Anasayfa / Kategorize Edilmemiş / Çocuklu Aileler İçin İstanbul Gezi Rehberi

Çocuklu Aileler İçin İstanbul Gezi Rehberi

İstanbul’da yaşayan (yaşamak zorunda kalan) hemen herkesin bu koskoca şehirde beton yığınları ve alışveriş merkezi kalabalığı dışında gidecek yer bulma konusunda sıkıntı çektiğini düşünüyorum. En azından ben ve çevremdeki çocuklu aileler olarak bu derdi sıklıkla dile getirir olduk.

Temiz hava, yeşillik, yeni deneyimler kazanabileceğimiz mekanlar, sadece çocukların değil yetişkinlerin de eğlenebileceği yerler… Peki, gerçekten böyle yerler gözümüzün önünde ve biz mi fark etmiyorduk?

İşte madem ortada böyle bir sorun var, çözmek de bize düşüyor diyerek çocuklarla gidilecek alternatif bir İstanbul rehberi hazırlama yoluna girdim ve sanırım ortaya çıkarmayı da başardım.

Yazıyı, BYBO grubu içindeki farklı gönderi ve yorumlar ile benim deneyimlerimden yola çıkarak hazırladım. Avrupa yakası, Anadolu yakası ve de yakın çevrede hafta sonu kaçamağı ya da günübirlik gezilecek yerler olarak sıraladım.

E o zaman haydi, buyrun geziye;

Gülhane Parkı: yürüyüş ve koşturma için uygun. İçinde küçük bir çocuk parkı mevcut. Sultanahmet ve Eminönü’ne yakınlığı sebebi ile kültür turuna da uygun. Çocuğun yaşının 2 ve üstü olması bu tarz bir gezi için daha uygun olacaktır.

Yeşilköy Rönepark: Geniş bir çocuk parkı mevcut. İçinde çay bahçesi var, yiyeceklerinizi yanınızda getirip, orada sadece çay içseniz de oturmanıza izin veriyorlar. Getirmeyenler için çok güzel gözleme açan abla var (çay bahçesinin yanında). Aşağısı uzun ve sakin sahil; bisiklet ve patene de gayet uygun. Hafta içi her saat, hafta sonu öğlene kadar gidilmesi tavsiye olunur.

Atatürk Arboretumu: Belgrad yolunda, girişi ücretli (5 TL sanırım), içecek ya da yiyecek sokulması yasak olan bir nevi botanik bahçe. İçerisi koruma altındaki bitkiler, yeşillik, temiz hava, mini gölden ibaret. Yürüyüş için ideal ama yokuşlu bir parkur. O yüzden çok uzun süreli zaman geçirmek zor olur. Oturacak yer yok. Yürü çık tadında. Hafta sonu erken saatlerde kahvaltı sonrası keyifli oluyor. Bebek arabası ile zor oluyor, kanguru öneririm.

    

Belgrad Ormanı: o kadar yol gitmişken piknik yapalım, sandviç yiyelim derseniz mekan belli. Çocukları salmak için de daha elverişli. Bebek arabası ile çok zor oluyor, kanguru öneririm.

Bahçeşehir Gölet: yapay ama epeyce geniş gölün çevresinde yürüyüş yapmak ve bisiklete binen bebeyi salmak için uygun bir yer. Devamlı gidilecek bir yer olduğunu düşünmesem de arada sırada farklılık için o taraflara yolu düşenlere tavsiye edilir.

Miniatürk: Sütlüce’de yer alıyor. Türkiye’deki önemli mimarilerin minyatürleri eşliğinde açık havada yürüyüş alanı mevcut. Çocuğunuz anlayacak yaşta ise epeyce eğlenebileceğini düşünüyorum. İçerisinde kafe mevcut.

Rahmi Koç Müzesi: Açık alanı az, ama devasa bir yer. İçinde eski otomobilden tutun, eski bebek arabalarına, dev maket şehirlerden, eski kumbaralara, oyuncaklara, gemilere kadar herşey var. 6 yaşından büyük çocukların girebildiği denizaltı, uzay bilimi ve matematiksel oyunların yer aldığı alanları var.

Ihlamur Kasrı: Pazartesi – Perşembe kapalı. Giriş 2.5 TL. İçerde küçük bi kafeterya var (mama sandalyesi mevcut). Çocuğunuzun yemeğini yanınızda götürmenizde sıkıntı yok. İçerde çeşitli ağaç örnekleri, küçük bir havuzda ördekler, tavuskuşları, tavşanlar, kaplumbağalar ve çimenlerde bol çocuk var.

