Anasayfa / BYBO / Yapım / Doğum Hikayeleri / Muhterem’in 2. Normal Doğum Hikayesi

Muhterem’in 2. Normal Doğum Hikayesi

Herkese Merhaba,

Dün büyük oğlumun doğumunu anlatmıştım. Bugün küçük oğlumun doğumu anlatmak istiyorum:

İkinci gebeliğim de aynı ilk gebeliğim gibi rahat geçip gidiyordu, yine bir oğlum olacağını duyduğumda hiç şaşırmadım.  İlk günden beri oğlan olacağını hissediyordum . Bu hamileliğim alışveriş yaparak geçmedi ama… Ağabeyimizden ne varsa kaldırmıştık ve hepsi yeter de artardı. 

Bu sefer Mardin’de değil Gaziantep’de ikamet ediyordum. Eşim son ana kadar yanımda idi.
32. haftaya kadar çalıştım,  daha fazla çalışabilirdim ama yönetimle ilgili bir takım sıkıntılardan dolayı 8 hafta tatil yaptım. Benim sıpalar sanırım anne karnını çok sevdikleri için 40 haftayı deviriyorlar, bu oğlumu da 40 +2’de 11:05’de yine bir cuma günü doğurdum. 

Gelelim güzel güne… 40. haftamda kontrole haftada iki kez gidiyordum. 4 Temmuz’da doktor ¨Hemen yatışını yapalım, açıklığın var ama sancı hissetmiyorsun ortalıkta böyle dolaşma¨ dedi. Ben de sabaha kadar süre istedim. Eve gittim, herkes gözümün içine bakıyor bir hareket var mı diye ama ben gayet iyiyim. Akşam 1.5 saat parkta eşimle yürüdüm, arada karnım sertleşiyor hafif belim ağrıyor ama sancı yok!! Sabaha kadar uyuyamadım, baktım vaktin geçeceği yok güzel bir duş aldım, saçlarımı kuruttum, hafif makyaj yaptım. (Tabii bu makyajdan eser kalmadı doğuma kadar). Eşimi uyandırdım ve beraber hastaneye gittik. Yanımda eşimden başkasını istemedim.  Annem ve kayınvalidem çok istedi ama onların gözünün yaşı beni negatif etkileyecekti adım gibi emindim! 

Hastaneye gittiğimizde sabah 6:30’du işlemler yapıldı. Yine o gıcık NST cihazına bağlandım, ara ara sancı görülüyor ama bende sancı yok. Açıklık 3 cm. Ebe ¨Kolay olacak bu şiddette sancılarda bağırmıyorsan…¨ diye bir laf etti, ben duymuyorum bile. Biliyorum şimdi suni sancıyı başlatacak ben de basacağım bağırtıyı! Tam saat 7:00’de suni sancı verilmeye başlandı yavaş yavaş. Doktor, vizitte, saat 8:00. Ben hala gık demiyorum ama artık ağrılar geldi, hissediyorum. 

Açıklık hala 3 cm. Doktor, akşama doğurursun dedi ebe yok öğleni bulmaz dedi (ebe haklı çıktı). Saat 9:00’da artık sancıdan kıvranıyorum ama açıklığım ilerlemiyor. Ebe tek bir hareketle suyumu patlatıyor. (Dananın kuyruğu bundan sonra). Bacaklarımdan aşağı ılık ılık akıp gidiyor 40 haftadır taşıdığım okyanusum… Sancı geldikçe aralıklı olarak, ardarda nefes alıyorum. Eşim hep yanımda, belime masaj yapıyor, elimi tutuyor. Gözlerime bakamıyor, biliyorum o da ilk defa beni öyle gördüğü için şaşkın… 

