Anasayfa / BYBO / Yapım / Doğum Hikayeleri / Yeliz’in Normal Doğum Hikayesi

Yeliz’in Normal Doğum Hikayesi

Merhaba BYBO,

İlkokul ve orta okul arkadaşım olan eşim yıllar sonra sevgilim, nişanlım, kocam olmuştu. Daha bunun şaşkınlığını atlatamadan, 29 Ekim 2013’de kendi cumhuriyetimizi kurduğumuz, aile olduğumuz gün, meğer çekirdek ailemizi de oluşturmuşuz.
Hemen hamile kalamam düşüncesindeyken meğer hemen kalıvermişim. Ondan habersiz gezdim tozdum, içtim. Kasık ağrısı ve tatlıya saldırmam adet belirtileridir diye düşündüğümden hiç şüphelenmedim.
Bir gün alışveriş merkezinde x-ray cihazlarından geçecekken, güvenliğin “hanımefendi siz buradan geçmeyin isterseniz” sorusuyla irkildim. Eşimle şaşkınlıktan birbirimize bakarken, “hamile olabilirsiniz diye düşündüm” deyince dank! etmesi uzun sürmedi. Ve geçmedim elbette cihazdan. 

Dolaşırken içimiz içimize sığmadı ve hemen çıkıp en yakın eczaneden malum testlerden aldık. O gün de iş arkadaşlarımızla buluşup yemek yiyecektik ve restoranın tuvaletinde yaptığım testte çift çubuğu görünce havalara uçtuk. Arkadaşlarla yenen yemek oldu bize kutlama yemeği.
Onlar işe dönerken biz bir doğum uzmanına ultrason ile bebeğimizi görmeye gittik. Evet 5 haftalık hamileydim. Önce kendimiz heyecanımızı atıp ailelere öyle söyleyecektik. Bir biberon alıp ertesi gün annemlere yarın kahvaltıya geleceğiz bir de misafir getireceğiz 1 tabak fazla koyun masaya dedik. Sabah giderken kim geliyor soruları iyice arttı. Hadi biz masaya oturalım o gelir dedik. Masaya oturduğumuzda çantadan çıkardığım biberonu tabağa koyunca, 9 ay sonra gelecek misafirimiz deyince herkes ağlamaklı tebrikler derken, kimse ağlamaktan kahvaltı yapamamıştı. (Eren’in hikayeyi bölen notu: Gerçek bir BYBO’lu o masaya biberon değil, meme koyar!)

Normal doğumcu doktor ararken Manisa’da gayet tercih edilen normal doğumcu Özgür Bey ile karşılaştım. Gayet güzel bilgilendiren, her şeyi tek tek açıklayan doktorumdan çok memnundum. Gayet güzel, rahat bir hamilelik geçirdim. Aldığım fazla kilolar bunun dışında tabii.
2 Temmuz gecesi nişanım geldi. Hemen doktorumu aradık. Geçin hastaneye ebem orda dedi. Baktık ki hiç sancı yok. O gece, ebe “yarın sabah gelin” deyince ayrıldık hastaneden. Sabah kalktık doğuma gidiyor gibi bütün çantaları arabaya indirdik. Gittik yine NST ve yine sancı yok. Birkaç gün içinde olabilir doğum demişti doktorum. Beklemek için eve döndük. O gün hafif hafif başladı sancılarım. Bense adet sancısı çekerken yaptığım gibi bacaklarımı kasıp kapatıyordum. Anneanneme söyleyince hayır kasma sakın engelleme ağrılarını deyince serbest bıraktım kendimi. Ve o gece 2.30 ta yeni yatmıştım ki, kuvvetli bir basınçla sancılandım. Eşim uyanmasın diye yavaşca kalktım yataktan. Tuvalete gittiğimde biraz kanamam vardı. Tuvaletten çıktığımda ise suyum süzülmeye başlamıştı. Ne güzel bir an… Sebebini bilmiyorum ama ağlamaya başlamıştım. Eşimse beni ağlıyor ve suların süzüldüğünü görünce paniklemişti. Hemen hastaneye geçtik. 

Açılmam 2 cm idi. Serum takıldı fakat neden olduğunu sormak hiç aklıma gelmedi. Sancı çekmeye devam ederken saat sabah 05.00’e doğru açılmam 5 cm olmuştu. Anestezi uzmanını dört gözle bekler hale gelmişken, neyse ki epidural iğnem yapıldı. Bu arada mideme baskı hissediyordum meğer oğlum çıkmak için kendini itiyormuş. Aynı zamanda göğüslerim kaşınıyordu, sütlerim gelmeye başlamıştı. Doktorum geldiğinde saat 7.30 gibi ve açılmalarım tamamlanmak üzereydi. Muayene ettiğinde biraz aşağı itmem için çömelerek ve destek alarak ıkınmamı söyledi. Eşime de meyve suyu, kek almasını söylemiş. Yememi istiyorlardı ama ıkınmaktan ve sancıdan yiyebilecek durumda değildim.
Son kontrol yapıldığında 08.15 gibi artık doğuma hazırdık biz oğlumla. Doktorum sancın geldiğinde ıkın, ben ıkınma deyince ıkınmayı bırak demişti. Doktorum “hadi canım ver bize bu güzel bebeğini” diye telkin ediyordu. Ikınıyordum ve nefesim tükenince ıkınmayı bırakınca başa dönüyorduk. Bu sebeple biraz zorlandım masada. Bebeğime zarar veririm düşüncesiyle alın beni sezaryana! dedim. Doktorum “Alamam Yeliz, oğlun çok yakında, ver bir elini” deyip elimle oğlumun kafasına dokundurdu. Dokunduktan sonraki sancımda ıkınınca kafası çıktı oğlumun ve doktorum ıkınmamamı söyledi. 

Sonrası bir rahatlama, bir ferahlama ve ağlama krizi. 4 Temmuz 2014 Saat 08:55’te doğurdum oğlumu. Ahmet Erim’im 52 cm, 3.760 kg ve 36 cm baş çevresi ile doğmuştu. Oğlumu hemen kucağıma istemiştim ten tene temas için. Bir muayeneden sonra aldım oğlumu kucağıma. Yok böyle bir duygu, yok böyle bir haz! Odama geçince yarım saat-bir saat içinde emzirdim oğlumu. O gün ve bütün gece gözümü kırpmadım oğluma bakmaktan. Eve çıktığımızda ise hiç yatmadım. Oturup oğlumun altını kendim değiştirdim. Çok rahat hareket edebiliyordum çünkü. Bir kadının yaşayabileceği en güzel hislerden bir tanesi bence normal doğum. Çünkü her şeyi bizzat kendin yapıyorsun. 

Herkese sağlıklı, güzel, kolay doğumlar dileklerimle,

Yeliz

Diğer Paylaşım

Ahu’nun İkinci Doğal Doğum Hikayesi

Sevgili Duru, Seninle maceramız 17 şubat 2017’de başladı. Reglim sadece iki gün gecikmişti ama ben …

Leave a Reply