Yıldız Parkı: İçerde iki ayrı yemek mekanı (Malta ve Çadır Köşkü) mevcut. Köşklerde mama sandalyesi ve bebek bakım odaları var. Onun dışında açık alanda bolca piknik masaları bulunuyor. Bebek arabasına uygun. Sincaplarıyla kuşlarıyla huzurlu şahane bi mekan.

Emirgan Parkı: bol tahta masalı, dışarıdan yiyecek içecek getirip piknik vari bir gün geçirmenizi mümkün kılan yerlerden. Üç farklı yemek yeri mevcut (Sarı, Pembe ve Beyaz Köşk). Nisan ayında festival dolayısı ile daha bir hareketli.

Büyükçekmece sahili: Epeyce uzun giden, yürüyüş – bisiklet için uygun, görece temiz hava alınabilecek yerlerden.

Kilyos/Demirciköy Uzunya Balık Restoranı: Hem kumsal alan hem de genişçe bir çim alanı var, kamp sandalyenizi, yer örtünüzü kapıp keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Restoranın kahvaltısı ve hizmet pek başarılı değil lakin restorandan bağımsız olarak yanınızda götürdüğünüz minik atıştırmalıklarla günü sahilde geçirebilirsiniz.

Bomontiada: Temiz hava için değil ama çok çocuklu bir etkinlik atmosferi için uygun. Siz biranızı yudumlarken hem rahatsız olmadan konser tecrübesi yaşayabilir hem de çocuğunuz başka çocuklarla koşturabilir.

Sabancı Müzesi: Hafta sonları ücretsiz çocuk atölyeleri var. Yeşilliği ve manzarası efsane. Üstelik müze 12 yaşa kadar bir refakatçi ile ücretsiz. Müze gezisinden sonra MSA’nın kafe bölümünden kahve, cookie alıp boğaza karşı seyre dalmak çok keyifli oluyor.

Ataköy Kavaklı Park & Atilla İlhan Parkı & Atapark: yakın mesafede oturanlar için ideal. Uzaktan gelinmesi bana göre yersiz olur ama bu civarların en iyileri. Yeşili var, parkı var, cafesi var.

Caddebostan sahili: Anadolu yakasını çok iyi bildiğim söylenemez ama burayı bilmeyen yok sanırım. Yürüyüş yolu arabalara yakın olsa da dibinizde değil. Önden çimlik alan sonra yürüyüş yolu. Benim gibi kalabalık sevmeyenler için yine hafta sonu erken saatlerde gitmek de fayda var.

Küçük Çamlıca Korusu: içinde güzel bir park, minik yapay bir dere ve göl, yemek için Beltur köşkleri var. Piknik (mangal yasak) yapmak için masalar, yazın yuvarlanmak için çim tepeler mevcut. Bebek arabası ile zor olur ama büyük Çamlıca’dan bin kat daha güzel ve daha sakindir.

Polonezköy: kahvaltı ve yürüyüş için İstanbulluları mutlu edecek yerlerden. Yeşili var, yürüyüş parkuru var. Lakin hafta sonu öğleden sonra yine çok kalabalık.

Polonezköy ilerisi Kulindağ: bebek arabası ile hareket edilmesi imkansız baştan belirtmekte fayda var. Bebeniz büyükse temiz hava ve güzel kahvaltı için ideal. Oradan sonra Polonezköy içerisindeki yürüyüş parkurunda zaman geçirilebilir.

Göztepe Özgürlük Parkı: yürüyüş parkuru, mangalsız piknik için masalar, harika bir çocuk parkı, yazın kumdan kale yapmak için kum alanı, göl, kafe, gölün etrafında turlayan çok keyifli bir tren var. Ayrıca, çocuğunuzun yaşı müsaitse bisiklet, scooter götürebilir veya parkın karşısındaki dükkandan akülü araba kiralayıp, çocuğunuz onu sürerken siz de hızlıca yürüyebilir, spor yapabilirsiniz.

Göztepe 60. Yıl Parkı: Caddebostan’da sabah çimlere yayılıp, kahvaltı sonrası parka gelinebilir. Parkın içinde akvaryum, cadde tarafındaki girişinde harika bir su tablosu var. Peyzajı yazın ve kışın ayrı güzel, içinde İstanbul’un hiçbir parkında göremediğim oyuncaklar mevcut.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi: Çamlıca’dan Ataşehire giderken otoban kenarında kalıyor. Devasa büyük, içinde yok yok, anlatılmaz yaşanır. Çocuklar ve yetişkinler için ücretsiz veya çok ucuz atölyeler oluyor. İnternetten detaylı bilgi ve görsellere ulaşabilirsiniz.

