Arzu’nun Hamilelik Günlüğü- 23. Hafta

Arzu’nun Hamilelik Günlüğü’nün 5. Haftası burada

Arzu’nun Hamilelik Günlüğü’nün 22. Haftası burada


Merhaba!

Bu hafta detaylı ultrasonumuz vardı doktorda. Bayağı
uzunca gördük bebeğimizi ve içindeki tüm sistemlerini. Kalbini, böbreklerini,
omurgasını, kolunu, bacağını… her şey yolunda!

Doktor, uzun uzun sessizliklerle inceliyor ultrasonda. Ben gördüğüm şeyin ne olduğunu çoğu zaman anlamıyorum bile… Bir takım
hareketler, bazen renkli…neye bakıyorum hiçbir fikrim yok. Bu uzun sessizliklere sinir oluyorum. Ne oldu, bir şey
mi gördü, ona mı bakıyor, niye bir şey demiyor? Tıkır tıkır ölçü alıp duruyor… Bebeğimiz de biraz sonra sıkıldı, iki büklüm oldu,
başını çevirdi:

– ya, şöyle şu adama bakıp durmasın… J

Doktorum, bu haftadan sonra demir takviyesi almamı
önerdi. İçime baygıntı geldi bir şeyler içmekten… Multivitamin ve balıkyağı içiyorum zaten bir de demir çıktı başıma! İçinde paraben vs. olmayan demir de bulmak zormuş, neyse bir tane buldum, gün aşırı içmeye başladım. 3 hafta sonra şeker kontrolü var ve o sonuçlarla 4
hafta sonra tekrar doktorumuza gideceğiz.

Hamile dünyamda hayat rutine oturdu, sanki sonsuza
kadar burada kalacakmışım gibi geliyor. Çok dalgınım, sakarım, her yere takılıyorum, elimde bir şey tutamıyorum,
dün sabah elimi yaktım. Akşamları örgü örüyorum. Örgü örmek çok meditatif.
Sadece aynı hareketi yaparak zihnimi sakinleştiriyorum. Yerde oturuyorum ve bu
arada Kegel egzersizlerimi de aradan çıkarıyorum. Bebeğim de ben sakinleşince, başlıyor tıkır tıkır,
tıkır tıkır gezinmeye… Sanki merdiven çıkıp iniyor, bir o yana, bir bu yana… Bazen de sanki ayağa kalkıp BAM! diye oturuyor havuza dalar gibi popo üstü!
Kocam da dışarıdan hissetmeye başladı, çok mesut J

Hamileliğin en iyi taraflarından biri de beni
güzelleştirmesi oldu. Yani, tamam kilo aldım, hareketlerim yavaşladı, midemden
tuhaf sesler geliyor ama cildim, tırnaklarım, saçlarım hiç bu kadar güzel
olmamıştı. Hamile kalmaya karar verdiğimde, kimyasalları hayatımdan çıkarmıştım ve ilk 3 ay şampuan bile kullanmadım. Sadece sabun. Şimdi, organik bir şampuna geçtim ve bir yağ
kullanıyorum cildim için. Çatlak olmadı karnımda, sadece kaşınıyorum hatır
hatır… Bütün o pahalı kozmetikler olmadan, bu kadar
güzelleşmek süpermiş! Maniküre bile gitmiyorum enfeksiyon falan kaparım diye… Annem ¨saçlarını kestirme¨ dedi, iyi değilmiş hamilelikte… Saçlarım da belime
geldi, dansöz gibi oldum!

Biraz fazla duygusalım, birşeyler okuyunca falan
ağlıyorum. Üçüzlerin doğum hikayesinde içim çıktı ağlarken…

Kocamla da şöyle bir diyalog geçti dün aramızda:

– Hayatım, bugun ablamla yeğenim gelecek öğleden sonra
bize, otururuz, bebeğin kıyafetlerine bakarız, annemi çekiştiririz, kısır da
yapıcam…

– Aaa iyiymiş! Kızlar gelecekse, yalnız olmazsın, ben
de basket maçına gideyim.

– Ne maçı?

– Basket maçı, hayatım. Bir şeyler içer gelirim, yemeğe
yetişirim.

– Yaaa yalnız bırakma beni!

– E ablanlar gelecekmiş, yalnız kalmayacaksın diye
söyledim.

– Elimi yaktım demin ben.

– Biliyorum bi’ tanem, üfledim ya?

– Sen benimle olmaktan sıkıldın mı? Eskiden herseyi
birlikte yapardık…

– Canım, anladım da…

– N’apayım, gece 10’da uykum geliyor, çok sıkıcı birisi
oldum ben. Bliyorum sıkıldın benden.

– Yaaa olur mu öyle şey? ne güzel hamilesin, bebeğimizi
büyütüyorsun…

– Yaaa gitme, gidersen eğer bi daha konuşmam…

– Haydaaaaaa! Güzelim, sen maç izlemeyi bile sevmezsin. Nerden çıkıyor bunlar? Tamam, istemiyorsan gitmem. Kalırım yanında, kızlarla gün
yaptır bana!

– Sen beni artık sevmiyorsun, şişmanım diye mi?

– Yaaa ağlama n’olur bak, tamam gitmiyorum bi yere!

Bu yaştan sonra düştüğüm hallere bak!

Gelecek hafta görüşmek üzere!

Arzu