Anasayfa / BYBO / Yapım / Doğum Hikayeleri / Sinem’in Doğal Doğum Hikayesi

Sinem’in Doğal Doğum Hikayesi

Merhaba BYBO,

Panik atağı olan bir annenin normal doğum hikayesini paylaşmak istiyorum ben de…

Hamile kalmadan önce normal doğum yapmayı düşünen insanlara, “bunlar deli olmalı” gözüyle bakardım. Fakat işin içine girince hiç de öyle olmuyormuş. Hamileliğimi öğrendiğim anda ben de vajinal doğum yapacağım dedim.
Fakat bir sorunum vardı: benim sevgili panik atağım. Olsun, dedim en azından deneyeceğim. Hep kendimi buna şartladım: ben normal doğum yapacağım.
İlk üç ayı sabah bulantılarıyla geçirdim. Ama midem bulandıkça yedim, kendimi tanıyorum, bir kere mide bulantısından yemezsem bütün hamileliğimi serumlarla bağlı geçirecektim. O yüzden yedim, 76 kiloyla başladığım hamileliğim 105 kiloyla sona erdi. Bu arada boyum 190 olduğu için yuvarlanmadan yürüyebiliyordum kilolarımla.

Seçtiğim doktor sorduğum sorulara hazır yazılmış kağıtlarla cevap verince 3. kontrolden sonra kendisiyle bir daha görüşmemek üzere ayrıldık. Uzun sorgulamalar sonucu anne ve bebeğin hayatını tehlikeye atacak herhangi bir sorun olmadıkça asla sezeryan yapmayan doktorum Türkan Mutafoğlu’yla tanıştım.
27. Haftamda bebeğimin olması gerekenden daha aşağıda durduğunu söyledi doktorum. Bu da erken doğum riskini arttırabilicek bir şeymiş. Yürümeyi bıraktım, doğum iznime yıllık izinlerimi de kullanarak erken çıktım. Aklımda her an sürekli erken doğum yapacak olamamın korkusu vardı. Ama ben sık sık bebeğime, dünyaya gelmek için çok erken olduğunu, onu karnımda taşımaktan çok mutlu olduğumu anlattım durdum. Sağolsun dinledi beni, 42 haftalıkken dünyada nefes almak istedi.

15 haziran pazartesi sabahı tuvalete gittiğimde nişanımın geldiğini farkettim, doktorumun yanına gittim. Herşey yolunda henüz açılman yok muhtemelen 2,3 güne doğumun başlar dedi.
Ben panikten günde 2 kere tekrar tekrar yanına gittim. Henüz açılmam yoktu.
Salı gecesi ilk sancımı hissettim, uykumdan uyandırdı. Saatte bir aynı şekilde uyandım. Doktoru aradık, suyun gelirse hemen hastaneye geç ama gelmezse sancıların 5 dakikada bir olana kadar evde geçir sürecini dedi.
Sabah annem geldi, sancılarım sıklaşmıştı. Eşimin desteğiyle çok rahat atlatıyordum, ama annem dayanamayıp, kızım kalk gidelim sezeryanla alsınlar bebeğini dediğinde, anne bana destek olacaksan kal, köstek olacaksan git diyerek kendisini kibarca evden kovdum. Oysa ki beni normal doğumla doğurmuş ve doğumu çok kolay geçmiş bir anneydi. Sanırım anne yüreği dedikleri bu oluyor.

Akşam 7 civarı sancılarım 5 dakikada 1’e düştü. Duşa girdim. Çantamızı aldık tam çıkarken birden bağırsaklarım hareketlendi. Vücudun kendini doğuma hazırlaması diye okumuştum.
Hastaneye gittik, doktorum karşıladı bizi. Doğumhanenin yanındaki odada NST’ye aldılar. Lavman yapmaları gerekliymiş, istemedim evden çıkarken içimde bişey kalmamıştı zaten, ama ebe kabul etmedi. Yapılması gerek dediğinde sesimi çıkarmadım tamam dedim.
Sancıları bir ağrı olarak hiç düşünmedim, her sancıda bebeğime kavuşmama az kaldı, geçiyor, biticek diye kendi kendime konuştum, benim konuşamadığım zamanlarda eşim tekrarladı bunları bana.

Açılmam 9 cm olduğunda doktorum hadi doğumhaneye dedi. Biraz daha bekleyelim dedim o panikle, hemen gitmek istemedim. Neyse beni ikna etme sürecinin ardından çatal denilen alete yattım. (Hayranım şu istediği pozisyonda doğum yaptıran ülkelerin hastanelerine).  Eşim de yanımdaydı, elini sımsıkı tutarak ondan destek aldım.
Doktorum ıkın dediğinde çığlık attım, çünkü filmlerde ıkın dediklerinde kadınlar bağırıyorlardı :). Doktorum ıkınmanın nasıl olduğunu anlattı ve ıkındım. Başı çıktı, derin nefes aldırıp tekrar ıkınmamı söylediğinde bebeğim bir balık gibi kaydı içimden. O anın verdiği hazzın , o eşsiz duygunun tarifi yok sanırım.
Hemen göğsüme koydular, inanamadım. Sürekli bu benim mi, başardım mı diye söylendiğimi sonradan hatırlıyorum, sanırım anın şaşkınlığıyla biraz saçmalamışım.

Bebeğim ile ten tene temas edip emzirdikten sonra doktorum 3 dikişimin olduğunu söyledi.
Doğumhaneye girip bebeğimin doğması toplam 4 dakika sürdü.
Tekerlekli sandalye getirdiler, istemedim. O kadar uzun boylu değil dediler, neyse dedim oturdum.
Zafer işaretiyle çıktım doğumhaneden ve anneme gördün mü başardım işte bakışı attım.
O gün bu gündür söylerim, her kadın normal doğum yapabilecek güçtedir.
Ve eşim de der ki “Her erkek karısının yaşadığı ve yaşattığı mucizeye tanık olmalıdır.”

Not: “4 kilonun üzerindeyse bebek, normal doğum yapmazsın” diyenlere inat, kızım Ada 4120 gr. 55 cm olarak dünyaya geldi.

Sevgiler,

Sinem

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

Leave a Reply