Anasayfa / BYBO / Ege’nin Evlat Edinme Hikayesi — 1. Bölüm

Ege’nin Evlat Edinme Hikayesi — 1. Bölüm

Merhaba Sevgili BYBO,

Birçok hikayeye benzer benim hikayem de… Sevgilimle 14 yıldır birlikteyiz, 8 yıllık da evliyiz. Otuzlu yaşların başında işi DNA’ lar olan bir çiftiz. Deniz kokusunu içimize çeke çeke yaşıyoruz; İzmir’ de. Ha bir de unutmadan 7 yıldır pofuduk bir golden’ın Balkız’ın ailesiyiz. Uzun bir yolculuk bizimkisi… Nerden başlanır ki… En iyisi sizleri sıkmadan en başından başlamak. 

Kimi kadınlar annelik güdüleri ile doğarlar sanırım ben de onlardan biriyim. Bu güdünün kuvvetini Balkız’la yaşayınca daha fazla anladım. Onun annesiyim uzunca bir süredir. Sitedeki kedilerin, köpeklerin… İçten içten bir bebeğimizin olması fikri beni yokluyordu arada bir ama o zamanlar hayatta şu an için gülüp geçeceğimiz ama o yıllarda çok mühim olan dertlerimiz vardı ve bebek fikri ertelenip duruyordu. Sevgilim de hazır değildi, çok garanticiydi çünkü her şey mükemmel olmalıydı. 

Yıllar sonra ikimizin de en büyük keşkeleri oldu bu ertelemeler. Evrimsel açıdan bütün canlıların devamlılığıdır üremek aslında; ama biz bununla çıkmadık yola. Hayatta çok şey yaşamış, eşimle çok şey paylaşmıştık. Birlikteliğimizin 10. yılıydı; artık minik bir elin elimizden tutma zamanı gelmişti, hazırdık ikimiz de.

Bir anda kendimizi doktorun karşısında buluverdik. Klasik kontroller, hormon tahlilleri ile çıktık yola. Ama nasıl bir heyecan… Sanki hemen ertesi ay hamile olduğumu duyuverecektim. Bu inançla başladı her şey. Doktorumuz da bizdeki bu heyecanı görünce bir de baktı ben işin içindeyim, sürekli her şey kontrolum altında olsun istiyorum; yumurta çatlatma tedavisi uygulayalım dedi. 

Ben yine araştırmalara başladım makaleler tarandı, ilacın yan etkileri var mı yok mu araştırıldı ve tamamdır denildi. Adetin üçüncü günü ilaca başladık iki günde bir yumurta takibi. 3 tane yumurtam oluşmuştu. En son takipten sonra doktorumuz iki gün sonra iğne ile gelin sanırım iğneyi vurma vaktimiz gelecek dedi. İğne eczaneden bir buz aküsü ile verilir soğuk taşınması gerekir ya bunun için bile yine tüm profosyonelliğimi kullanıp iş nedeniyle kullandığımız soğuk zincir kutuları hazırlandı aküler donduruldu doktorun yanına Nasa’ya gider gibi gidildi. Muayene girdik doktor ¨Sen iyi misin, hiç ağrı falan hissetmiyor musun diye sordu?¨ Ben gayet normal iyiyim dedim ağrı eşiğimin yüksek olması bu defa sanırım başıma iş açacaktı. ¨Hiperstimile¨ olmuşsun dedi, bu halde yumurtaların hepsini çatlatamam iğnenin dozunu düşürmem lazım. Ben nasıl bu konuyu nasıl atladım hani her şey iyiydi afallamaları arasında kalakaldım. Bütün heyecanımız yarıda kaldı. Düşük bir olasılık ama olabilir ile 14 gün bekledik. Hamile olmadığımı şiddetli bir regl ağrısı ile anladık. Üstüne birde yumurtalardan biri atılamamış ve kistleşmişti. Onun için iki ay doğum kontrol hapı ile tedavi olacaktım. İşte o zaman bu yolun bizim için hiç de kolay olmayacağını anladık. Keşke her şey sadece bununla kalsaydı. Nerden bilebilirdik ki bu daha başlangıçmış…

