Herkese Merhaba,
Geçen hafta hikayemin ilk bölümünü okudunuz. Bu hafta kaldığım yerden devam ediyorum…
Tatilden sonra rahim filmi aşamasına geçilmişti. Rahim filmi için özel bir hastane ile görüştük. Doktorumuz da geldi. Beni hazırladılar, küçük bir anestezi ile işlem tamamlandı. Zavallı sevgilim beni öyle ameliyat önlükleri içinde yarı baygın görünce küt bayıldı. Ben bir odada dinleniyorum o da yan odada dinleniyor ☺.
Rahim filmine göre herhangi bir sorun yoktu. Her şey yolundaydı. Bundan sonra yolumuza bir infertilite uzmanı ile devam etmemiz gerektiğine karar verdik. Elimizde yapılan tetkikler ile (o zamanlar birkaç sayfaydı sonra kocaman bir dosya oldu) uzun araştırmalar sonucunda karar verdiğim infertilite uzmanının yolunu tuttuk. Yapılan muayene ve tetkikler sonunda infertilite uzmanı doktorumuz da bir problem bulamadı. İki yumurta takip ve çatlatma tedavisi de onunla geçirdik. Sonuç yine negatif ☹. Aşılama aşamasına geçmemiz gerektiğini söyledi. Biz yavaş yavaş dağılıyoruz bu arada… kaygılar tırmanıyor. Hem çok kaygılıyız hem çok umutluyuz. Sevgilim hep ikiz bebeklerimiz olsun istiyor, bak belki bu bizim şansımız diyor bir yandan, hem kendini hem beni avutuyor.
Yapılan tedavi sonrası (çok ayrıntılı değinmiyorum hepimiz infertilite tedavisinde benzer yollardan geçtik) 8 yumurta ve 1 hipersitimilasyonumuz oldu. ☹ Hiçbir mantığı, bilimsel bir kanıtı (bence her şeyin bilimsel bir açıklaması olmalıydı bir dayanağı olmalıydı çünkü) olmamasına rağmen 14 gün boyunca hiç kıpırdamadan yattım. Bazen insan sadece inanmak istediği şeye inanır ve saçma gelen mantık dayanağı olmayan şeyleri yapar ya? İşte öyle bir durumdaydım. İnançlı saçmalıklarım daha yeni başlıyormuş halbuki…. Sonuç mu? Yine koca bir hayal kırıklığı. Doktorumuz ortaya attığım tezler, sınav sorusu niteliğindeki sorularım ve yorumlarım sonucunda nedeni psikolojik olabilir acaba bir destek mi alsak diye bir öneride bulundu. Birde aklımdaki soru işareti sayısını azaltmak için bir endokrinolog ile de görüşebilirsiniz dedi. Hem bu süreç içerisinde bir süre tedaviye ara vermemiz iyi olacak dedi ve bizi kendi halimize bıraktı.
Madem kafa dağıtacaktık, üzüntülerimizden sıyrılacaktık o zaman boyaların ve ahşapların içine dalabilirdik. Düşlerimiz gibi rengarenk olabilirdik. Sevgilimle birlikte salonu bir atölyeye çevirip sabah-akşam boyuyoruz. Sayemizde bütün dostların, annelerin, teyzelerin ahşap tepsileri ve ekmek kutuları oldu.
Boyalara bulanmışken bir de fark ettik ki reglim gecikmiş. Acaba mı? Olabilir mi? Mi mi mi ler ile haftasonunu geçiriyorduk ki Pazar gecesi inanılmaz bir kanama ve ağrı ile tanıştım. Pazartesi hemen doktorun yolunu tuttuk. Bu kadar ağrı ilaçların yan etkisi miydi yoksa? Doktor muayeneden çıktı ¨Bir kayıp yaşamışsın kanama o yüzden¨ dedi. Sevgilim ve ben kıpkırmızı kesildik. Beynimde çığlıklar bir türlü susmuyor, anlam veremiyoruz. Bu bir kabus ve uyanacağım diye bekliyorum. Ama değil. Doktorum genetik tarama yapıp yapmadığımı soruyor. İşin içindeyim ya her şeyi biliyorum ya? Yaptım. Benim zaten uzmanlık konumdu trombofili panelleri. Bir sorun yoktu diyorum. Öyle olunca doktor da çok üzerinde durmuyor, ¨Olabilir bazen hiç nedensiz böyle kayıplar yaşayabiliriz, siz dinlenmeye devam edin güzel bir yaz tatili yapın eylülde aşılama ile görüşelim¨ diyor. Kabul etmekten başka çare yok, mantıklı olan yolu seçiyoruz ve Eylül’ü bekliyoruz.
Sevgiler,
Ege
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
heyecanla yazınızı okuyorum , hoş geldiniz aramıza:)
hoşbulduk 🙂
Cok guzel ve ilgiyle takip edilecek bir yazi dizisi, sonunda mutluluk oldugunu bilmek ayri guzel, devam eden surecteki saglik sorunlarinizi bilmiyorum tabi ki ama kontrol altinda olmasi icin direk asilamayla ve yan etkileri ile zor yoldan baslamissiniz bu yola, daha zorlu bir surec takip edicek belli ki ama ulasilan sonuc herseye deger, saglikla buyutun yavrunuzu