Efendim,
Ben normal doğum hikayemde sizlere ayrıntılardan çok hissettiklerime yer vereceğim. Zayıf hafızalı bir insan olarak ne hamilelikte kaç kilo aldığımı, ne de kaçıncı haftada doğum yaptığımı hatırlıyorum. Sanırım genel olarak hislerine daha öncelik veren biriyim.
Ben 5 senelik sevgilimle evlendiğimde 3 aylık hamileydim. Öncesinde yaşadığımız tartışmalı nişanlılık süreci esnasında ayrılmaya karar vermiş fakat asla kopamamıştık. O kötü günler esnasında bir gün geldi, ben hamilelikten şüphelendim ve voila! Koşa koşa gittiğimiz doktor kontrolünde 6 haftalık noktacığımızı gördük (yani doktor gösterdi biz kafa salladık). Aklımızda yürümeyen ilişkimiz, bebeğe hiç hazır olmayan hayatımız vs dönüp dururken tıp tıp tıp tıp kalp atışlarını verdi odaya doktor hanım. Ultrason resmini kaptığımız gibi koşa koşa ailelerimize durumu anlattık, herkes aklını başına aldı, düğün hazırlıkları başladı ve mükemmel bir hayatın içine adım attık 🙂
Hamileliğim, guatrımın çıkması haricinde sorunsuz geçti. Her gün minicik bir hap yuttum, geri kalanında yan gelip yattım. Bir sigara firmasıyla çalıştığım için 3. aydan sonra işi bıraktım. Bebek doğduktan sonra da dönmeyi hiç düşünmedim. Doktorumla sürekli olarak normal doğum üzerine konuşuyorduk. Hiç bir engelim olmadığını, bebeğin ufak tefek olması nedeniyle kolay bir doğum yapacağımı söyleyip duruyordu. Elbette korkuyordum. Canım çok tatlıdır. Epidural yaptıracağımı söyledim. Anlaştık. Kendimi çok iyi tanıdığım için eşime, yakın çevreme, en son da doktoruma söz verdirdim. Çok büyük bir problem olmadıktan sonra sezeryan en son seçenek olacaktı. Ben ne dersem diyeyim…
Derken… Kaçıncı haftasıydı gerçekten hatırlamıyorum. Ama artık doğsun diye mızırdandığım günlerdeydim. Ağustos ayıydı, çok sıcaktı ve ben çok kaşınıyordum. Sabah hafif bir ağrıyla uyandım. Bir önceki hafta yanlış alarm yüzünden sabaha karşı hastaneyi boylayıp, herkesi ayağa kaldırıp eve kös kös döndüğüm için daha sakin tepkiler vermeye çalıştım. Annem evde bize refakat ediyordu. Kocama her ihtimale karşı işe gitmemesini söyledim. Sanırım hissediyordum. Hafif bir kahvaltı yaptık. Evde tur atmaya başladım. Doktoru aradım; daha erken ama tetikte olalım dedi. Baktım olacak gibi değil, sancıların şiddeti zıplatmaya başladı, evden çıktık, kuaföre gittik. Fotoğraflarda güzel görünecektim 🙂 Eve döndüğümde artık yerimde duramıyordum. Annemleri evde bırakarak eşimle doktorumuzun muayenehanesine gittik. Bu arada ben gerçekten acıdan ağlayacak duruma gelmiştim. Doktor açılmanın az olduğunu fakat hazırlıklı olmak için hastaneye yatmamızın uygun olacağını söyledi. Yaklaşık olarak akşamüstü 5-6 civarı hastaneye giriş yaptım.