Beykoz‘da Poyrazköy, Anadolu Feneri, Riva’ya doğru giderken yol üstünde güzel mesire alanları var. Yeşilliği bol, kahvaltı ve piknik için uygun, bol temiz hava için ideal. Hafta sonu genelde yoğun oluyor ama hafta içi sakin.

İdealtepe sahili hem sakin hem de geniş. Çocuklara trafik kurallarını öğretmek için mini bir bisiklet, kaykay, akülü araç vs bölümü var. Oyun parkları, yürüyüş parkuru ve geniş çimlerinde rahatça yayılabilirsiniz.

Sultangazi Hacı Bektaşi Veli Kent Ormanı: içerisinde çocuklar için oyun alanı, amfi ve bisiklet sürmek için parkur da var. Ayrıca ekim yapmak için küçük bir bahçesi olan kulübeler var.

va: grupta en çok bahsi geçen yerlerden. Anadolu yakası için günübirlik mantıklı olsa da Avrupa yakasından gideceklere tavsiyem kalmaları olacaktır. Butik otel konusunda hayli zengin bir yer. Ne yapılır kısmına gelecek olursak, yaz aylarında denize girmek, güneşlenmek mümkün. Bahar aylarından itibaren nehir turu oluyor (kışın var mı bilmiyorum). Hemen her otelin nehre kıyısı olduğu için deniz bisikleti ile nehirde gezinti yapmak mümkün. Merkezde gözleme, çiğ börek ve mantı yapan ablalar var. Sahil kıyısında ise taze balık yiyebileceğiniz leziz mezelerin de olduğu balıkçılar mevcut. Otellerin bahçeleri de çocukların koşturması için ideal. Greenline Guesthouse, Club Grand Becassier önerilerim arasında.

Ağva’ya giderken Şile merkezde de gezilebilir. Sahili geniş ve yaz ayları dışında sakin. Yol kenarı gözlemecileri yine uğrak noktası olabilir. Şile’de en çok tavsiye edilen mekan ise Saklıgöl. Şile bezinden ürünlerin satıldığı yerler de alışveriş severler için tatmin edici olacaktır.

Çatalca‘daki kendin pişir ye mekanları piknik severler için hem zahmetsiz hem de çoluk çocuk için eğlenceli olacaktır. Yol kenarında bulunanların yanı sıra köylere doğru gidildikçe (Subaşı köyü gibi) daha sakin yerler bulmak mümkün. Çatalca’da piknik ve yeşil alan için Aziz Nesin Vakfı da akıllarda kalmalı.

Kartepe, özellikle kış aylarında ideal. Bebeniz yaşça kardan keyif alacak kadar büyükse eğlence garantili. Kalmak biraz pahalıya geliyor, lakin hafta içi giderseniz fiyatlar makul. Sucuk ekmek yemeden dönmek olmaz diyorlar benden söylemesi.

Sapanca, günübirlik gezi için ideal noktalardan. Göl çevresinde yürüyüş, balık restoranları İstanbul’dan uzaklaşmak isteyenler için güzel günü garantiliyor. Göle varmadan Maşukiye’de kahvaltıcıların olduğu bölgede önce karın doyurmak, semaverden çay içmek, soba üstü kızarmış ekmek yemek de seçenekler arasında. Yalnız turun sonunda İstanbul dönüşü trafiği göz ardı etmemek lazım.

Abant – Gölcük – Yedigöller, çocukluğumun memleketi olan Bolu hafta sonu kaçamağı olarak şanını hala koruyor. Özellikle benim gibi yeşil seviyorsanız bu bölge size göre. Zeynep karlar altında az piknik yapmadık ailecek, amacım bu kış oğlumla da gidebilmek. Gidersem detayları postun altına yorum olarak yazacağım.

Bolu turunun alternatifi ise arabayla gidecekseniz Taraklı köyünden başlayıp, Çubuk gölü, Göynük, Mudurnu ve Abant rotasıdır. Göynük’teki konaklarda ya da Abant’ta göl kenarındaki otellerde kalabilirsiniz.

