17. Haftadan Herkese Merhaba!
Yine şükürlerden şükür beğenerek 17. Haftaya geldik. Bu hafta başı 1 ay üstüne doktor kontrolümüz vardı; biraz heyecanlıydım, 1 aydır görmeyince birsürü “acaba” vuku bulmuştu zihnimde ama haberlerim güzel ☺. Öncelikle resmi olarak belirtmek isterim ki kendisi bir erkek! Doktorumuz 1 ay önce de bulgulardan bu ihtimali belirtmişti, şimdi kesinleşti. Hemen sünnet yazışmalarınızı iyi ki okumuşum diye düşündüm.
17. haftamızda boyumuz yaklaşık 17-18 cm olmuş. Kilomuz da yerinde. Uzun uzun bütün organlara baktı doktorum, uzun bir sessizlik ve konsantrasyon hakimdi. Parmaklarını, ellerini, kafa yapısını, omurilik, böbrek, bağırsak hepsini gösterdi. Mideye bakmakta zorlandı, sonra gördü. Özetle bir sıkıntı olmadığını belirtti. 2.li testim temiz çıkmıştı. 4.lü test için ve bir de ilk tahlillerimde karaciğer enzimlerim yüksek olduğundan kan aldı, sonuçları bekliyoruz. 4.lü testin sonucuna göre amniyosentez gerekli mi değil mi bakacağız ama şimdiki bulgulara göre gerek olmadığını düşündüğünü söyledi. Zaten Mayıs ayında 20. Haftama girince detaylı ultrason için Atıl Hoca’ya yönlendirdi; o da önemli bir süreç olacak. Toplamda 4 kilo aldım; biraz daha dikkat edelim dedi. Tabii benim – çok şükür- hiç bulantım ve kusmam olmadığından çoğu hamilenin kilo verdiği noktada ben hep yedim… şaka bir yana artık sağlıklı beslendiğimi düşünüyorum, arada kaçamaklarım oluyor ama genel olarak 3 beyaza veda etmiş durumdayım. Balık konusu hala bir konu, et, yumurta, peynir vb besinleri alıyorum ama balık konusunda “biraz daha çalışalım” dedi. Ama genel tablo iyi olduğundan, doktorum vitamine gerek yok dedi. Bazı şeyler gerçekten şehir efsanesi; çoğu anne veya adayı vitamin kullandığını ve doktorun bana niye vermediğini sorup duruyordu; bende de ister istemez “aa benim neyim eksik, ben de içeceğim” kafası olmuştu. Ama doktorum “ihtiyacın yok” dedi. “Kilon iyi, vitamin daha çok iştahını açar, bu istediğimiz birşey değil” dedi. Sadece bir demir ilacı verdi, içinde Folik asit ve B12 de olan. “Başka da birşey içme, doğal beslenmeye devam” dedi. Bayılıyorum bu kadına; tam hayal ettiğim gibi…
Bu arada “normal doğum için bedenimin bir noksanlığı var mı? veya bu şimdiden görülür mü?” dedim “Benim gördüğüm kadarı ile bir sıkıntı yok, sen bedenine iyi bak; hareketi bırakma; bol sıvı, bol yürüyüş ve yüzmeye devam” dedi. Yürüyüşler konusunda tembelim; çünkü gün içinde işyerinde oradan oraya çok yoruluyorum; akşam gerçekten üzerimden bulldozer geçmiş gibi seriliyorum yere. Sağolsun kayınvalidem kap kap yemek yapmış da, sadece onları ısıtıp, yiyoruz. Ya da anneme gidiyoruz. Azıcık da nefes darlığı başladı ama genelde merdiven çıkınca oluyor. O yüzden daha sakin hareket etmeyi öğreniyorum, genelde fazlasıyla tez canlıyım çünkü.