Yakınlarımız geldi. Herkes heyecanlı, hoş sohbetler vs. Ben gülümsemeye çalışsam da yok, canım acıyor. Sancım var. Neden sadece benim sancım var? Geldi mi bana bir sinir… Önce kocamı payladım bir güzel, sonra odadaki herkesi dışarı çıkarttım. Sadece annem ve kocam kaldı başımda onlara da etmediğimi bırakmadım. Sancı geldiğinde var gücümle bağırıyordum. Hastanedeki diğer hastalara çok ayıp oldu ama benim acıyla başa çıkma yöntemim buymuş sanırım. Epidurale çok güveniyordum. Kontrole gelen her hemşirenin yakasına yapışıyordum; epidural, epidural nerede, epidural vurun, epidural ulan! Fakat belli bir açıklığa gelmek lazımmış epidural uygulaması için. Bekle allah bekle. Neyse sonunda ameliyathaneye aldılar beni. Epidural vurulacak. Buz gibi oda. Nasıl sinir bozucu… Neyse eli hafifmiş vuran kişinin pek bir şey hissetmedim. En kötü 20 dakika sonra rahatsın dediler. Yattım, 20 dakika, 30 dakika, 1 saat yok yok yok… Epidural tutmamış efendim. 1000’de 1 olan bir şeymiş bahtıma tüküreyim 🙂 Tekrar yapmıyorlarmış. Yattı mı benim planlar…
Sancı geliyor ben bağırıyorum, sancı geliyor ben ağlıyorum. Bu arada doktorum geldi; su kesesi patlamamış, onu patlattı o esnada yapıştım adamın yakasına “Derhal ameliyata alıyorsun beni, sezeryan olucam ben!” adam şaşırdı, gerek yok Esra bilmem ne diyor assla kafam almıyor. “Hayır” diyorum “Ben bu acıyı çekemem, dayanamam, parasıyla değil mi kesin beni!!“ Kocama dönüyorum “Seni boşarım, sen acı çekmiyorsun tabii kafan rahat sezeryan istiyorum ben!” Deliriyorum, bağırıyorum. Adam en son illallah dedi. Tamam haber veriyorum hazırlasınlar ameliyathaneyi. Oh nasıl rahatladım anlatamam 🙂 Bu arada zaman geçiyor, kocam geliyor diyorum ki “n’oldu bizim iş hani neden başlamıyoruz ameliyata?” Doktor bi yere gitmiş onu bekliyormuşuz, alla alla? Hemşire geliyor durumu soruyorum, “ameliyathane hazırlanıyor” diyor, alla alla? Böyle böyle beni 2 saate yakın oyaladılar. Meğer aralarında anlaşmışlar. Sezeryan olacak bir durum yok, doğuma kadar bekletelim diye… Verdikleri sözü tuttular anlayacağınız!
Ve saat 23’e gelirken ben inanılmaz bir baskıyla kalktım yerimden. Hemen hemşireyi çağırdık, dedim çocuk doğuyor. Tut dedi hemşiranım, sakın ıkınma. Tamam ıkınmayayım ama başını hissediyorum bebeğin. Doğuruyorum koşun diye bağırıyordum en son! Apar topar sedyeye alıp doğumhaneye götürdüler. Masaya yattım (keşke yatağımda doğum yapsaydım bu arada hiç sevmedim o masayı) doktor geldi, ıkındım 1, kocam zar zor giyinip yanıma geldi ıkındım 2, hadi Esra dedi doktor ıkındım 3… Ve şimdiye kadar yaşadığım en büyük rahatlamayla birlikte Derin kızım doğdu… Hemen istedim bebeği, eşimle birlikte tuttuk kucağımızda. O kadar çirkindi ki 🙂 Hemen etrafı seyretmeye başladı fıldır fıldır… Bebeğimi aldılar temizlemek için, eşimi dışarı çıkardılar. Tek dikiş atıldı. Yatağıma döndüm. Bebeğimi emzirdim. Herkesi eve gönderdik. Yatıp uyuduk. Hayatımda uyuduğum en huzurlu uykuydu…
Doğal doğumun bütün nimetlerinden faydalandım. Emzirdim, Çabuk ayaklandım, çabuk iyileştim, ruh halim çok daha sakindi, doğum öncesi kiloma 6 ay gibi bir zamanda döndüm vs vs…
Kolay demiyorum… Çok zor olabiliyor normal doğum fakat herşey geride kaldığında iyi ki dediğim en önemli tecrübelerden biri olarak yanıma kar kaldı.
Yani normal doğurun, doğurtun 🙂
Esra Bihter Aytaş
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Gülerek okudum doğum hikayenizi, Ben de normal doğurdum ve herkese tavsiye ediyorum. Allah ailenize sağlıklı, mutlu ve uzun bir ömür versin. Güle güle büyütün kızınızı.
Çok teşekkürler 🙂
yaa bu çok güzel çok komik çok muzip suratlı, bayıldım annesi 🙂 maşallah size.
😀 Hikayemiz benziyor, çok güldüm (biyandan da yine ter bastı valla) ama kızın çok tatlı, maşallah!