesinlikle daha ağır bir hamilelik geçiriyordum. Ve kesinlikle daha zor bir hamilelik. 

 

Ama beklediğim gibi olmadı. Sen 39+5 de geldin. 39+4 de gece 11 de yatağa yattık ve ben bir saat sonra hafif sancı hissederek uyandım. Tarih 24 Ekim 2017 idi artık. Sen bu tarihi seçmiştin ve biz bunun farkında bile değildik. Gece 12’den sabah 6’ya kadar sürekli sancıları not ettim ilk başta 15 dk sonra 10 dk ve en sonunda sabah 6-7 dk aralığına inmişti işte. Ve saat 7’de babanı uyandırdım, “dayanamıyorum, hastaneye gidelim” diye. Zaten her şey hazırdı. Çantamızı aldık, ılık bir duş aldım, ablanı anneanneye emanet edip çıktık yola. Saat şimdi 7’ydi. Arabada en sevdiğim şarkıları dinliyor, bu son anlarımızın videosunu çekiyorduk. Bir taraftan da baban sancılar kaç dakikada bir geliyor diye sayıyordu. 4 dakikaya inmişti arası. Yolda doktorumuzu aradık ve gideceğimiz hastaneyi söyledik. İşte sen geliyordun. Ve biz çok heyecanlıydık. 

Saat 8’e doğru hastaneye giriş yaptırıp, yatış işlemini gerçekleştirdik. Hemen ebe gelip açıklık kontrolü yaptı ve sevindirici cümleyi söyledi “4 cm açılma var, doğum aktif faza geçmiş, bugün geliyor bebeğiniz” dedi ve çıktı. İlk doğumumda hastaneye gidince olmasını istediğim açıklık ikinci doğumuma kısmet olmuştu. Çok mutluydum. Doktorum ne suni sancı, ne de epidural vermekten yanaydı. Ablanı da tamamen doğal doğurmuştum, biliyordu çünkü. 

Her şeyi oluruna bıraktık zaman ilerliyor ve açıklık artıyordu ve kafan aşağı doğru inmeye başlamıştı. Açıklık 6 cm olduğunda doktorum suyunu patlattı ve daha sonra çok beklemeden 7-8 cm oldu, ama artık ben sancılara dayanamıyordum. Doktorum bir ağrı kesici yapalım diye önerdi ve tabi ki reddedemedim. Ağrı kesici yapıldıktan bir yarım saat kadar ben sanki dünyada değildim! Ağrı kesicinin yan etkisi oldukça sertti ve başım dönüyordu, ama sancılardan bihaberdim, artık hissetmiyordum. Tabii ki bu güzel zaman yarım saat kırk dakika kadar sürdü. Etkisi geçince tekrar başladı sancılar. Bir taraftan yürüyüş yapıyordum, bir taraftan merdiven inip çıkıyordum açılmam hızlansın diye. O arada doğumhanenin önünden geçerken, doktorum “hadi gel burda kontrol edelim bu sefer” dedi, gittim. “Hadi” dedi sancı geldiğinde “tüm gücünle ıkın, bebeğin biraz daha aşağı inmesine yardım edeceğim” dedi. “Geliyor mu bebek” dedim. “Daha çok var” dedi. “E iyi” dedim devam ettik. 5 dk sonra bir baktım baban içeriye girdi. Doktorum sürekli sancı geldiğinde ıkınmam gerektiğini hatırlatıyordu. Saat 18:05’de girmiştik doğumhaneye ve saat 18:30’du eşim “Evet Çisem geliyor, saçlarını gördüm” dediğinde. Doktorum artık ıkınmayı bırak şimdi kendi gelecek zorlama dedi ve durduk çünkü epizyotomi yapmamıştı doktorum. Bu yüzden yavaş ilerlesin istiyordu. Derken yenidoğan hemşiresi bağırdı “Bebek Ergün, Doğum saati 18:35!” İşte başarmıştık ve sen koynumdaydın! Doktorum göbek kordonunu hemen kesmemiş, beklemişti. Her şey çok güzeldi. Sen minicik sağlıklı bir bebektin ve bizi çok mutlu etmiştin. 

Sonra hemen odaya geçtik ve ben seni hemen emzirdim. Tabii ki sütün de hazırdı çünkü ben hamileyken ablanı emzirmeye devam etmiştim. Şimdi de ikinizi beraber emzirmeye devam ediyorum. 

Hoşgeldin kızım. Hoşgeldin Duru. 

Teşekkürün en büyüğü canım doktorum, bizi iki bebeğimizde de yalnız bırakmayan biricik doktorum Murat MUHÇU’ya. Hem bilgisi, hem de psikolojik desteğiyle bizi baştan sona hep rahatlattı.

Teşekkürün diğer en büyüğü biricik eşim, iki kızımın babası benim hayat arkadaşım, her şeyim, Erkan’ıma. Şimdi dört kişilik kocaman bir aileyiz. 

Çok şükür. 

Hoşgeldin kızım. 

Bizi çok mutlu ettin. 

Yaşama sırası sende. 

Aysuda Kölemen

Diğer Paylaşım

Annelik Herkese Zor, Ama Herkese Farklı Zor

Çocuğun doğumundan sonraki iki yıl evlilikler açısından genellikle en zor dönemdir ve en çok boşanılan …

Leave a Reply