Anasayfa / BYBO / Yapım / Hamilelik Öncesi / Bebek Yapım Günlükleri / Naz Kız’ın Bebek Yapım Günlüğü — 12. Bölüm

Naz Kız’ın Bebek Yapım Günlüğü — 12. Bölüm

Hayat dediğin “AN” dan ibaret… 

“Sanırım hamileyim” dedim…

Arkadaşım şok içinde hemen doktora gidelim dedi. Yok dedim, regl de olacak olabilirim. Biraz gecikti ama zaten bütün takvimler karışmıştı, üstünde durmadım. Giyinip, eve gittim.

Ertesi zamanda herkes çok halsiz gözüktüğümü söyleyip duruyordu. Adetim biraz gecikmişti, doktora gitmeye ikna oldum. Ama aksi gibi doktorum Amerika’da bir kongrede idi. Mailleştik, beni klinikteki başka bir hocaya yönlendirdi. Her muayeneme gelen eşim, bu sefer işleri nedeni ile gelememişti, bayağı içime oturmuştu. 

Muayene odasına girdim, önce doktora regl tarih bilgilerimi verdim, sonra ultrason faslına geçtik. Birşey gözükmüyordu, kese yoktu, muayeneyi kısa kesti, kan aldı, akşam saat 6 da arar, sonucu söylerim dedi. O kadar ruhsuz ve tepkisizdim ki, orada mı değil mi anlamıyordum.

Eve geldim, eşim de geldi, ona da anlattım. Bekledik, saat 6 oldu, doktor aradı. Temkinli bir ses ile “gebelik var” dedi. Daha sevinemeden “ama gelişimi zayıf, takip edeceğiz” dedi. Gülmeye başladım. Telefonu kapadım, eşime anlattım. O da tepki veremedi, masada çalışıyordu, gelip bir sarılmadı bile. Bu kadar hassas ve ince düşünceli kocam hiçbirşey yokmuş gibi devam etti, ben de aynısını yaptım. Telefonu kapadım, bilgisayarımı açıp, çalışmaya başladım. Bu hissel bir şey ise ben onu Zumba dersinde kaybetmiştim. 

Doktorum geldi, takibe başladık. Önce bebiş tutunsun diye bir ilaç aldım, hiçbir gelişme olmayınca düşmesi için bir ilaç aldım. Takvimsel olarak 7 haftalık idim ama fetus 3 haftalıkta kalmıştı. Bu arada işyerinde en yoğun dönemimdi, evde dinlen dediği gün saatlerce güneş altında, başkalarının bebelerini mezun ediyorduk. Yönetime durumumu söylememiştim ama arkadaşlarım biliyordu. Ilk kanamam o gün geldiği için moralim çok bozuktu, hepsi etrafımda pervane oldu, benim adıma bütün işleri yürütmek için canla başla çalıştılar, sağolsunlar ama ben de bir kenarda durup, beklemedim. Hafif kanama da gelince, daha bir hırsla çalıştım, üzülecek yer değildi, gözyaşı dökemez, bir çığlık atamazdım.

Ilerleyen günlerde bebeğin tutunamayacağı kesinleşti, Doktorum düşüğün kendiliğinden olmasını çok istiyordu. Sonraki gebeliğim için çok faydalı olacağını söylüyordu. Bu arada benimle aynı gün kuzenimin eşi de hamile kalmıştı, maşallah onun sağlığı yerinde idi ama ailenin düşüncesiz fertleri kimin yanında nasıl davranacaklarını bilemediğinden, ben düşükle boğuşurken, onun karnını seviyorlardı. Kendimi herkesten soyutlamam için çokca nedenim vardı. 

Bu arada 6 aylık olan kızımız Padme herşeyin farkında idi. Ben hamile olduğumu bilmeden önce bana olan aşırı bağımlılığını anlamaya çalışıyorduk. Eşim veterinere sormuş, o da “yenge hamile mi” diye sormuş, eşim de gülerek (niye güldüğü muamma ☺) “yok canım” demiş. Köpeğimiz bizden önce biliyormuş ☺. Düşük döneminde de çokca ağrı çektiğim için dibimden hiç ayrılmadı. Bir gün işyerinde ağrım katlanılmaz olunca, eşim gelip beni aldı. Hemen doktoru aradık, sakin sesi ile dayanıp, dayanamayacağımı, kürtaj yapmak istemediğini söyledi. Kabul ettim, inat ettim zaten dayanacaktım. Toplamda 3 hafta sancı çektim; normal doğuma hazırdım ☺. 3. Hafta başı doktor muayenesinde fetus hala duruyordu, Cuma gününe kadar düşmez ise operasyon olacaktı. Eve geldik, koltuğa kıvrılmış yatıyordum. Bir anda birşey oldu, bunu tanımlayamam, bir his diyelim, banyoya gittim ve the end…

Inançlı bir insan değilim pek ama bu kadınlık nasıl birşeydi? 

Zumba dersinde bebişimin gittiğini hissetmiş, resmi gidiş yapacağı bugünü de, koltukta iken taaa içimden hissetmiştim. Padme Hanım çok üzgündü, banyo kapısında mızıldanıyordu,ben toparlanıp, koltuğa döndüğümde Padme dibimden hiç ayrılmadı ve sürekli mızıldandı, ağladı durdu. Ben ise kendimi güçlü hissettim, tek hissettiğim buydu. Doktoru aradım, anlattım. Anlattıklarımdan düştüğünü anladı.