Kistleşen yumurtadan kurtulduktan sonra doktorumuz ¨Bir yumurta takibi daha uygulayalım bundan da sonuç alamazsak rahim filmi çekeriz¨ dedi. Bir ilaç kürü daha! Yine üç yumurta. Bu sefer çatlattıktan sonra spermler aşılama gibi bir kanül yardımıyla transfer edildi. Yine bir bekleme süreci… Evlilik yıldönümümüz. Hayaller kuruyoruz, bu yıl acaba dört kişi kutlar mıyız? Olursa çok güzel bir sürpriz olur, sürekli hatırlanacak bir anı olarak kalır v.b . Daha böyle bir aşamadan geçeceğimizden haberimiz olmadan aylar öncesinden yaptığımız bir tatil rezervasyonumuz var o yaklaşıyor ya mutlu mutlu iptal edeceğiz ya da tatili somurta somurta geçireceğiz. Doktorum, ¨Artık kandan baktırabilirsin, zaten gebelik varsa kan değerlerinden anlayabiliriz¨ dedi. Ben heyecanla arkadaşımla birlikte dizlerim titreye titreye özel bir laboratuvara kan vermek üzere gittim. 1 saat sonra gelip sonucu alabilirsiniz dediler. O bir saat geçmek bilmedi, ömrümün en uzun bir saatlerinden birini yaşıyordum. Gidip sonucu aldık. Negatifti. Ben ağlamaklı bir şekilde sevgilime haber verdim. 

Tatile gidebiliyoruz ama 4 kişi olamıyoruz. 

Haftaya görüşmek üzere,

Sevgiler, 

Ege

Diğer Paylaşım

Kandırıkçılık İnancı – Süheyla Pınar Alper

‘Impostor syndrome‘ kavramı dilimize ‘kimlik hırsızlığı’ sendromu olarak çevrilmiş. Kimlik hırsızlığı gerçekten bir hırsızlık eylemi düşündürüyor, …

17 Yorum

  1. Ege hayirli olsun gunlugun.. baslik beni cok etkiledi sonu mutlukuk dolu biliyorum

  2. teşekkür ederim Zeynepcim

  3. nolur bölümleri daha uzun tutun, sabırsızlıkla bekliyorum.

  4. hoşgeldin Ege… sabırsızlıkla okuyacağım günlüğünü. tedavi ile hamile kaldım. hayalimde hep evlatlık vardı ve hala var; eşimi ikna ettim. biyalojik çocuklarımız olsa bile evlatlık alacağız inşallah. umarım rehberim olursun… Sevgiler

  5. Merakla bekliyorum. Anneliğin en kolay yanı bana kalırsa hamilelik ve doğum. Asıl mesele bir bebeği yüreğinde büyütebilmek… Sevgiyle kalın..

  6. Tebrik ve takdir ediyor, yavrusunun gözlerinden annesinin ise ellerinden öpüyorum, babaya da derint saygılarımla.

  7. Heyecanla hikayenizin devamını bekliyorum. Sevgiler!

  8. Ben de heyecanlandım..merakla bekliyorum hikayenizin devamını..sevgiler 🙂

  9. Yıllardır çocuk isteyen, türlü tüp tedavileri deneyen ve başarısız olduğu halde hala evlat edinmeye karşı olan bir arkadaşım var ve bu yazı dizinizi türkçeden diline çevirip ona okutacağım, yani ben de heyecanla bekliyorum..

  10. Harika bir konu olmuş, çok sevindim böyle bir başlığı görünce. Bir solukta okudum. Devamını merakla bekliyorum!

  11. Tebrik ediyorum sizi:)Sizin gibi annelere ihtiyaç var bu ülkede, sevgilerimle:)

  12. İlginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle 🙂

  13. Yasadiklarinizi okuyunca kendi yasadiklarimin hepsi gozumun onune geldi:(tup bebek yontemiyle 2.denememizde hamile kaldim 5.gunde sadece tek bir embriyo kalmisti su an o kucagimda umidinizi kaybetmeyin pozitif dusunun umarim en kısa zamanda anne olursunuz her konuda yardimci olurum bende sizin gibi saglikciyim dualarim sizinle fethiye den sevgiler:)

Leave a Reply