Bu saat hiç ilerlemez mi? (10:00). Ben kıvranıyorum, çok şükür NST çıkarılıyor, artık ayağa kalkabilirim. Ayakta sancılarla daha çok başa çıkabiliyorsunuz. Sancı geldikçe yataktan tutuyorum, bir taraftan da eşimin tişörtünü çekiştiriyorum… Bir ara eşim ¨Bu sancıları çektikten sonra bir daha çocuk doğurmak istiyor musun?¨ diye soruyor. ¨Eee ee e evet¨ diyorum şiddetli bir sancı belimden bacaklarıma kadar iniyor ve inliyorum! Açıklığım ilerliyor ama rahim tabakası incelmiyor bunun için bir iğne yapılıyor ve artık sancılar daha şiddetli… 
Ebe geliyor yatağa geçiyorum sıra lavmanda, artık dayanamadığımı ve ne zaman biteceğini soruyorum. Yarım saat sonra her şey bitmiş olacak diyor (saat 10:30). ¨Hayır yarım saat çok ben dayanamam¨ diye bağırıyorum ama ebe çoktan çıkmış oluyor . Evde kalmaya dayanamayan annem ve kayınvalide odaya geliyor. Tahmin ettiğim gibi bizim kadınların gözler sulu sulu.. ¨Ağlayacaksanız dışarı çıkın!¨ diye bağırıyorum. (Ne güzel bir şey sancı çekmek, bağırıp çağırıyorsunuz kimse size gık demiyor). Çok geçmeden ebe tekrar geliyor ve son kontrol dayan az kaldı diyor ve hemen tekerlekli sandalye istiyor. Sakın ıkınma bebek geliyor, seni doğumhaneye alıcam diyor ama ıkınmamak mümkün değil. Beni sandalyeye koyduklarında ¨Lütfen, tuvalete gitmem lazım altıma yapıyorum!¨ diye bağırıyorum. (Halbuki bizim oğlan geliyor benim haberim yok!). 

Masaya çıkıyorum, doktor da gelmiş ve bana ¨Az kaldı tahminimden hızlı gittin aferin sana!¨ diyerek sakinleştiriyor. Tek ve uzun bir ıkınmadan sonra kafası çıkıyor… Bende bir hafifleme, boşalma ve rahatlık hissi…
Epizyom yok, yırtığım yok ve dahası sancılardan eser yok! 5 temmuz 2013 saat 11:05 3.5 kilo ve 50 cm olarak YİĞİT oğlum dünyaya gözlerini açıyor. Eğer doktoru dinlemeyip evde sancı bekleseydim ne değişirdi bilmiyorum ama NST cihazına bağlıyken sancı çekmek zor, ayakta daha rahat geçiriyorsunuz o dakikaları… 

Suni sancı olmadan da olur mu? Tabii olur ama ben 2 doğumumda da bunu başaramadım inşallah 3.’ye kısmet olur…  Çok bağırıp çağırdığımı yazdım ama yine de gözünüz korkmasın, her şey bittiğinde o acılar unutuluyor. En güzel övgüyü doktorumdan aldım ¨Uzun zamandır benim müdahaleme gerek kalmadan, ıkın demeden tek seferde nefesini sonuna kadar tutup çocuğunu iten anne oldun, tebrik ederim seni aferin Muhterem!¨ dedi. Sanki bütün cihanı ben doğurmuşum gibi gururlandım valla… Tabii tecrübeli babamız benim tostu hazırlamış, ben yine 2 tostu mideye indirdim. Öğlen yemeği olarak karpuz ve mantımı da yiyip oğullarımı yanıma alıp evime tam saat 4:00’de girdim. Şimdi oğlum 3 aylık ve şu an babasına gülücükler dağıtıp acayip sesler çıkarıyor…

Herkese benimkiler gibi muhteşem doğumlar dilerim. Umarım hayalinizdeki doğumu gerçekleştirirsiniz!

Sevgiler,

Muhterem

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

3 Yorum

  1. maşallah sağlıkla büyüt evlatlarını…

  2. Çok güzelmiş iki hikayeniz de, ben de suni sancıyla doğurdum. Maşallah çocuklarınıza, sevgiyle, huzurla büyütün =)

Leave a Reply