Meğer Kapadokya’ya 2 kişi gidip, 3 kişi dönmüşüz ama bebişimiz henüz annesi hazır olmadığı için belki gelmemeyi tercih etmiş. Bugünden itibaren “hayırlısı” literatürüme girmişti. Herşeyin hayırlısıydı. Annem, babam, ablam o kadar üzülmüştü ki, bir daha emin olmadığım hiçbirşeyi paylaşmayacaktım.

Bu tecrübe de hayatımızın bir yerine yerleşmişti. En azından hamile kalabildiğimi görmek doktorumu umutlandırmıştı. Bir 6 ay daha normal yolla denemelere devam dedi. Eşim ise tüm olanlar karşısında normaldi, yani görüntüsü normaldi. Içinde fırtınalar koptuğunu biliyordum ama bana ve herkese fazlaca normal davranıyordu. 

Bu arada Padme’nin eğitimine ara vermiştik, ama asıl önemli konuya geçmeliydik artık; Çocuklarla İletişim! Belli ki düşükten sonra hemen hamile kalacağıma çok inanmıştık.

Bu en önemli husus beni biraz germişti, çünkü deneğimiz canımın içi yeğenimdi. Padme’nin bebekliğinden beri ona hep şüpheyle bakan yeğenim, yine eşimin çabaları ile korkularını yendi. Zamanla, sabırla, ona sürekli bir köpeğin nasıl hissettiği anlatarak, yavaş yavaş birbirlerine alıştırdı. Padme bebekken sürekli kuyruğunu çeken eşimin, bunu neden yaptığını da anlamış oldum; yeğenimin ilk hareketi Padme’nin kuyruğunu çekmek olmuştu çünkü ☺. Böylece buna alışık Padme, hiç kızmamıştı. Eğtimler şahane geçiyordu. Ablam ve eşi de bu durumu çok destekledi.

Evdeki alışma turları kısa sürdü, çünkü aslan yeğenim ve aslan Padme birbirini çok sevmiş, hemen alışmışlardı.

Ikinci tur sokakta birlikte koordineli yürümekti. Padme komutları çoktan öğrenmişti, önemli olan yeğenimin komutlarını alması idi. Ilk gün tedirgin teyze olarak kendimi stresten yedim bitirdim. Eşimin sakinliği ve kendinden emin hali, onun adına da panik olmama neden oluyordu. “ya onu çekerse” “ya araba gelirse” ya köpek görüp, yeğenimi sürüklerse” gibi olmayan şeyleri, olmuş gibi hissedip, herkese de hissettiriyordum. Akıllı kızım Padme benden kötü enerji almasın diye de uzak duruyordum. Ah ben bu “beni” nerelere saklasam???
Ve eşim yine haklı çıktı, sonuç harikaydı. Araba gelirken yeğenimi kaldırıma çeken bir köpeğimiz vardı. Yeğenim durunca duruyor, otur deyince oturuyor, onun hızına ayak uyduruyor, bir gözüyle de sürekli bizi takip ediyordu. “Hey kurban olduğum allah” lafı da o gün girdi literatürüme ☺. Hayatımın 3 aşkı işte buydu, buna şükretmediğim günlere kızıp, artık “Toparlan Nazlı Hanım” a geçiş yapmalıydım ve bunu yaptığım an herşey değişecekti. Bunu yapabilecek güçte bir kadındım ve artık bunu hatırlamanın ve hatta hatırlatmanın vakti gelmişti… 

Haftaya görüşmek üzere…

Sevgiler, 

Nazlı

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

4 Yorum

  1. Nazlı merhaba, yazılarını okurken hep kendimi buluyordum ama bu kadar aynı olacağını tahmin etmezdim. 5 haftalık gebe olduğumu daha geçen hafta sonu öğrendim, ve bugun dusuk başladı 🙁 salı 209 olan hcg değerim 2 gun sonra yani bugun186 ya düştü 🙁
    Sana sormak istediğim şey, sana dusuk tamamlansin diye kürtaj yapıldı mi? Doktorum 2 gün bekleyelim normal yolla tamamen atarsan kürtaja gerek kalmaz dedi. bu arada sadece kahverengi lekelenmem var.Çok zormuş gerçekten yıpratıcı bir süreç. Yazının devamında olumlu gelişmeler olmasını ümit ediyorum.

    • Duygu… çok geçmiş olsun:( Umarım tez zamanda, en az hasarla atlatırsın…
      Bende de önce lekelenme oldu, sonra hafif kanama, 3 hafta sürdü, sonra da adet kanamasından biraz yoğun bir kanama. doktorum düştüğünü varsaydığında bile beni muayneye çağırmadı. o kadar küçükmüş ki, düştüğünü anlamış. hatta ben biraz takıntılı olduğum için kürtaj olmayacak mı, temizlemeyecek misiniz, ya parça kaldıysa gibi takılıp kalmıştım ama bir sonraki muaynemde herşey yolundaydı. ama bu kişiden kişiye değişiyordur. mesela kuzenim de ilk bebeğini düşürmüş, hamile olduğunu bile bilmiyordu, doktor ona kürtaj yaptı. sonra da hemen hamile kaldı 🙂 bunun en iyi cevabı doktorunda olacaktır.
      umarım sonrasında bebişini sağlıkla kucağına alırsın zor bir süreç ama ben biraz farklı yaşadım sanırım, sanki hiç olmamış gibi…

    • Nazlı teşekkürler… Bugün küretaj yapıldı… Umarım bundan sonrasında hayırlı ve güzel şeyler olur…

    • Ahh Duygu… geçmiş olsun desem, hayırlısı desem, ne desem anlamsız… Umarım kolaylıkla atlatırsın… Kocaman sarılırım…

Leave a Reply