Anasayfa / Gündem / Oğlan Anası Olmak…

Oğlan Anası Olmak…

Günlerdir kafamı toplayayım, bir şeyler yazayım istiyorum olmuyor. Sonunda grupta açılan bir postta toparlar gibi oldum aklımdakileri, fazla da düzenlemeden ve uzatmadan olduğu gibi paylaşacağım.

 

Kendimi salsam daha sayfalarca yazabilirim…

Benim bir oğlum var ve onun için çok endişeleniyorum. Bu memlekette taciz edilmek için illa kadın olmak gerekmiyor. Hayvan, çocuk, bebek, eşcinsel, damacana, parktaki bank, vs. olmak da taciz edilme sebebi. Asıl mesele taciz edenlerin hep ataerkil düzenin bağrından çıkma ya da oradan çıkan kadınların büyüttüğü, Eren’in yazısında tarif ettiği “errrrrrkekler” olması aslında. Çarpık zihniyette yetiştirilmiş, insan olamamış, erki penislerinde bulan errrrkekler ve onların kendilerine hak gördüğü kendilerinden daha zayıf olanlar. O yüzden de çoğunlukla kadınlar ve çocuklar. Ama aslında zayıf gördükleri ya da kendi zayıflıklarını hatırlamalarına sebep olan herkes, her canlı…

Bu bir güç meselesi.

Kendim için de korkuyorum, oğlum için de. Ama oğlumun asla ve asla bir canavara dönüşmeyeceğini şimdiden biliyorum. Çünkü kendisi paşam olmadı; ben onun sultanı olmadım. Eşim evimizin reisi, ben onun prensesi değilim. Saçımı süpürge etmedim ne eşime ne oğluma, etmiyorum. Evimizde ataerkil düzenden nasiplenmiyor oğlum, çarpık ve illüzyonlardan oluşan güç dengeleriyle karşılaşmıyor. Büyüdüğünde de gücü eline aldığını sanan ve zayıflar üzerinde kullanmaktan zevk alan zevatlara yaranmak istememesi için elimden geleni yapacağım.

Sevgi nedir, aşk nedir, sevişmek nedir öğrensin ve sevdiğiyle mutlu olsun istiyorum. Umuyorum. Hiç incinmesin, incitmesin kimseyi.

Kendi evinde eşinden dayak yiyip, tecavüze uğrayıp, sonra oğlunu “paşam babası gibi olmayacak, büyüyüp anasına bakacak” diye yetiştiren, az büyüdü mü “erkek oldun sen, sevgilin yok mu, kiminle mercimeği fırına verdin” deyip sırtını sıvazlayan, sonra da oğluna pipisiyle yapabileceği her şeyi reva gören, kendi yaşadıklarını ve ezilmişliğini oğlunun başkalarına yaşatmasından zevk alarak senelerce eşinden yediği dayağın intikamını aldığını sanan; gücü oğlunun üzerinden yaşayan anneler de var bu memlekette.

Sonra da bu sistemin içinden zevatlar çıksın, bana “annelik kutsaldır” desin.  Annelik kutsal filan değildir! Patlamanın sınırına geldim ama onun yerine, oturdum bu yazıyı yazdım. Çünkü, iyi bir insan yetiştirmek dışında, iyi bir insan ve kadın olarak bu konuyla ilgili bir tek bunu yapabiliyorum.

Özge Egemen

Diğer Paylaşım

Bu Sıkıntının Adı Yas – Scott Berinato’dan Çeviren: Süheyla Pınar Alper

Scott Berinato’nun 23 Mart 2020de Harvard Business için yazdığı yazının çevirisi (That Discomfort You’re Feeling …

3 Yorum

  1. Ellerine sağlık Özge. Daha 4 aylık oğlumu " Kızları nasıl sıkıştırıcan? Onları bööyle sıkcan mıı oğlum?" diye sevenler oldukça çıldırıyorum. Ama her seferinde uyarıyorum, "sen mi kıraçan bu algıyı canım? Nedir yani? şaka yapıyoruz?" larla olmuyor bu iş. Bebek öyle sevilmez, sevgiyle sevilir öğrenecekler önünde sonunda.

  2. her aile oğlunu boyle yetiştirse tum bu pisliklerden arınacak bu ülke ama malesef paşamsın,erkeksin sözleriyle büyüyen cok evlat var malesef.

  3. Olayi duydugumda cok uzuldum ve o kisinin ne sekilde yetistigini ve yetistirildigini dusundum.5 aylik bir oglum var ve evlenmeden once bile ilerde bir erkek annesi olursam ; bebekken bile yigidin mali meydandadir mantigi ile mayosunu cikarip plajda pipisini sergilemeyecegimi, kadin erkek esitligini saglamak icin yeni nesiller yetistirmek adina ilk adimlari atacagimi, ev islerinde bana yardim icin degil yapması gerektigi icin bana yardim etmesi gerektigini, ona birakacagim.en guzel mirasin guzel ahlak oldugunu , vb bir suru sey dile getirirdim.biz annelere cok is dusuyor. Her insan bir dunyadir ; dunyayi degistirebilir. Ve biz anneler bir dunya yetistiriyoruz…

Leave a Reply