Osmangazi Köprüsü ya da İDO ile Bursa gezisi yapılabilir. Özellikle Cumalıkızık, Tirilye, Gölyazı gezmek için çok keyifli yerler. Kahvaltı için Gölyazı’da Gönül Sofrası’nı tavsiye ederim. Bursa’ya kadar gelmişken Uludağ’a da çıkmak alternatifler arasında.

Yalıköy – Kıyıköy – İğneada üçlüsü. Hepsine bir günde gitmek çocuklarla zor olabilir. Farklı zamanlarda üçe bölmek ya da bir sefer Yalıköy ve Kıyıköy başka bir sefer ise İğneada gezilebilir. Tipik sahil kenarı kasabaları olan Yalıköy ve Kıyıköy’de balık restoranları bulmak mümkün. Yaz aylarında denize girilebiliyor, baya temiz ve dalgasız oluyor. Genişçe sahil, yeme içme ve mini “road trip” dışında fazla seçenek olmasa da keyifli bir gün için epey uygun iki nokta. Kahvaltı için Fafatara’yı tavsiye edebilirim, mıhlaması (muhlama, kuymak) gayet lezzetli oluyor. Aynı zamanda orada balık da yiyebilir, denize girebilir, pansiyonda kalabilirsiniz.

İğneada ise diğer iki bölgeye göre daha geniş ve tanınan bir yer. Özellikle son yıllarda nükleer santral muhabbeti ile epeyce gündeme geldi. Oldukça uzun sahili, yaz aylarında tıklım tıkış pansiyonları, Avrupa’nın en büyük Longoz ormanı, Tabiat parkı ve Dupnisa mağarası ile tüm hafta sonunuzu dolduracak kadar hareketli bir doğa harikasıdır.

Sakarya’da Acarlar Longozu. Türkiyedeki sayılı su basan ormanlarından. Sarı Nilüferler açarken daha bir güzel.

Yine Osmangazi köprüsü ya da İDO kullanılarak Yalova’da hafta sonu geçirmek mümkün. Bölgenin termal otelleri olabilir. Kent Orman Çifte Şelale görülebilir. Aynı zamanda Çınarcık’ın ilerisinde Esenköy var. Orada da piknik alanları mevcut, doğa ile iç içe güzel bir gün için ideal.

Kastro, Kırklareli Tekirdağ sınırı. Kıyıköy’den hemen önceki koy. Çadır alanları var. Beton yığınları yok. Kesinlikle tavsiye ederim. Deniz, yeşil, uzun ve çok geniş kumsal.

Detaylandırmadığım fakat listede bulunması gerektiğini düşündüğüm yerler;

Eminönü, Ortaköy vapur turları

Bebek Türkan Sabancı Parkı

Maçka Demokrasi Parkı

Beylikdüzü sahil

İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsü

Florya Atatürk Ormanı

Florya Belediye Tesisleri

Küçükçekmece göl kenarı

Kağıthane Sadabat Parkı

Şamlar Tabiat Parkı

Hidiv Kasrı

Mihrabat Korusu

Fenerbahçe Parkı

Maltepe Sahil Parkı

Çengelköy – Çınaraltı (kahvaltı için uygun)

Koşuyolu Validebağ korusu

Kuzguncuk Bostan

Cumhuriyet köyü – Misbahçem

Aydos Ormanı

Kandilli, Otağtepe’de Tema Vakfı’na ait Fatih korusu

Cemile Sultan Korusu

Polonezköy Country Club ( seveni de sevmeyeni de çok gibi)

Fethi Paşa Korusu Sosyal Tesisleri

Paşa Limanı Sosyal Tesisleri

Sunay Akın Oyuncak Müzesi

Türkan Saylan Kültür Merkezi

Adalar

Sakarya Karasu

Erikli Saroz

Terkos gölü

Kerpe (Kerpe Diem Otel)

Düzce – Akçakoca

İznik

Keşan

Kandıra – Kumcağız

Edirne

Gebze

Yazıyı oluşturmama yardımcı olan tüm BYBO dostlarına buradan teşekkür ediyorum, umuyorum keyifli geziler için ideal bir rehber olmuştur.

Sevgiler,

Ezgi Ünalan

Aysuda Kölemen

Diğer Paylaşım

Bu Sıkıntının Adı Yas – Scott Berinato’dan Çeviren: Süheyla Pınar Alper

Scott Berinato’nun 23 Mart 2020de Harvard Business için yazdığı yazının çevirisi (That Discomfort You’re Feeling …

Leave a Reply