Herkese merhaba!
Geçen haftaki günlüğüm burada.
İyi ki doğdun Tuncay! İyi ki doğdun Tuncay!
14 Temmuz sevgili eşimin, senin harika babanın doğum günüydü. Kendisi kutlama istemediği için ne pasta kesebildik ne hediye alabildik ☺. Arkadaşlarımızla beraber Polonezköy’e pikniğe gittik. Seneye doğum gününde sen de bizimle olacaksın. Belki o zaman kutlamaya ikna edebiliriz.
Senin gelişinden haberim olmadan önce hamilelikle ilgili birçok şeyi yapamam diye düşünüyordum. Kan aldırmak, iğneler, doğum… Enteresan bir şekilde (her gün et yemek dışında) kolaylıkla bunlara adapte oldum canım. Çünkü ben ikili test için gösterdiğim cesaretin bir kerelik olup olmadığı şüphesiyle gittiğim hastanede yine bir kan verme macerasını başarıyla atlattım. Benimle gurur duyabilirsin.
Özel hastaneler kan tahlili için toplam 1300 TL gibi yüklü bir meblağ çıkarıyor. Biz nasıl yapsak diye düşünürken Dilek Teyzen bu işin devlet hastanesinde bedavaya yapıldığını söyledi. Eşi de orada çalıştığı için işlerimizin nasıl kolaylaştığını tahmin edebilirsin. Maalesef ne zaman geleceğini tahmin edemediğimizden özel sigortamı doğumu kapsayacak şekilde genişletmeye geç kaldık☹. Şu sigorta işini de araştırsak iyi olacak…
Gelelim test sonuçlarımıza… Değerlerimizin çoğu iyi çıktı. Sadece tiroid bezimiz olması gerekenden fazla çalışıyormuş. Acaba bunu normale döndürmek için bir şey yapabilir miyim diye düşündüm fakat yapabileceğim bir şey yokmuş. İki hafta sonra yeniden kan testi yaptırmam gerekecek. Endişelenme… Bu benim için çocuk oyuncağı… ☺ Bir de daha fazla su içmem gerekiyormuş. Kristalleşme düşük çıktı. Bunu itiraf ediyorum. Havaların sıcak olmasına rağmen içimden su içmek gelmiyor. Benim için tam bir eziyete dönüştü ☹.
Bir de şu et yeme olayı. Artık eti gördüğüm an midem allak bullak oluyor. Buna da henüz bir çözüm bulamadım. Testin sonuçlarından biri de annenin kızamıkçık hastalığını geçirmediğini öğrenmesi oldu ☺ Ben kırmızılı bir hastalık geçirmiştim ama o kızıl hastalığıymış. İnsanların % 97’si kızamıkçık hastalığını çocukken geçirirmiş. Ben o %3’lük kısımdanmışım, öğrenmiş oldum. Kalan 6 ayda küçük çocuklara çok yaklaşmamam gerekiyormuş. Çünkü kızamıkçık geçiren annelerde tedavi zor geçiyor hatta gebelik sonlandırılabiliyormuş. Doktorcuğum bunları tatlı tatlı söylerken lafları ağzına tıkıverdim. Ben öğretmenimmm! çocuklardan uzak kalamam. Ama söz ufaklara çok yaklaşmam…
Bu hafta seni görmek bana iyi geldi. Yine o kadar tatlıydın ki… El ve ayak parmaklarını saydık. Ellerini daha net görmek için Kübra Hanım biraz bastırdı. O an on parmağını da açtın. Çok hoşumuza gitti. Biliyorum, rahatsız olduğunu hissettim ama ellerini görmek de harikaydı. Beynini de gördük. Çok bir şey anlamasam da o da iyiydi ☺ Aslında nereni görsem hoşuma gidiyor. Bayılıyorum sana. Şu an 13+4’teyiz. 16 haftalık olduğunda geri kalan testlerimizi yaptıracağız ve cinsiyetini öğreneceğiz. Annenin karnı da yavaş yavaş belirmeye başladı. Ne kadar büyüyeceğini tahmin edemiyorum. Bu hafta da kilo almadım. Ama senin ağırlığın ve boyun tam da olması gerektiği gibi seyrediyor. Bu iyiye işaret…
Geçen hafta sonu babanın iş arkadaşlarıyla Büyükada’ya gittik. Atların o muhteşem kokusundan korkarak gitmiştim ama bunu da atlattık. Islak mendiller sağ olsun. Yürüyüş ve ada dondurması çok iyi geldi. İlk deniz yolculuğunu da yapmış oldun. 5 dakika daha mesafe olsaydı etrafımızdakiler için üzücü bir yolculuk olabilirdi. Biraz midem bulandı ☺
Bu haftamız da böyle geçti. Yeni olaylarla haftaya görüşmek üzere şekerim…Seni çok seviyoruz.
Başak
- Evde Cilt Bakımı - 10/31/2017
- Çocuğumun Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendiririm? - 10/23/2017
- Çocuğun Şiddet Eğilimlerini Nasıl Yok Edebiliriz? - 10/10/2017
Sigorta için Arzu bir şeyler yazmıştı:
http://bebekyapimbakimonarim.blogspot.com/2013/03/arzunun-hamilelik-gunlugu-32-hafta.html