Geldiğimiz noktada karnım sanırım olması gerekenden daha büyük, hele akşamları 3 katına çıkıyor ama bu duygu hoşuma gidiyor; “aman övünme, şımarma” diyorum hep içimden ama yalanım yok, elimi gezdirirken hayallere dalıyor, gözlerim doluyor, bu mucizeye inanmaya ve içimde atan kalbi hissetmeye çalışıyorum. Tembelliğimden fırsat kalırsa her akşam karnıma saf zeytinyağı sürüyorum; gerçi çatlarsa da çatlasın; hiç meraklı değilim çatlaksız olmaya. Kafadan çatladığm zaten, karnım çatlasa ne olur…
Temmuz ayında hep hayalini kurduğum Kaçkar Dağları’nda Yayla evinde kalacaktık ama çok yüksek rakımlı olduğundan izin çıkmadı. Deniz seviyesinde tatile devam. “7 aya kadar uçak serbest, araç yolculuğuna da izin var, saat başı durup, hareket edersen iyi olur” dedi. Ablamlar ani bir kararla İzmir’e yerleşmeye karar verdi; ay başı maaile onları taşıyacağız; ilk uzun yolculuk olacak, inşallah kolay geçer. Geçen hafta onlar ev bakmak için İzmir’e gittiklerinde 6 yaşındaki yeğenimi haftasonu için ben aldım; muhteşem vakit geçirdik, sinemaya gittik, bahçede Padme Hanım ile oynadık; sonra Pazar günü arkadaşımızın 7 yaşındaki oğlunu aldık, beraber müthiş vakit geçirdiler. Güzel yedi, içti, uyudu. Hepsi benim için ilginç, heyecanlı ve muhteşem bir deneyim oldu. Ablam ve eşinin rahatlığı da işimizi kolaylaştırıyor tabi, özellikle Padme Hanım konusunda süperler.
Geçen haftalardaki fazla abanma durumu daha yavaşladı zihnimde. Artık bebek arabası, süt pompası, yatak, dolap, bez, tulum bakmıyorum. Elbet su yolunu bulacak umudu ile geçiriyorum günleri. Ama heyecanım artıyor, önümde zor bir süreç olduğunu değil, çok değişik, heyecanlı, eğer iyi tarafından bakarsam oldukça mucizevi bir süreç olduğunu düşünüyorum.
Tüm dolunay etkilerine ragmen içimde içime sığmayan kelebekler ordusu var; dans edip, şarkı söylüyorlar. Belki bahar etkisidir; zira güneş enerjisi ile çalıştığım bir gerçek. Etrafım hamile veya yeni bebekli kadınlar ile dolu; genel durum mevzunun çok zor olduğu ve hafif sıkkınlık hali. Gözümü korkutmuyor desem yalan olur ama ben yine de zaten bunu yaşayacaksam, şimdiden zorluğunu değil, kokusunu, gülüşünü hayal etmek istiyorum.
Öyle işte BYBO arkadaşlarım, bu hafta sevgi kelebeği gibiyim; hiç bozulmasa, hayata hep böyle baksam diyorum ama malum ülkenin, malum kahredici gündemi ve benim bunlara kayıtsız kalamamam bu duygumu alalaşı etmeye çok müsait. Umarım güzel günlere uyanacağımız günler gelir ve biz de görebiliriz.
Sevgiler,
Nazlı
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Günaydın, size daha önce de yazmıştım. Aynı haftalarda ilerliyoruz 🙂 Bizim bebeğimiz de erkek :))
Öğrenince bana da bir sakinlik geldi… sanki alacaklarımı nasıl olsa erkek bebek için seçerim gibi düşünmeye başladım. Öncesinde kafam karışıyordu galiba…
Ben bu hafta sağlık ocağına gittim ve ebenin tavsiyesiyle D vitamini kullanmaya başladım. Ayrıca tetanoz aşısını 20. haftada yine sağlık ocağında yaptırabileceğim. Sizin de aklınızda bulunsun.
Sağlıcakla kalın…
çok teşekkürler, ne güzel tesadüf 🙂 bana kadın doğum doktorum demir ilacı verdi, kan testlerim sonucu başka bir ihtiyaç yok dedi. 20. haftada detaylı ultrasona gireceğim. Tetanoz aşısı hakkında hiç okumadım, şart mı dersin?