Anasayfa / Sağlık / Periodontal Hastalıklar ve Nasıl Engellenebilecekleri

Periodontal Hastalıklar ve Nasıl Engellenebilecekleri

Merhaba BYBO,

Hazır Dünya Prematüre Günü yeni geçmişken, kendi alanımı ilgilendiren kısmıyla ilgili çok da konuşulmayan bir şeyleri paylaşmak istedim. Medyadan gördüğüm kadarıyla Prematüre Günü aktiviteleri daha çok prematüre bebek ebeveynlerine (özellikle annelerine) destek olma ve bebeğin doğduktan sonraki bakımı ile ilgili konularda yapılıyor. Bunlar elbette çok çok çok önemli. Ama yolun başındayken, hatta yola çıkmadan önce erken doğuma yol açan nedenler hakkında yeterince bilinçlenmediğimizi, bilinçlendirilmediğimizi düşünüyorum. Aslında bu durum ülkemiz insanının genel sağlıkla ilgili farkındalığının ne kadar düşük olduğunu, gereksiz antibiyotik kullanımında OECD ülkeleri arasında birinci olduğumuzu göz önüne aldığımızda hiç de şaşırtıcı değil. 

Dişeti hastalıkları olarak bilinen periodontal hastalıkların (periodontoloji aslında diş çevresindeki dokuların bilimidir ve dişetiyle beraber çene kemiğini ve diş-kemik bağlantı bölgesini de kapsar) önemini de (ki buna da aslında periodontal sağlığın önemi demeliyim) benzer şekilde toplum olarak farkında değiliz. 

Periodontal hastalıkların meydana geldiği yer diş çevresi evet. Tedavi edilmediğinde de dişleri kaybetme noktasına kadar yolu var. Ama bunun dışında, 1890’lardan bu yana araştırılmaya devam eden bi konu da periodontal hastalıkların vücuttaki diğer sistemleri etkileyip etkilemediği, etkiliyorsa nasıl etkilediği. ‘Kalbe vuruyormuş’ derler ya, doğru, vuruyor. Diyabetle, kalp-damar hastalıklarıyla, böbrek hastalıklarıyla, romatoid artritle ve daha birçok sistemik hastalıkla ilişkili olduğu gösteriliyor halen. Çalışmalar devam ediyor. Şiddetli bir periodontal hastalıkta dişetinde yetişkin bir insanın avcunun içi kadar bir iltihaplı yüzey oluyor. Avuç içinizin herhangi bir nedenle tamamen iltihaplandığını hayal edin. Korkutucu. İşte bu iltihabın kaynağı olan bakteriyel enfeksiyon sadece ağız içinde değil bütün vücutta bir iltihabî cevabı aktive ediyor. Böbrekleri, kalbi, pankreası da bu yolla etkiliyor. Dolayısıyla bir gebenin karnında taşıdığı bebeğini etkilememesi düşünülemez. Tek başına sebep olabilir mi, henüz bilinmiyor ama periodontal hastalığın erken doğumu ve düşük doğum ağırlığını tetiklediği yönünde bir düşünce mevcut. Bununla ilgili de çalışmalar sürüyor. Birkaçının sonucunu paylaşmak istiyorum: 

İlki 211 hamile kadınla yapılmış. Periodontal muayenelerinde sağlıklı bulunanların %7.3’ünün bebekleri düşük ağırlıklı doğarken, periodontal hastalığa sahip olanların %14.5’inde bu durum görülmüş. Yani 2 katı. Periodontolojinin tabiri caizse en baba dergilerinden birinde yayınlanmış bir diğer çalışma ise 204 hamileyle yapılmış. Bu çalışmanın da sonucunda hem erken doğum, hem düşük doğum ağırlığı, hem de erken doğum+düşük doğum ağırlığı periodontal hastalığa sahip olanlarda çok daha yüksek bulunmuş. Bunlar yurt dışında yapılan çalışmaların yalnızca ikisi. Türkiye’de yapılan araştırmalarda da durum aynı. Gördüğüm çalışmalarda detaylı biyokimyasal veriler olduğundan kısaca açıklamak bile uzun sürecek. Bu nedenle onlara girmiyorum. 

Peki ne yapabiliriz? 

Çok basit: Düzenli ağız bakımı yapabiliriz. Doğru ağız bakımının nasıl yapılalcağını bir profesyonelden öğrenip uygulamak önemli. Diş fırçalama ve diş ipi (veya arayüz fırçası) kullanımı tedavi gerektirmeyen veya gerekli tedavilerin yapılmış olduğu bir ağızda fazlasıyla yeterli. Gebelik düşünülüyorsa önce bir diş hekimine görünüp gerekli öneriler alınıp tedaviler yapılırsa gebelik sırasında da bu konuda sorun yaşanmayacaktır.
2 x 2 dk diş fırçalama + 2 x 2 dk diş ipi + Biraz da ben abartayım = Günde 10 dk 

Risk almaya değer mi gerçekten? 

Sinem Yıldız Çiftlikli

Referanslar:

1. Rakoto-Alson S, Tenenbaum H, Davideau JL. Periodontal diseases, preterm births, and low birth weight: findings from a homogeneous cohort of women in Madagascar. J Periodontol. 2010 Feb;81(2):205-13. 
2. Saini R, Saini S, Saini SR. Periodontitis: A risk for delivery of premature labor and low-birth-weight infants. J Nat Sci Biol Med. 2010 Jul;1(1):40-2.

Diğer Paylaşım

Meditasyon Yapın – Süheyla Pınar Alper

Evet, meditasyon yapın. Günümüz yaşam biçimi, yaş kaç olursa olsun hepimizi sürekli bir koşturma ve …

Leave a Reply